Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dünyaya dair
Bir otel odası kadar bana aitsin Bir mağara gibi hiç kimseye Herkese bir deniz gibi Biliyorum sadece bir emanetsin. Bir şarkı gibisin dünya! Çoğu zaman hüzün makamında Coşkulu bazan da Kimi zaman bir öğle vakti gibi Sıkıntılı ve sabit Geçen zamanlar bitmeyen bir beste Tarih bir nakarat sanki. Ben herhangi bir savaşta herhangi bir asker olsam da herhangi bir asker Benim de payıma düştü Biraz mavi biraz ümit. Güneş bir kez daha batarken sulara Bıkmadan bir kez daha Biriken kızıllıkta biraz da Benim kanımdan katkı var.
Sayfa 85 - 3. Baskı; İstanbul, 2008Kitabı okudu
33 kurşun
1. Bu dağ Mengene dağıdır Tanyeri atanda Van'da Bu dağ Nemrut yavrusudur Tanyeri atanda Nemruda karşı Bir yanın çığ tutar, Kafkas ufkudur Bir yanın seccade Acem mülküdür
Reklam
BU SABAH Bu sabah gök güzel, mavi, tertemiz; İçimden geçiyor aydınlık bir iz. Öyle bir saadet ince belirsiz, İnandım ki artık ben gülüyorum. Bu sabah sütünü emdim sevincin; Düştü kabuk gibi haset, fitne, kin; Umut kirmeninde eğrilmek için İpek gibi tel tel sökülüyorum. Kovdum yüreğimde yatan.garibi; Bu sabah şu ufkun benim sahibi. Bir ışık içinde akan su gibi İçimden içime dökülüyorum.
Erkek ruhlu Safo'nun, hem sevdalı hem ozan, Acı solgunluğuyla daha güzel Venüs'ten! - Yenik düştü mavi göz binbir acıyla dolan Kara gözüne halka halka oyulmuş süsten Erkek ruhlu Safo'nun, hem sevdalı hem ozan! Venüs'ten daha güzel durur nereye dursa, Tükenmez ışığıyla sarışın gençliğinin Kendi kızına vurgun, güngörmüş Okyanus'a Saçar hazinesini bütün güzelliğinin; Venüs'ten daha güzel durur nereye dursa! - Çok şeyi yadsıyarak can verdiği gün Safo, Uydurma tapınmayı, dini hor görüp bütün, Dinsizliği kibriyle ezen bir serseme, o Cânım vücudunu bir yem gibi sunduğu gün, Çok şeyi yadsıyarak can verdiği gün Safo, İşte Lesbos dövünür durur o günden beri, Issız kıyılarından göklere doğru taşan İniltiyle kendinden geçer de geceleri Avunmaz yeryüzünün sunduğu saygılardan! İşte Lesbos dövünür durur o günden beri!
Sanrı
içime eğildim tanrıyla konuşuyordum susarak. zaman kadar eskiydi o sokaklar kader kuşları başımın üzerinde uçuyordu bir kış masalında unutuldu çocukluğum. som mavi gök penceresini kapadı ağaçların kanatlarında yaralı bir bahar saymadım kaç renk düştü toprağa. nicedir ırmaklar geçer ırmaklar boğulur kırmızı bir ay düşer geceye ○ gök sanrısı ışık penceremde gömleğimde haziran lekesi boş bir evde yağmalıyorum kendimi.
Sayfa 40
Bu Sabah
Bu sabah gök güzel, mavi tertemiz; İçimden geçiyor aydınlık bir iz. Öyle bir saadet ince belirsiz, İnandım ki artık ben gülüyorum. Bu sabah sütünü emdim sevincin; Düştü kabuk gibi haset, fitne, kin; Umut kirmeninde eğrilmek için İpek gibi tel tel sökülüyorum. Kovdum yüreğimde yatan garibi; Bu sabah şu ufkun benim sahibi. Bir ışık içinde akan su gibi İçimden içime dökülüyorum.
Reklam
Uzanıp yüreğine gizlice, Silsem tüm hüzünlerini Gülümsetebilsem sessizce, O yağmur bulutu gözlerini.
Gözlerin gözlerime değdi, Yüreğin yüreğime, İzinsiz giriverdin, Ruhumun gizli bahçelerine
İçinde kıyametler kopsa da. Vazgeçme asla umutlarından, Bil ki çiçek açacak dallarında Yine her geçen kışın ardından.
Kadın kendini gösterdi usulcana Çekingenlik koşulu beyaz usulcana Gittiler gözleri aşka yaşamaya yangın Gidip gelenler oldu gitti geldiler. Kadın saçlarını getirmedi uzakta tuttu Umutsuzlukla dolu soyunuk uzakta Düştüler karanlıkta aralık aralık Düşüp ölenler oldu düştü öldüler. Kadın gözlerini koydu ortaya Bir mavi bir gökyüzü aldı çevrelerini Sevdiler sonsuz bir maviyle alıngan Sevip yaşayanlar oldu sevdi yaşadılar. 1953
Sayfa 23 - ÜVERCİNKA
Reklam
Dizeleri Mavilikte Sektirmek
Deniz kıyısına indim şiir topladım, ağaçlar kuş kuşanmış. İki kumral kedi sevişti biz hiç böyle sevişmedik seninle. hiç böyle sesler çıkartmadık - bıkkın ve yorgunduk, hayat aramızda bir üçüncü kişi düşlere dokunabilmek karşılığında, terkettiğimiz mızıka, beklettiğimiz ilkyaz, oluruna bırakılan sevgi - tamam ayıp şeyler söylediğimiz oldu
Sayfa 81 - Oya UysalKitabı okudu
NAZIM HİKMET / HENÜZ VAKİT VARKEN GÜLÜM Güneşi İçenlerin Türküsü - 12 Akın var güneşe akın! Güneşi zaptedeceğiz Güneşin zaptı yakın! Düşmesin bizimle yola: evinde ağlayanların göz yaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar! Bıraksın peşimizi kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar! Salkımsöğüt - 17 Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ela gözlerim denizin en derinlerine getti Batıl bir evlenme yaşadım. Sevsem de öldürüyorlardı sevmesem de. Düşerler onlar da yıkılıp düşer bir gün Heeeeç ağlamadım. Mavi kuzgun buğday başaklarını sıyırdı Gözyaşım duştu. Ben bu yerde yaşamadım.
Sayfa 429 - Buğu Banyosu/Kırgız bir şarkıdanKitabı okudu
144 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.