Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
YAŞAM İÇİN ÖNERİLER Kepekli pirinçten çok ye. İnsanlara beklediklerinden daha çok şey ver ve bunu zevk alarak yap. En sevdiğin şiiri ezberle.
Kan ter içinde gece Kan ter içinde her yanım Her yanım bu gece vurgun içinde Kurşun yemişim, sürgün yemişim Bu sana ilk gelişim Vur emriyle düşmüşüm kapına Düşmüşüm kucağına, bu yara sıcak ana
Reklam
328 syf.
·
Puan vermedi
insanların yaşadıkları olaylara bağlı olarak hayatlarının nasıl değiştiğini ve ruhlarımızın bu yolculukta nasıl yara alıp nasıl olgunlaştığını gösteren hoş kitaplardan biri..
Yaz
YazKürşat Başar · Everest Yayınları · 20141,617 okunma
Jack Kerouac Kendini Anlatıyor Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak… Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
246 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Fena değil diyebileceğim bir roman. Züleyha kendisini nazikçe kaçıran bir zengin ile arabadayken bir kaza yapar. Uzun süre hastanede yatan kadının sadece kalçasında bir yara kalmıştır. Aralarında herhangi bir ilişki kalmayan kocası Yusuf onu hastaneden alır ve Mersindeki çiftliğine götürmek üzere kendi vapuruna götürür. Bu yolculuk esnasında Yusuf ile nasıl tanıştığını düşünmeye başlar. Acaba Yusuf kendisinden intikam almak için mi bu yolculuğu tertip etmiştir. Sürükleyici bir roman.
Eski Hastalık
Eski HastalıkReşat Nuri Güntekin · İnkilâp Kitabevi · 1996833 okunma
Göl Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin Hep başka sahillere doğru sürüklenen biz Zaman adlı denizde bir gün, bir lahza için Demirleyemez miyiz? Ey göl, henüz aradan bir sene geçti ancak,
Reklam
Vaterlo'dan evvvelki mağlubiyetinde Elbe'ye sürüldü. Elbe'den kaçtı, üç dört kişiyle Fransa'ya ayak bastı. Üzerine koca bir ordu sevkettiler. Çünkü (Napolyon) şaka değil, bir zıpzıp kadar ama, Paris'e doğru gelirken yuvarlana yuvarlana Uludağ olacak... Yanında bulunan yakınlarından (Kont dö Montelon) isimli birinin hatıratında çizgisi çizgisine bütün manzara gösterilir. "Gidiyorduk," diyor (Kont de Montelon); "Paris'e doğru... Üzerimize bütün bir ordu geliyor! NE yapabiliriz bir kaç kişi?... Hiç hesabını sormuyorduk. Ona güvenimiz vardı... Gidiyorduk!" Yolda birdenbire karşılarına gelen ordunun öncülerini görüyorlar... Şimdi, bakın vurada aksiyon adamı, teşebbüs adamı, hamle adamı nasıl hareket eder? Cürete bakınız; karşısında kendisini tevkif etmeye, yahut öldürmeye gelen ordunun öncülerini görünce, hemen "Yaklaşın, yaklaşın, yaklaşın!" diye emir vermeye başlıyor. Tabi, asker eski imparatorunu emir verir görürken ne yapabilir? Bir an donup kalıyor. Bir teğmen zuhur ediyor. "Daha üstünüz gelsin, yüzbaşı, binbaşı, albay..." Nihayet bütün öncü kıtalar yaklaşıyor. (Napolyon) bir taşın üstüne çıkıyor ve şu sözü söylüyor: "Fransız askeri! Yüzündeki yara işaretinden, ayağındaki çarıktan, bilmem nerene kadar benim eserimsin! Sen mağlubiyetlerin numunesiydin; ben seni dünya galibi yaptım. Şimdi bu vaziyette seni benim üzerime gönderiyorlar! Aranızda imparatoruna kurşun çekecek kimse, buyursun! İşte göğsüm!" diyor.
"Bazen şu camdan dışarıya bakıyor, onu mahallenin çocuklarıyla oynarken görüyorum. Onu itip kakıyor, oyuncaklannı elinden alıyor, şurasına burasına dirsek atıyorlar. Ve o, asla karşılık vermiyor. Asla. 23 Yalnızca... başını öne eğiyor..." "Şiddeti sevmiyor demek ki," dedi Rahim Han. "Demek istediğim bu değil, Rahim; bal gibi biliyorsun," diye atıldı Baba. "Bu çocukta eksik bir şeyler var." "Evet, gaddarlık." "Kendini savunmanın gaddarlıkla bir ilgisi yoktur. Mahallenin çocukları ona sataşınca ne oluyor, biliyor musun? Hasan öne atılıp onları püskürtüyor. Kendi gözlerimle gördüm. Eve döndükleri zaman, ona soruyorum: 'Hasan'ın yüzündeki yara nasıl oldu?' O da, 'Düştü,' diyor.
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Ah bu kitap! 5 saatimi aldı ve son sayfalara geldiğimde artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Hala alıntıları okurken bile gözlerim doluyor. İçimde bir sızı,içimde bir yara. Aylar geçti okuyalı ama arada hatırlarım yüreğim sızlar,acaba derim. Sonunu hiç sevmedi yüreğim ama bir yandan mantığım da en doğrusu belki de öyledir dedim. Düşünürüm arada aynı durumda biz olsaydık,en sevdiğimiz olsaydı diye. Ah Clark! Ah Will! Sevgili Jojo Moyes nasıl bir hikaye anlattın ki bize şu satırları yazarken bile içim sızlıyor. Çok güzel bir hikaye. Duygusal modunuza göre ağlayıp ağlamamanız değişebilir ama hayattaki bazı kararları farklı yönden düşünmenizi sağlıyor.
Senden Önce Ben
Senden Önce BenJojo Moyes · Pegasus Yayınları · 201329,1bin okunma
SÜRVEYAN HEKİM “Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında. Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur. Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız. Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
http://www.hakanevrensel.com/guneydogudan-oykuler-3/Kitabı okudu
Reklam
İlk evladım Köksal 1969 yılında ikinci evladım Serdar 1971 üçüncü yavrum Hakan 1973 dördüncü oğlum da 1975 yılında dünyaya merhaba demişti. 13 Kasım Cumartesi 1976 gününden bir gün evvel Serdar'ın dişi çok ağrıyordu. Sabaha kadar ağlamış hiç yatmamıştı. En küçük oğlumu abisine (Köksal) bırakarak Serdar'ı dişçiye götürmeye karar verdik. Serdar
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.