Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...boş masa sahibinin galip geldiğini ilan ediyoruz. Dolu bir çalışma masasıyla hayatınızı kolaylaştırmayı başaramazsınız. Püf noktası: Bugüne dek çalışma masanızın üzerine yığmış olduğunuz her şeyi arka tarafa koyun. Oraya alçak bir sehpa, bir raf veya ikinci bir masa yerleştirin. Masaüstünde karalanmış telefon numaraları ve türlü türlü notlar biriktiren herkes için anlamlı bir püf noktası: Düzenli aralıklarla hepsini toplayın gerekirse büyük kağıtlardan notları kesin ve hepsini bir deftere yapıştırarak üzerine şu başlığı yazın: "Bu zamana dek masa üstünde bulunanlar." Bunun avantajı: Çalışma masanız artık boştur, ancak gerektiğinde tüm bilgiler elinizin altındadır.
Sayfa 35
Gidince anladım aşkın yalanmış Bu yalan kalbimi yaktı sevgilim Bir tahta masada adımız kalmış Görünce gözyaşım aktı sevgilim Katlanırdım bil ki en derin yasa Kolunda yabancı biri olmasa Ayağı kırılmış o tahta masa Senden çok vefalı çıktı sevgilim O masa binlerce anılar saklar O masa özlemle hep hızı artar Sensiz gidemedim geçti haftalar Artık masamız boş kaldı sevgilim…
Reklam
Hikmet Tanyu, Türkçülük Davası ve Türkiye'de İşkenceler adlı kitabında işkenceleri 15 madde hâlinde sıralar: Daracık hücrelere kapatmak, aç bırakmak, susuz bırakmak, bitli odalarda yalnız bırakmak, helaya göndermemek, hamam ve temizlikten mahrum etmek, lağımların sızdığı iğrenç kokulu hücrelere kapamak, tokat-dayak-falaka, tabutluk, tehditler, masa ve sandalye üzerinde günlerce yatırmak, boş kâğıda imza attırmak. Tanyu, her işkencenin kime, ne kadar süreyle yapıldığını da kaydeder.
Külrengi, sinsi bir sabahtı. Tam karşıda sönmüş ocak, az ötede de masa vardı. Boş iskemleler, odadaki bütün öbür eşyalar, sonsuzluğa dikili bakışlarıyla, ellerinden bir şey gelmediğini anlatmak ister gibiydiler.
Sayfa 289 - Amaç Temel Yayınları, 1987. Çeviri:Suna GülerKitabı okudu
Gidince anladım aşkın yalanmış Bu yalan kalbimi yaktı sevgilim Bir tahta masada adımız kalmış Görünce gözyaşım aktı sevgilim Katlanırdım bil ki en derin yasa Kolunda yabancı biri olmasa Ayağı kırılmış o tahta masa Senden çok vefalı çıktı sevgilim O masa binlerce anılar saklar O masa özlemle hep hızı artar Sensiz gidemedim geçti haftalar Artık masamız boş kaldı sevgilim…
Dağınık bir masa, dağınık bir zihnin işaretiyse, o vakit boş bir masa neyin işaretidir. Albert Einstein -
Reklam
gidince anladım aşkın yalanmış bu yalan kalbimi yaktı sevgilim bir tahta masada adımız kalmış görünce gözyaşım aktı sevgilim katlanırdım bilki enderin yasa kolunda yabancı biri olmasa ayağı kırılmış o tahta masa senden çok vefalı çıktı sevgilim o masa özlemle hep bizi arar üstünde binlerce anılar saklar sensiz gidemedim geçti haftalar masamız şimdi boş kaldı sevgilim
Bknz; Tehcir neden gereklidir.
Yetmezmiş gibi İstanbullu Rumların ve Ermenilerin bir kısmı düşmana kucak açmış, şehri kurtaran kahraman askerleri karşılarcasına sevgiyle karşılamıştı onları. Pera'daki dükkânlar Yunan bayraklarıyla ve Venizelos'un portreleriyle süslenmişti. Türk müşteriler, boş masa yok diye lokanta kapılarından geri çevriliyordu.
Sayfa 22 - Can YayınlarıKitabı okuyor
İstanbul'da deniz gören daire
Ev sahibine, - Beyefendi, dedim, siz deniz görür demiştiniz sanırım. Yoksa duvara deniz resmi asılıp da ona mı bakılacak?... - Vay, ne demekmiş!... Evimden deniz görünmüyor mu? Hani, nerdeyse, evime deniz görmüyor dediler diye bizi evine hakaretten mahkemeye verecek. - Vallahi, affedersiniz, dedim, maksadım evinizi kötülemek değil... Ne ben, ne
Nesin yayınlarıKitabı okudu
... kaybet/kaybet tutumu içinde olan kişi ne derse çalışacaktır ne de sinemaya gidecektir. Büyük bir olasılıkla masa başında oturacak ve boş gözlerle önündeki kitaba anlamadan bakacaktır.
Sayfa 180
Reklam
Kahveleri aldıktan sonra boş masa olmadığını fark ettiler ve meydana doğru yürüyüp kütüphanenin önündeki ağaçları çevreleyen banklardan birinin kıyısına iliştiler. Kahvesini yanına bırakıp bir sigara sarmaya başlayan Hasan, "Ne vardı bugün?" diye sordu. "68'den çıktım şimdi," diye yanıtladı Alper ve dersteki tartışmayı geçen yıl onların da yapmış olabileceğini düşünerek sordu: "Halk kimdir Hasan hocam sence?" Hasan başını hafifçe çevirip akıl sağlığından şüphe duyduğu birine bakar gibi baktı Alper'e. Bir sorun göremeyince sessiz kalıp düşünmeye başladı. Alper hemen bir yanıt alamayınca bu sorunun onlara sorulmamış olduğunu düşündü önce. Akabinde, "Ya da Hasan o hafta dersi kaçırmıştı," diye geçti aklından.
Sayfa 14 - Giriş, Hayalin turkuaz denizlerindeKitabı okudu
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Yaşamını masa ya da top oyunuyla, güneş altında bedenini bronzlaştırma kaygısıyla tüketen insanları tek tek sayıp dökmek uzun sürer. Hazları uğraşa dönüşmüş insanların boş vakti yoktur.
Türkiye İş Bankası- Hasan Ali Yücel Klasikler DizisiKitabı okudu
Gücün 48 Yasası
Gücün 48 yasası 1-Sizin üstünüzde bulunanların kendilerini üstün hissetmelerini sağlayın. Onları memnun etme ve etkileme arzunuzla yeteneklerinizi göstermede çok fazla ileri gitmeyin, yoksa tam tersine neden olursunuz, yani korku ve güvensizlik uyandırırsınız. Ustanızın olduğundan daha parlak görünmesini sağlayın ve gücün doruklarına
Hayal
Öğlendi eve döndüğümde. Kapıdan girdim, hemen orda bir masa dört sandalye var, çöktüm sandalyeye. Durdum öyle. Düşündüm öyle, boş boş bakarak önüme, yerdeki kilime. Sonra kılıcıma baktım ki... Kuruyan kısımlar dökülmüş düşmüş saksının dibine, yeşilinin de rengi gelmiş. Desem şimdi. Ama diyemem. Çiçeğim yok benim. Dolares'i buldum. Ama çiçeğimi bulamadım. Hiç. Hatırladım.
Sayfa 231 - kitabın sonundaki bu şaşırtmadan sonra karnıma ağrılar girdi.Kitabı okudu
604 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.