Gerçekten de hiçbir şeyden anlamıyorsanız, bu, büsbütün yarar sağlayacaktır size. Gelgelelim bu yalın tarz bir şey anlatmaz. Aslında bizde herkes “Gerçekte budala olan ben değil miyim?” sorusunu kendisine hiç yöneltmeden ve hiç mi hiç kafa yormadan, başkasının budalalığından kuşkulanır. Bu, kişinin hoşuna giden bir durumdur ya, kimse hoşnut olmaz aslında, öfkelenir de. Sonra zamanımızda düşünmek neredeyse olanaksızdır. Pahalıya patlar. Hazır düşünceler satın alındığı bir gerçek. Her yerde satılıyor, hem de bedavaya. Ne var ki, bu bedavalık daha pahalıya patlıyor kişiye. İnsanlar bunu sezmeye başladılar artık, ama sonuçta eskisi gibi yine düzensizlik ve yararsız uğraşılar!..
Bazen kendimi o kadar önemsiyorum ki sanki ben tek bir dünyayım. Bir de başka bir dünya var ve bir türlü iletişim kuramıyoruz zannediyorum. Sonra da "Ya bir dakika, ben evrenin bir parçası değil miyim?" diyorum kendimi zorlamak için. "Yani ben kum gibi bir şeyim, dünyada beni kimse tanımıyor ve bana bir şey olsa dünyanın akışı değişmeyecek" diyorum. Bu düşünce beni o kadar rahatlatıyor ki!
Sayfa 134Kitabı okudu
Reklam
sokrates ver2
Bunun içindir ki, günün birinde 50 veya 100 florin gibi az bir para cezasi ödemekle hakkinda verilmis eski hükümlerin kaldi- r- rilarak ülkeye dönebilecegi haberini kendisine ileten dostlarina, onu hakliyken haksiz yapan boyle bir öneriyi asla kabul edeme- yecegini kesin olarak bildirmisti: "Hayir dostum, vatana dönme- nin yolu bu degildir. Fakat siz veya baskalari ilerde Dante'nin adina ve sanina uygun baska bir yol bulursaniz, bunu seve seve izleyecegimden emin olunuz. Yok eger Floransa'ya dönmenin baska bir yolu yoksa, ben de asla Floransa'ya dönmeyecegim. Baska bir yerde olmakla günesin ve yaldizlarin isigini seyretmek mümkün degil mi yoksa? Sehre sumsük sumsük dönmedigim, daha dogrusu halkin onune yuzum kizarmis olarak cikmadigim takdirde, gok kubbenin neresinde olursam olayim, cok tatli olan gerçekleri düsünemez miyim? Aç kalmayacagim da kesin."
Bir yandan beşiği fırt fırt sallıyor, bir yandan fırtına gibi laflıyordu: - Vay bizim Taşoluk'un kopukları... Bacım, bunlar göçmen oldular durdukları yerde... Bu bizim yeniyetmelerimiz, bakın bakalım, yedi vilayet toprağına, bizi türkü etmez mi"? Ama hakçası, suç bu oğlanlarda değil, kahpe kızlarına söz geçiremeyen kız sahiplerinde... Kötü eğitmen ağzıyla, adam, yetişmiş kızını, taksiye bindirip esdüdüye salar mı, ocağı sönesice esdüdüye... Delikanlılara, aşağılayan bakışlarla bir zaman baktı: Şunlar adam mı, şunlar? Bizim körpeliğimizde, böyle rezillik, olabilir miydi? Ben geberesice Niyazi Çavuş'un korkusundan, kapılara çıkabilir miydim, pınarlara gidebilir miydim, desene, kız Şerife?.. Gidebilemezdim, çünkü, herif kudurmuş, Allah göstermesin, yere göğe sığası kalmamış. Bizim körpeliğimizde, esdüdü mesdüdü yoktu ya, olsaydı da, bizim herifler, taksiyi çevirip, lüverleri göğsümüze dayayıp ve de saçlarımızı bileklerine dolayıp bizi sürümezler miydi? Sana gönüllü kahpeyi, gündüz gözüne bırak gitsin, sonra "Esdüdüde bulacağım" diye köyden uğra, yollara düş!..
Sayfa 193 - İthaki Yayınları, 5. Baskı (2011), İkinci Bölüm, Deney, 2, KaynakKitabı okudu
Kavramanın olmadığı yerde inanç boştur
PAPAZ Yani siz Tanrı’ya hiç mi inanmıyorsunuz? ÖLÜM DÖŞEĞİNDEKİ ADAM İnanmıyorum. Bunun da nedeni gayet basit; insanın anlaşılmayan şeye inanması tamamen imkânsız çünkü. Kavramak ile in- anmak arasında dolaysız ilişkiler olmalıdır; kavramak inancın ilk besinidir. Anlamanın hiç etkili olmadığı yerde, inanç ölüdür ve bu tür durumlarda inanç
Sayfa 39 - VersusKitabı okudu
Rabbim bize de "kulum" demeyi nasip etsin inşallah
Hz. Musa Tur Dağı'na çıkarken, yolunu bir zat kesmiş ve demiş ki: "Ey Musa, içimi kasıp kavuran bir soru var ki, cevabını bilmezsem bana hiç rahat yoktur. Lütfen Rabbi'ne arz et ki, ben cennetlik mi, cehennemlik miyim?" Adamın israre tüzerine, Hz. Musa, "Peki" demiş, "soramm..." Dönüşte, odamcağı biyük bir merak içinde bekler bulmuş. Hz. Musa:"Rabb'im buyurdu ki, 'Söyle o kuluma...'." Adam birden canlanmış, heyecanlanmış ve bir çığlık atmış: "Söyleme ya Musa!.. Gerisini söyleme! Sen şunu söyle, Rabb'im bana aynen böyle dedi mi? Rabb'im bana, 'Söyle o kuluma' dedi mi? Rabb'im bana 'kulum' dedi mi?" Hz. Musa: "Evet, böyle dedi" deyince bu zat tekrarlamış: “Öyleyse gerisini söyleme ya Musa! Mademki, Rabb'im bana kulum demiş, beni ister cennetine, ister cehennemine atsın, mühim degil...' Ve neşe içinde, adeta oynayarak çekilip gitmiş. Onun bu tavrı üzerine de Rabb'imiz artık cennetlik bir kul olduğunu bildirmiş: "Mademki benim kulum olmayı böylesine başına taç etti ve şeref bildi, öyleyse o artık cennetlik bir kulumdur...”
Sayfa 22
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.