Çok sevdiğim bir arkadaşımın, en sevdiği kitap olan "Çalıkuşu" kitabı, onun bana bıraktığı en güzel hatıradır.
Birkaç sene önce, bu kitap hakkında konuştuğumuzda bana, "Çalıkuşu" kitabını çok kez okuduğunu, üç sene boyunca yanında bulundurduğunu söyledi. Ben de o zamanlar "Tehlikeli Oyunlar" kitabını çok kez okumuştum ve sürekli yanımda bulundururdum .
"Çalıkuşu" kitabına başlama zamanın bahsettiğim arkadaşımdan ayrıldıktan bir sene sonra oldu. 2019'da ilk kez bu kitabı okudum ve okurken arkadaşımın söylediği sözleri de kitabın bir parçasıymışçasına okudum.
Aradan yine bir yıl geçti. Ben bu bir yıl içinde, bir gün önce "Çalıkuşu" kitabını dördüncü kez bitirdim, aynı his lâkin bu sefer hikâyeyi bilerek güzelce okumaya çalıştım.
Bu kitabın insan üzerinde bıraktığı his türlü türlü. Fakat hiçbiri tabii arkadaşımın söylediği söz kadar elemli olamaz:
"Deli, sevmek ayıp mı?..."
Feride, çocukluk hatıralarını anlatırken başlayan hikâye, nişanlısı Kâmran'dan ayrılmasıyla devam eder. Anadolunun birçok yerinde zorluklara göğüs geren Fransız yatılı okulundan çıkma bir oğretmendir Feride.
İlk hatıraların tesiri silinmemişken, neden ayrıldık canım arkadaşım?
Lâkin hatırına gelmez her ne olsa:
"Bizi, asıl yalnızlık yordu canım..."