Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Îman ve İslâmiyet'in ortadan kaldırılmaya çalışıldığı ve bir âlimin gizliden gizliye dahi bir tek dini eser neşredemediği fecaat devrinde, Bediüzzaman nefyedildiği yerlerde, zalim müstebitlerin tarassudat ve tazyikatı içinde, gizliden gizliye yüzotuz aded îmânî eser telif ve neşretmiştir.
Sayfa 24
Doğruysa bu yargı bu sonuç bu çıkarsama neden peki her şeyi bulandırıyor ertelenen bir konferans geç kalkan bir otobüs? Milli şefin treni niçin beyaz? Ruslar neden yürüyorlar Berlin'e? Ne saçma! Ne budalaca! Dört İncil'den Yuhanna'yı tercih edişim niye?
Reklam
Bir okul çok donanımlı olabilir; kütüphaneler, laboratuvarlar, konferans salonları, her türlü etkinliğin yapılabileceği imkânlar... Ancak o okulun öğretmenleri eğer bu işi hakkıyla yapmıyorsa, o okuldan başarılı, umut vaat eden öğrenciler mezun edemezsiniz.
ATSIZ'DA TARİH ANLAYIŞI: Atsız'ın lisans öğrenimi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü (Edebiyat Zümresi) olduğu hâlde bilim adamı olarak tarihle daha çok ilgilenmiş, bu konuda daha çok eser vermiştir. “Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor." diyecek ölçüde (Atsız 1992: 67) kendisini tarihle
Matematik Evrenselleşme Süreci ve Matematik Makaleleri
Matematiğin küreselleşmesinin başka bir etkisi de İngilizcenin yavaş yavaş disiplinin uluslararası dili olarak kendini kabul ettirmesi oluyor. Paris Kongresi'nden beri bazı katılımcılar konferans ve kitapların sadece Fransızca olmasının yabancı katılımcıların anlayışını kısıtladığı konusunda şikâyette bulunuyorlardı. İkinci Dünya Savaşı ve Avrupalı beyinlerin büyük kısmının Birleşik Devletler'e ve oradaki büyük üniversitelere göç etmesi de bu eğilime katkıda bulundu. Günümüzde matematik araştırmaları makalelerinin çoğu İngilizce yazılıyor ve yayınlanıyor. 1 1991'den beri tüm dünyadan gelen makalelere Amerikan üniversitesi Cornell tarafından oluşturulan arXiv.org platformu aracılığıyla internetten serbestçe ulaşılabiliyor. Matematik makalelerinin neye benzediğini görmek isterseniz bir göz atın.
Sayfa 230Kitabı okudu
Bediüzzaman, gönüllü alay kumandanı olarak katıldığı Rus Harbinde, harb cephesinde, avcı hattında, Kur'ân'ın bir kısmının tefsiri olan meşhur Arabî İşârâtü'l-İ'caz Tefsirini telif etmiş ve bu eser-i azîm, âlem-i İslâm'da en büyük âlimlerin takdir ve tahsinine mazhar olmuş ve tam anlamaktan âciz kaldıklarını ve öyle bir tefsir görmediklerini itiraf etmişlerdir.
Sayfa 24
Reklam
Kanka yüce osmanlı ya, ulu osmanlı, 3 kıta 7 denize hükmettik ya
Saltanat şurasının üzerinde durduğu meselelerden birisi de Paris Barış Konferansı'nda "Türk hak ve çıkarlarının etkili bir surette savunulması" isteği idi. Halbuki Osmanlı İmparatorluğu'nun kaderini tayin edecek olan bu konferansa, hükümetin çeşitli teşebbüslerine rağmen, saltanat şurasının toplandığı tarihe kadar Osmanlılar davet edilmemişti. Şu hâlde konferans, Türk topraklarından bir kısmının işgaline nasıl kendi başına karar verdi ise, bu defa da barışa aynı suretle karar vermiş olacaktı. Bu ise çok sakıncalı bir hâl idi. Onun için, birçok yollara başvurularak konferansa katılma çareleri aranmıştı
Sayfa 242Kitabı okudu
"Gürültünün iyi bir yanı var. Sözcükleri boğuyor," dedi. Ve birdenbire bütün yaşamı boyunca konuşmaktan, yazmaktan, konferans vermekten, cümleler kurmaktan, düşünmekten başka bir şey yapmadığını fark etti; öyle ki, sonuçta bütün sözcükler kesinliğini kaybetmiş, anlamları silinmiş, içerikleri yitmiş, çerçöpe, samana, toza, kuma dönüşmüşlerdi; beyninde dört dönerek, beynini cırnaklayarak, uykusuzluğu, illeti olmuşlardı. İşte o anda, belli belirsiz ama bütün gücüyle özlediği şey, uçsuz bucaksız bir müzik, mutlak bir ses, hoş, mutlu, her şeyi sarıp sarmalayan, her şeyin üstesinden gelen, pencereleri zangırdatan, acıyı, boşunalığı, sözcüklerin kendini beğenmişliğini bir daha geri dönmemecesine silip götüren tekdüze bir tekrar oldu. Müzik cümlenin olumsuzlanmasıydı, müzik sözcüğün karşıtıydı!
Sayfa 105
Boyun bâlâ, gözün şehlâ, gören mecnun seni Leyla Sözün ferşte, gözün Arş'ta, gönül meftun sana cânâ Nikâbın nur, nigahın nur, kitabın nur senin ey Nur! Bağın Nurs, huyun mûnis, özün İdris Ferd-i yektâ Açılmış gül, öter bülbül, yüzünde var zarif bir tül
Üçüncü konferans
Fertler ve ümmet olarak yalvarma ve yakarmada Allah'a sığınmalı, ögüt verici bir tevbeyle hep birlikte Allah'a tevbe etmeli, her güç ve uzanmadan O'na yönelmeli, O'ndan O'na sığınmaktan baska sığınağımız ve kurtuluş çaremiz olmadığına inanmalıyız Yüce Allah'in haklarında şöyle dediği kimseler gibi OLMAMALIYIZ “Hiç olmazsa verdigimiz darlık başlarına geldiginde yalvarp yakarsalardi! Ama kalpleri katılaşti ve şeytan da yaptklarnı kendilerine süslü gösterdi."(Enam, 6/43) Yine haklarinda şöyle dediği kimseler gibi OLMAMALIYIZ: "Biz onlari azapla yakaladık ancak onlar yine de Rabblerine boyun eğmediler ve (hâlâ O'na) yalvarmıyorlar."(Mü'minun, 23/76)
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.