Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atsız'ın dîvan edebiyatına ait bazı görüşleri de, Hasan Âli'nin Türk Edebiyatına Toplu Bir Bakış kitabını eleştiren "Alaylı Âlimler” başlıklı yazısında bulunmaktadır. Atsız burada divan ve halk edebiyatını da karşılaştırmaktadır: "Divan edebiyatında Türk duygusunun kaybolduğunu kimse çıkıp da iddia edemez. Divan edebiyatı
443 syf.
9/10 puan verdi
Okumanızı tavsiye ederim.
Bir umudun uzun ve çileli yolculuğu… Kitaba şöyle bir incelemeyle başlamak istiyorum: Bir vatan ne kadar sevilir? Bir asker vatanı için ne kadar fedakâr olabilir? Ne kadar bu uğurda çilelere katlanabilir? Vatan denilen nesne, anadan, babadan, eşten, evlattan ne kadar değerli olabilir ki, onlardan vazgeçmeyi göze alacak kadar cansiperane savaşılıp,
Hey Mey Moro
Hey Mey MoroAdnan Şenel · Eşik Yayınları · 201933 okunma
Reklam
Nevrotik kişinin bir diğer ilginç özelliği, aynı hataları art arda yineleme eğilimidir. Örneğin kendi ihtiyaçlarını bir yana iterek davranışlarını hoşlandığı erkeğin beklentilerine göre ayarlayan bir kadın bir süre sonra bu erkeği yitirebilir. Çünkü giderek egemenlik kurma eğilimine dönüşen tutumu erkeğin özgürlüğünü özlemesine neden olabilir.
"Ben kirliyim Milena, son derece kirli, bu yüzden saflık hakkında bu kadar bağrıyorum. Kimse cehennemin en dibinde olanlar kadar saf şarkılar söyleyemez; meleklerin sandığımız şarkılar aslında onlarındır."
Sayfa 25 - İttaki yayınları ağustos 2015Kitabı okuyor
Oysa ölüm bizi sevdiklerimizden ayırana dek onları üzmeye, kırmaya devam ederiz. İnsan bir yakınını kaybettikten sonra geçmişe baktığında dünya hayatının aslında ne kadar kısa olduğunu ve sevdiklerini ne kadar da incittiğini düşünmeye başlar. Her ne kadar geri kalan hayatında sevdiklerini incitmek, üzmek istemese de zamanla bu durum eski haline geri döner.
Bakma böyle etrafımdaki bu kadar insana, aslında ben hep yalnızım.,
Reklam
·
Puan vermedi
İçimdeki Müzik
"İçimdeki müzik " Kitap gerçekten çok güzel ve etkileyici. Melodyn'nin hayatından kısa bir dönem anlatılıyor. Melody hayatında büyük bir engeli olan kız çocuğu. Aslında bizim için çok basit olan hayattaki fiziksel eylemler duygular onun için yapması imkansız olan eylemlerdi. Bana bu kitap hayatta ne kadar çok şükretmem gereken nimet olduğunu öğretti. Bunlardan bir kaç tanesi anneme kocaman sarılıp seni seviyorum demek yada kendi yemeğimi yiyebiliyor olmam ihtiyaçlarımı kimseye ihtiyaç duymadan gideriyor olmam gibi . Bunlar gibi daha bir çok ders çıkarılabilecek durum var . Böyle bir eserin hayatınıza etkisi olacağını düşünüyorum kesinlikle okumalısınız...
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130,5bin okunma
408 syf.
6/10 puan verdi
·
21 günde okudu
Nerden başlayacağımı bilemiyorum ama öncelikle yüzleşme ve kördüğüm kitaplarının bir seri olmadığını sadece aynı psikolojik destek merkezinde geçtiğini söyleyebilirim. Bir kadın ve minik bebeğinin neden bu destek merkezinde tedavi gördüğünü onunla birlikte, o geçmişini hatırlarken bizde öğrenmeye başlıyoruz. Bebek kısmı özellikle çok tahmin edilebilirdi ama kitabın sonu o kadar beni tatmin etmedi ki aslında kafamda hiçbir şey oturmadan kitabı bitirdim diyebilirim. Çok alakasız bir sondu ve kitabın başından itibaren wesley' in hangi sahnelerde yer aldığını hala anlayamadım doğrusu. Bu kadar sürükleyici bir kitabın böyle bitmesi bana haksızlık gibi geldi ve özellikle son bölüm, aslında öyle değil kısmı o kadar olmaması gereken bir bölümdü ki ...
Yüzleşme
YüzleşmeCalia Read · Yabancı Yayınları · 2016193 okunma
Bitkiler de, sinekler de, yeryüzündeki tüm diğer canlı varlıklar da insandan birkaç milyon yıl önce ortaya çıktı. Yoksa Tanrı insan için beşik ve çocuk odası mı hazırlıyordu sadece? İnsanı, kendisinden önce yaratılan bitki ve hayvanlara eğlence olsun diye, göz kulak olabilecekleri pelüş bir oyuncak, yürüyen bir kukla niyetine yaratmak daha adil (evrensel çapta bir adaletten bahsediyoruz) olmaz mıydı aslında? İnsan bilinci bu tür bir ihtimali düşünemeyecek kadar benmerkezcidir. Ama bu ihtimali burada, birkaç satırla, kağıt üzerinde hesaba katabiliriz. Odada uçuşan sinek için, pencerenin yanındaki köşede duran kauçuk için biz mükemmel bir eğlenceyiz. Onlara hâkim olduğumuzu düşünüyoruz ama hâkim olan onlar, gerçek bu. Kendilerine ait bir Olimpos'un tepesinden anlamsız çırpınışlarımızı seyrediyorlar, bizden sıkıldıklarında da bizim algılayamadığımız sinyaller gönderip bizi kolayca yönlendiriyorlar.
Kalbimden neler geçtiğini, kafamda biriktirdiklerimi, tasarladığım her şeyi bildiğini düşünüyorum. En azından tüm bunları hissettiğini. Belki de böyle bir beklenti benimkisi. Çünkü bunları sana asla söylemeyeceğim. Asla söyleyemeyeceğim. Oysa o kadar dilimin ucundalar ki. Rüzgar esse düşecekmiş gibi, gözlerime baksan, giderken başını bir kez geriye çevirsen, ağzımdan dökülüverecek kadar dilimin ucunda. Uzunca susuşlarım, ağzımı bile açmadan öylece kalakalıp, bakışlarımı kaçırışım hep bundan. Burada hava her geçen gün biraz daha soğuyor. Zaman diyorum, biraz daha zaman. Dilimin ucundaki kelimeler bu kış da donmazsa bir dahaki yıl uçmayı öğrenecekler. Biraz zaman diyorum. Kalbimin bir yanı sıcak kalabilirse bu kış, bir delilik daha yapacağım. Ne bir portakal bahçesinde dolaştım ne de bir posta treninde yolculuk ettim. Çiçekler bir açmaya görsün, bir çılgınlık yapıp hatır için öleceğim. Aslında seni çok… özledim.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.