Kitap ile ilgili incelememe başlamadan önce şunu söylemek istiyorum. Eğer demokrasiye inanıyorsanız, laikliğe inanıyorsanız ya da bunlara inanıp inanmamakta sorun değil (zaten bir şeye inanmayın bence araştırın ve doğrusunu bulun.)ama tarafsız bir gözle okumanızı tavsiye ederim. Ve özellikle siyasal İslamcı bir dünya görüşüne sahip insanların
Homeros’un destanlarından biri olan Odysseia’nın yakın tarihimize evrilmiş modern bir versiyonu diyebiliriz Ulysses için. ‘’Ulysses’’ İthaka Kralı Odysseus’un adının Latince türevidir. Tıpkı Odysseia gibi on sekiz bölümden oluşan Ulysses’te bu bölümlere ek olarak üç farklı bap bulunuyor. Neden üç bap altında bölümlere ayrıldı peki? Çünkü her
Biz anlamsız sözcüklere çocukluktan alışmışız. Bahçede, üç kız çocuğu biraraya gelmeyelim. Sayardık: Oooo iğne battı canımı yaktı, tombul kız, arabaya çık, arabanın tekeri, istanbul'un şekeri... Sayımın sonunda parmak kimin böğründe kalırsa oyunda birinci o olacak. Önemli olan sonuç. Ama sayarken mırıldanılan sözcüklerin anlamı hiç önemli değil. Hatta ne kadar anlamsız olurlarsa o kadar iyi, “Oooo ine mine dosi, dosi saklam bosi”... Kim bilir hangi dilden abartılmış, anlamsız sözcükleri sıralar dururduk. Ya da üç kız, yan yana birbirimizin bellerinden tutar, başlardik : Lâ lâ lastik Jimnastik. Jimnastik denince hep birlikte yere çökülecek. Lastikle jimnastiğin ne ilgisi var? Bakmazdık. Önemli olan sonuç. Jimnastik demeyle çökerdik, şaşmadan. Bir de alfabenin harflerini öğrenmemizle, tek düze bir sesle tekerlemeye başlardik:
Aeyle alaula amburleyli ap up
Babeyle balabula bamburleyli bap bup
Artık alfabenin tüm harflerini bu kafa ütüleyici tekerlemeye uygulardık. Ben anamdan sırf bu tekerleme yüzünden kaç şaplak yedim.
Tekvin, bap 1:31- Yaratılış altı günde oluyor. Birinci günde Tanrı gökleri ve yeri yaratıyor, gece ve gündüzü meydana getiriyor.
İkinci gün, suları ayıran bir kubbe yapıyor ve bu kubbeye, Tanrı, Gök diyor.
Üçüncü gün, suların altından toprağı çıkarıyor, ona, yer diyor. Suları bir yere toplayarak onlara deniz diyor. Yerden ağaçlar, bitkiler çıkartıyor.
Dördüncü gün, gökkubbesinde güneş, ay ve yıldızları yapıyor.
(Halbuki birinci günde gök ve yer yaratılmış, gece ve gündüz güneş ve aysız meydana gelmiş, hatta ikinci günde bitkiler ve ağaçlar bile çıkmıştı.)
Beşinci gün, suda yaşayan hayvanlarla kuşlar yaratılıyor.
Altıncı gün sığırlar, sürüngenler, yerde yaşayan bütün hayvanlar yaratılıyor. Yaratılan bütün hayvanlara egemen olması için Tanrı, insanı kendi görünüşünde ve erkek, dişi olarak yaratıyor. Ve onlara, "Çoğalın!" diyor. Böylece, altıncı günde yaratma bitiyor.
Yedinci gün Tanrı dinleniyor.
Tevrat'ta birbirinden ayrı iki yaratılış efsanesini özetleyecek olursak (Tekvin, bap 1:31): Yaratılış altı günde oluyor. Birinci günde Tanrı gökleri ve yeri yaratıyor, gece ve gündüzü meydana getiriyor. İkinci gün, suları ayıran bir kubbe yapıyor ve bu kubbeye, Tanrı, Gök diyor. Üçüncü gün, suların altından toprağı çıkarıyor, ona, yer diyor. Suları bir yere toplayarak onlara deniz diyor. Yerden ağaçlar, bitkiler çıkartıyor. Dördüncü gün, gökkubbesinde güneş, ay ve yıldızları yapıyor. (Halbuki birinci günde gök ve yer yaratılmış, gece ve gündüz güneş ve aysız meydana gelmiş, hatta ikinci günde bitkiler ve ağaçlar bile çıkmıştı.) Beşinci gün, suda yaşayan hayvanlarla kuşlar yaratılıyor. Altıncı gün sığırlar, sürüngenler, yerde yaşayan bütün hayvanlar yaratılıyor. Yaratılan bütün hayvanlara egemen olması için Tanrı, insanı kendi görünüşünde ve erkek, dişi olarak yaratıyor. Ve onlara, "Çoğalın!" diyor. Böylece, altıncı günde yaratma bitiyor. Yedinci gün Tanrı dinleniyor.
Ve ben
tenezzül edip
başımı ışıklı boşluklara kaldırmıyorum.
Yıldızlar uzakmış
toprak ufakmış
umurumda değil,
aldırmıyorum ...
Bilmiş olun ki, benim için
daha hayret verici
daha kudretli
daha esrarlı ve kocamandır :
yolu üstünde durulan
zincire vurulan
İ N S A N . . .