Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yola nereden başlayacağımı kırk yaşımda anladım. Nereye varmam gerektiğini anlamam ise engelli, uzun ama tutkulu bir süreç oldu. Biliyorsun, şimdi televizyonda, gazetelerde görüyoruz, sahte ermişler, sahte peygamberler türüyor; bugünden yarına onların öğretilerine göre yaşayanlar da çığ gibi artıyor. Bütün bu tarikat önderlerinin, huzuru ve
Sayfa 139Kitabı okudu
Fantastik
Onu bu yola sokan kötü bir yazgıymış. Çünkü o çok zarif bir kız, kraliçelerin çıktığı bir hanedana mensup güzel bir hanım. Yine de onunla nasıl konuşmam gerektiğini bilmiyorum. Ona ilk baktığımda mutsuzluğunu hissettim; dimdik duran, bir zambak kadar biçimli, mağrur ak bir çiçek görmüştüm sanki, ama yine de elf zanaatçılar tarafından çelikten yapılmış gibi sert olduğunu biliyordum. Belki de özünü buza çevirmiş olan bir kırağıydı; öyle duruyordu, tatlısert, yine de görünüşü çok zarifti ama kısa bir süre sonra düşecek veya ölecek şekilde yaralanmış gibi miydi desem? Onun derdi bugünden çok önce başlamıştı, öyle değil mi Eomer?
Reklam
Stephen King
Yetişkinleri eğitmenin zor bir iş olmasının nedeni, bir süre sonra onlara bir şeyler öğretirken dudaklarınızdan çok, kırmızı kaleminizi kullanmaya başlamanızdı. Ben de bu yolda çok kalem eskitmiştim. Ve bunaltıcıydı, çünkü uzun süredir öğretmenlik yapıyorsanız kırmızı kalemle yaptığınız düzeltmelerin hiçbir işe yaramadığını bilirdiniz. Bir insan kelimeleri doğru yazmasını (büyük yerine böyük yazarak) veya nerelerde büyük harf kullanılması gerektiğini bilmeden (beyaz saray değil Beyaz Saray) veya öznesi ve yüklemi düzgün olan tek bir cümle dahi kurmadan yirmi beş otuz yaşına gelmişse, o saatten sonra bunları öğrenmesi zordur. Yine de cengaverlik yapar, cümlelerdeki yanlış kullanılmış kelimeleri daire içine alır veya basit kelime ve fiil hatalarını düzeltirdiniz. "Bugünden sonra sık sık yüzmeye gitcem" cümlesindeki gitcem'in üzerini çizer ve yerine gideceğim kelimesini yazardınız.
Ben de düşünüyorum, dolayısıyla varım, ama kimim? Galata'da, yelkenci hanı bitişiğinde ikamet eden Uzun İhsan Efendi'mi, yoksa bugünden tam üç yüz sekiz yıl sonra, sözgelimi İzmir'de oturan mahzun ve şaşkın adam mı? Hangimiz düş ve hangimiz gerçek?
Unutma zaman su gibi geçer, bittiğinde bir damla dahi almamış olman senin kararın, Sonu geldiğinde farkında olmayarak bir zerrecik içmemiş olmak kendi zararın, ve en önemlisi de pişman olman sana bugünden gösterilmişken daha ne kadar yanlış şeylerde ısrar edeceksin, ey kardeşim artık bundan sonra doğru yolu seçeceksin :)
416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ahmet Altan’ın En Güzel Romanı “SPOT: Ahmet Altan “Son Oyun” kitabında bir yandan derin bir aşka, bir şehvette yer verirken diğer yandan da bir topluluğun sarhoşça davranışlarını, sorumsuzluklarını ve bu sorumsuzluğun doğurduğu iktidar ve güç kavgasına yer vermektedir”. Semih Gümüş 13.06.2016 tarihinde Radikal Kitapta yazdığı “Edebiyatın Üstüne
Son Oyun
Son OyunAhmet Altan · Everest Yayınları · 20131,372 okunma
Reklam
'' Arkadaşlar! Her şeyden önce, dünyanın Türk soyundan olan en büyük şefini, Gazi Mustafa Kemal Hazretlerini (Atatürk) ve onun yüksek şahsiyetinde Türk ihtilâlini sonsuz saygılarla selâmlarım. Büyük şefim, ihtilâlin hukuk tarihini Türk gençliğine anlatmamı uygun görmüşler.. Bu çok ciddî bir Maarif Vekâletimiz bana bildirdiği zaman, Selçuk'ta çiftiğimin başında bulunuyordum. Yapıp yapmayacağımı düşünmedim bile. Kabul ettim. Hazırlanmaya başladım. Çünkü Şef emredince, başarılmayacak bir iş olmadığına inancım vardır. Gazi Mustafa Kemal, Türk milletinin önünde ilerleyen bir zafer bayrağıdır. Bu bayrak bugün de, yarın da, öbür gün de bütün güçlükler üstünde yükselecek ve hep yenecektir. Ben, dünkü yeniş ve yenilişi yaşadım. Ben, dünkü yeneni ve yenileni gördüm. Yenen, hep yücelen, yücelen... ve sonra yayından fırlamış alevden bir ok gibi karanlıkları yakan Şefiyle, Türk milleti idi. Yenilen, onun yürüyüşüne karşı koymak isteyen bütün bir dünya oldu! Yaklaşmakta olan yarınlar içinde yenecekleri ve yenilecekleri bugünden görüyorum. Yenecekler, dünkü yenenler, yenilecekler, gene büyük yürüyüşün önüne çıkmak isteyen bahtsızlar olacaktır. Bu kadar inanıyorum. Siz de inanınız! Gün, bütün eserleriyle, bütün varlığıyla inancın verimidir.''
Herkese hayırlı cumalar, mutlu, huzurlu hafta sonları dilerim. Ama önce sağlık tabi. Bir haftadır kızım hastaydı onunla ilgilenmekten doğru dürüst kitap okuyamadım. Bugünden sonra son hızla okumaya devam...
Bilmiyor musun? Sake fincanlarını değişince kardeş olursun. Bugünden sonra kardeşiz. -Beyazsakal Korsanları 2. Tümen Komutanı Ateş Yumruk Portgas D. Ace-
Bugünden sonra başka doğacaktı güneş İstanbul'a, bunun kararlılığını gördüler. İnanmak, yapmanın yarısıydı çünkü.
Sayfa 207Kitabı okudu
Reklam
Bundan bin yıl sonra bir gün, bazı insanlar ölümü yalnızca zekâyla yenmeye kalkışacaklar. Yaşlılığa ve ölüme karşı birtakım ilaçlar vasıtasıyla savaş açacaklar. Zekâlarının bulduğu, icat ettiği iksirleri, tıbbi silahları kullanacaklar. Yaşlılık ve ölüm onlardan ve onların ilaçlarından kaçacak, gerileyecek. Ama ne yazık ki, yalnızca mantıkla mücadele ettikleri, ruh ve kalp konusunda ilerleme kaydetmedikleri için gerçek ölümsüzlük onlara nasip olmayacak. Ne var ki, zihinsel yeteneklerinin sağladığı sahte ölümsüzlük bile verilmemeli onlara. Verilirse çok büyük çapta kötüye kullanılacaktır. Bu yüzden, bugünden yemin etmeniz gerek. Eğer bu olaylar yer aldığında hâlâ yaşıyorsanız, onlarla mücadele etmeye, zihni kadar kalbini ve ruhunu da işe katmayan kimselere ölümsüzlük sağlanmaması için çalışmaya ahdetmelisiniz.
Sayfa 197 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.