Peru'da görevli, And Dağları'nın zirvesinde İnka başkentini, kentin mücevher gibi dizilmiş devasa taşlarla örülmüş surlarını yeni görmüş bir İspanyol vali kralına şöyle yazmıştı: "İnkaların yaptığı kaleyi inceledim. Şeytan'ın işi olduğu açık. Çünkü insan gücü ve becerisiyle yapılabilmesi mümkün görünmüyor." Bugün bile bazıları gizemciliğin rahatlığından yanadır. Kadim dünyanın harikalarının güneşin altında uğraşıp didinen binlerce insan yerine Atlantisliler, Tanrılar ya da uzay gezginleri tarafından yapıldığına inanmayı tercih eder. Bu düşünme biçimi atalarımızın hakkını onlardan esirger, bizleri de onların deneyimlerinden mahrum bırakır. Çünkü o zaman insan, dünyanın her yerinde insanların tekrar tekrar aynı ilerlemeleri kaydettiklerini, aynı hatalara düştüklerini söyleyen kemiklerle, çömlek parçalarıyla, yazıtlarla yüzleşmesi gerekmeksizin geçmiş hakkında neye inanmayı istiyorsa ona inanabilir.
Yer ve iklim sorunu, beslenme sorunuyla çok yakından ilintilidir. İnsan her yerde yaşayamaz; dahası, kişinin tüm gücünü sınayan büyük görevleri yerine getirmesi gerekenlerin tercih alanı daha da dardır. İklimin metabolizma üzerindeki etkisi, onu yavaşlatıp hızlandırması o derece ileri gider ki yer ve iklim konusunda verilen yanlış bir karar, insanı yalnızca görevine yabancılaştırmakla kalmaz, onu görevinden de büsbütün alıkoyabilir.
Sayfa 33 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kadınların son zamanlarda aklını meşgul eden ve büyük ölçüde moda tasarımcılarıyla fotoğrafçıları tarafından teşvik edilen iskeletvari zayıflık, kadınlar tarafından uyarılan erkeklerce nadiren beğenilir ya da hiç beğenilmez. Günümüzde kadınların büyük kısmı, bu tip gıdasız kalmış kadınlar dergi kapaklarına çıkmayı başarabildikleri için, erkeklerin bu bir deri bir kemik kalma halini gözalıcı ve çekici bulduklarına inanıyor. Ancak moda endüstrisinin uzun süredir özellikle kadınlara ilgi duymayan, hatta genellikle ergenlik öncesi bir oğlan figürüne benzemediği ölçüde olgun kadın figüründen tiksinen erkekler tarafından yönetildiğinin farkında değiller. Cinsel olarak kadınlara ilgi duyan erkekler Freud'un Rüyaların Yorumu örneğindeki nüktedan histeriğin kocası gibi, oğlansı figürlerdense genellikle dolgun, daha feminen olanları tercih ederler.
Sayfa 44 - Kolektif Kitap
Arkadaşlığın âdabı şöyledir:
Kişi, mal konusunda arkadaşını kendi nefsine tercih etmelidir. Eğer bu olmuyorsa o zaman fazla olan malını arkadaşı ihtiyaç duyduğunda ona vermelidir. Aynı şekilde arkadaşı başka insanlardan bir şey istemeden ona yardım etmede acele etmelidir. Kişi, arkadaşının kusurlarını gizlemeli, ayıplarını örtmeli, insanlar onu kınadığında onun üzülmemesi
Sayfa 147
Tuvallette kitap okuma üzerine…
Tuvalette okuma alışkanlığı üzerine çok ciddi çalışmalar yapmıştı. Bu alışkanlığın altında yatan psikolojik dinamiklerin önemini fark ettiği gün kendisiyle gerçekten de çok gurur duymuştur. Kendisi de oldum olası, yanına okunacak bir şey almadan tuvalete giremezdi. Bir gün evde bu hatayı yapmış ve bunaltıdan çıldırma noktasına geldiği sırada tuvalette ne kadar deterjan varsa hepsinin etiketlerini okuyarak Kendini kurtarmıştı. Elbette bunun hiç de normal bir tepkiyi sayılmayacağı dikkatinden kaçmamıştı. Uzun süre konu hakkında düşündükten sonra bu davranışın nedeninin kendi ile başbaşa kalma korkusundan kaynaklandığını saptadı. Daha sonraki çalışmaları, belirli karakter özelliklerine sahip kişilerin tuvalette okumak üzere belirli cins materyali tercih ettiğini kesinkes ortaya koydu. Örneğin içedönük kişiler yanlarına çizgi roman ya da gazetelerin magazin eklerini alırken, dışa dönük insanlar tuvalette roman okumayı ve bulmaca çözmeyi tercih ediyorlardı. 
Sayfa 63 - Alfa, 5-6. Baskı Temmuz 2022Kitabı okudu
Buna karşılık bu en parlak öğrencileri bir kenara bırakırsak ortalama bir insanın eğitimiyle ilgili sorunlar geçmişe göre artmış görünüyor. Kırsal kesimden kente yönelen büyük göçün getirdiği kırsal kültürün ve kentte hissedilen dışlanmışlık duygusunun etkisiyle göç edenler çocuklarını daha çok imam hatip liselerine gönderiyorlar. Aslında son dönemdeki duruma bakıldığında en büyük talebin fen liselerine yönelmesine karşılık yönetim, imam hatip lisesi açmayı tercih ediyor. Buralarda verilen eğitim, din konularını ele almanın yanı sıra çevre baskısını da yansıttığı için bimsel ve analitik olmaktan çok, dinsel bir ağırlık taşıyor. Bu eğilim giderek diger okullara da yayılıyor. Ezbere dayal, analatik yorumlardan uzak, 'niçin' ya da 'nasıl' diye sormasını bilmeyen bir kusağın gelmesi değişen Türkiye'nin en önemli değişkenlerinden birisini oluşturuyor.
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.