YouTube kitap kanalımda Huzursuzluğun Kitabı’nı önerdim: ytbe.one/zAd9Y20INZM
"Gündüz, bir hiçim; gece, kendim olurum." Fernando Pessoa
Kendimi, tamamen kendim olarak hissettiğim sessiz ve tamamlanmış bir zaman diliminden.
Zaman, aslında ilk başta bir bütün olarak tasarlanmıştı. Sonradan bıçak denen insanlar ezeli dilim dilim
Podcasti dinlemek için YouTube linki: youtu.be/5-Ehb08TAbo
Merhaba kitapçokseverler. Bu bölümümüzde “Bu kez yenilgiye uğradık, ama her zaman yenilmeyeceğiz. Çok şey öğrendik.” sözleriyle karakterini ve hayata karşı duruşunu vurgulayan Jack London'un, bir dönem kendisinin de amatör olarak uğraştığı, spor bültenleri hazırladığı boks sporunu konu edinen Bir Dilim Biftek ve Meksikalı'yı konuşuyoruz.
Keyifli dinlemeleriniz olması dileğiyle.
Bir Dilim BiftekJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,843 okunma
>>>#114502017
Merhaba ben Papatya :
Herkes Papatya diye bilir beni aslında ismim Selma ama ismimi çok sevmem :))
Şimdi ımm biraz kendimden bahsetmek istiyorum
Ben küçük bir çekirdek ailede yaşayan ailenin ilk ve tek kızıyım benim bir de erkek kardeşim var adı Salim ^^
Şimdi biraz kendimden bahsedeceğim
“Boks maçı yerine kitapçıya git, eğlence merkezlerine gitmek yerine uzak ülkelere seyahat et. Doğayı düzeltmeye çalışma, onu kavramayı ve korumayı öğren…”
Spoiler içerir.
Canetti 1905’te Osmanlı İmparatorluğunun özerk bölgesi olan Bulgar Krallığına bağlı Rusçuk’ta doğmuştur.Daha sonra Almanya,İngiltere,Avusturya,İsviçre’de yaşayan ırksız ve yurtsuz bir göçebedir deyim yerindeyse.Yahudi olduğundan dolayı Nazi zülmünden payını fazlasıyla almıştır.Bu süreç yüzünden farklı coğrafyalara gidiş geliş
Fanatik değilim tek gayemiz Ekmek Spor 🙏
Şampiyon takımın yöneticileri, oyuncuları, ekstra para kazanır, süper prim, tatil, kariyer, ev araba kazanır.
Peki taraftar, tuttuğu takım şampiyon olunca ne kazanır? Geçici bir haz dışında hayatında ne değişir?
Ekonomik koşulları düzelir mi yada başka bir sorunu çözülür mü?
Eski çağ gibi
Roma döneminden kalma bir yöntem.
Eskiden gladyatörler vardı.
Elitleri eğlendiren.
Şimdi boks, karate v.s ..
Şiddeti zevkle izleyen bir kitle...
Köpek dövüşü, horoz dövüşü...
Hep şiddet...
Olan ancak Sabahına ses kısık depo tamtakır başka bir şey değil
“Hak milletin, şan onun,
Gövde senin, can onun,
Sen öl ki o yaşasın;
Dökülecek kan onun” (Ziya Gökalp)
Muhammed Ali Clay, Vietnam Savaşı’na katılmayı reddediyordu: “Vietnamlılarla bir alıp veremediğim yok, hem onlar beni sizler gibi zenci diye hiç aşağılamadılar, bana hiçbir kötülük yapmadılar” Dünyaca ünlü boksör de olsan devletinin dış
Merhaba sevgili 1k okurları;
Uzun süredir başlıkta ki soruyu kendime sorup duruyordum ve pek yanıt bulabilmiş değildim.
"Yahu Bukowksi okumaya nereden başlarız? Ne okuyacağız şiir mi, hikâye mi, anı mı?"
Güzel bir yazı buldum ve bu yazı sonunda bir karara varabildim. Umarım bu soruyu soran okurlar için yararlı olur.
Hiç boks maçına gitmediniz mi? İlk önce bakamayız bile! Sonra birdenbire heyecanlanırız, bir tarafı tutarız. Bir an evvel, kâfi derecede kuvvetli olmamasına kızarız, haykırırız. Haydi!.. deriz, daha kuvvetli! Daha müthiş!.. deriz ve öyle olmadığı için üzülürüz. Fakat hangimiz o esnada o adamın yerinde bulunmayı isteriz? Hiçbirimiz, değil mi? Bunlar da öyle işte... Mücadeleyi bizim tarafımızdan seyrettiler. Ve bizi alkışladılar. O anda çok samimi idiler. Fakat şimdi siz, "Ringe buyurun!" deyince iş degişti. Burada kendi menfaatleri, kendi emniyetleri var!
Bir yandan severler ,Bir yandan döverler
Okursun adam olursun,
İş bulamadın mı da
Hiç dinlemez söverler
Ben boks şampiyonu olamam ki dostum
Hayatı nakavt edeyim
Ben kültürümü hayata adadım
Hayatı tanımlayamıyorum
Hayat, nedir acaba?
Her gün paket paket alıp
İçtiğimiz sigaralar mı?
Akşamları eve gelen babamın
Boş o bomboş bakışları mı
Bilmiyorum!
(Hüseyin Karakuş)
“Boks maçı yerine kitapçıya git, eğlence merkezlerine gitmek yerine uzak ülkelere seyahat et. Doğayı düzeltmeye çalışma, onu kavramayı ve korumayı öğren…”