Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugünkü modern câhiliyeden kurtuluş çaremiz; Daha ana kucağından başlayarak, okul öncesi eğitimden ilkokula, ortaöğretimden yüksek tahsile, eğitimin bütün merhalelerinde Allah Rasûlü’nden bize ulaşan bütün fazîletleri yeni nesillere, yine nebevî üslûbun güzelliği içinde aktarmamızdır. Siyer-i Nebîʼyi düz bir kronoloji olarak değil; Efendimizʼin güzel ahlâkını, duygularını, heyecanını, coşkusunu ve bizim zamanımıza vermek istediği mesajlarını, evlâtlarımıza lâyıkıyla idrâk ettirmemizdir. osmannuritopbas.com/12-ekim-2022.html
İçimizde bir başkasına herhangi bir duygu emaresi algıladığımız zaman bizim de aynı duyguya kapılma eğilimi göstermemize yol açan bir şeyin mevcut olduğuna hiç kuşku yoktur. Fakat ne sıklıkla bizim üzerimizde hakimiyet kurmak isteyen bu duyguya başarıyla karşı koyar, direnir ve onun tam aksi yönünde tepki gösteririz ? Peki ama niçin bir kitleye mensup olduğumuz zaman bu bulaşmanın gerçekleşemesine değişmez bir biçimde izin veririr.
Reklam
Biz diyoruz ki, bu halk soyulmasın... Halkı soyanları artık aradan çıkaralım. Yirminci yüzyıl milletlerin soyulmaktan kurtuldukları, kendi benliklerini buldukları yüzyıldır. Bizim toprağımızın kendine has bir kültürü var, amanın buna hiç önem verilmiyor, önem verilsin, diyoruz. Başka çaremiz yok, diyoruz. Amanın millet, toprağımız yok oluyor, ağalar, beyler, gericiler, toptan, toprağımızı, ormanlarımızı yok etmek için yarışa çıkmışlar. Ne duruyoruz diyoruz. Onlar karşımıza geçmişler bre vatan hainleri,bre zındıklar..bre!bre!..Azıcık vicdanı olan elini vicdanına koyup söylesin,kim vatan haini,kim değil!.
Biz diyoruz ki, bu halk soyulmasın.Halkı soyanları artık aradan çıkaralım. Yirminci yüzyıl milletlerin soyulmaktan kurtuldukları, kendi benliklerini buldukları yüzyıldır. Bizim toprağımızın kendine has bir kültürü var, ama buna hiç önem verilmiyor, önem verilsin, diyoruz. Başka çaremiz yok, diyoruz. Amanın millet, toprağımız yok oluyor, ağalar, beyler, gericiler, toptan, toprağımızı, ormanlarımızı yok etmek için yarışa çıkmışlar, ne duruyoruz, diyoruz... Onlar karşımıza geçmişler bre vatan hainleri, bre zındıklar... Bre! Bre!.. Azıcık vicdanı olan, elini vicdanına koyup söylesin, kim vatan haini, kim değil!...
Sayfa 27
"Bütün bu yaptıklarımız, ellerimizden kayıp giden hayatımıza bir anlam katmak içindi... Ölümümüzle ve öldürdüklerimizle... Ne yapalım, elimizden başka bir şey gelmedi... Anlamıyor musun Nevzat, bütün bunlar bizim çaresizliğimiz... Bütün bunlar bir ibret... Bütün bunlar bizden İstanbul'a bir hatıra... Hiçbir şey yapmadan, öyle sessizce çekip gitmeyi, sadece nefes alarak yaşamayı kendimize yediremedik. Ne yapalım, başka çaremiz yoktu işte. Ne yapalım, kendi kanımızı sunduk İstanbul'a hatıra diye..."
Sayfa 614
Geçmişi değiştiremezdik, çünkü ona hükmedemezdik. Bir bilim olarak tarih, hileli, illüzyonlu bir disiplindi. Çevremizdeki insanları, hatta kendimizi bile gerçek manada tanıyamazken, tarihî figürlere haksızlık etmekten başka çaremiz yoktu. Zamanda yolculuğa ömür yetmezdi.
Sayfa 221 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bizim dinlerimiz vebadır ve onları destekleyen iktidarlar, zehirleyici fesat çeteleridir, bizim tinselliğimiz zihinsel yetilerin mastürbasyonundan başka bir şey değildir, artık bütün güç ve kaynaklarımıza ihtiyacımız var, dünyayı yeniden düşünmek istiyorsak, hayatın ve ölümün tek hakiminin insan olduğu bir dünya düşünmek istiyorsak başka çaremiz yok; tek hakimi, diyorum, beni iyi dinleyin, çünkü metafizik aldatmaca son soluğunu verdi artık, kendi güçsüzlüğümüzün ardına sığınamayız.
Türk Ocakları Ankara Şube Başkanı TÜRKÂN HACALOĞLU’nun toplantıyı açış konuşması “20 yıl önce ebediyete gönderdiğimiz Türk milliyetçilerinin Galip Abisi için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Siz Galip Abi dostları, hepinize ‘Hoş geldiniz.’ diyorum. Bugünün anlamı benim için çok önemli. Çünkü çok değer verdiğim üç önemli şahsiyet şu anda
Bizim başka çaremiz yok. Böyle düşünmekten, böyle yaşamaktan başka çaremiz, başka bir şekilde mutlu olma ihtimalimiz yok. Hastalığımın bir tedavisi yok. Bunu anladım artık, böyle yaşayıp gideceğim işte. Güzel günlerin yanında kötü günlerim de olacak. Daha fazla olacak o huzursuz, tükenmişlik içinde geçen günler. Belki de hepsi mutlu olduğum tek bir güne değer olacak.
868 öğeden 571 ile 580 arasındakiler gösteriliyor.