Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Buna güldüm
Arap keder içinde, "Dünyada herkes on beş dakikalığına zengin olur demişlerdi, sıramızı savdık," diye söylendi.
Çok güldüm buna hdkwsbsm
Tutunamayanları okuduğu için tutunamayan olmayacağını sanan ahmak.
Epub
Reklam
"İnsan, onu öldürmek isteyen bir insanı sever miydi? Buna içten içe güldüm. İnsan asla sevmesi gerekeni sevmezdi zaten. Hayatlarımız birer bataklıktı ve boğulmadan önce çekebildiğiniz kadar insanı kendi bataklığımıza çekiyorduk."
Sayfa 39 - Artemis MilenyumKitabı okuyor
"Kapıdan çıktığımızda bir akşam üzeri girdiğimiz acı kırmızı otelin, gece görüntüsüne baktığımı da hatırlıyorum. Ahşap panjurlu pencerelerden biri açıktı. İçeriden loş bir ışık yükseliyordu. Uçuşan bir perde vardı. O odada olmak istedim. Hatta Ozan'a bir gün o otelde turist gibi kalmak istediğimi de söylediğimde; Ozan, "Tamam" dedi. "Kaldırız." Halbuki neden beraber kalalım? Ama buna da güldüm. Gülme fukarasının teki olduğundan içimde sakladığım ne varsa döktüm gitti."
Sayfa 198 - Pukka Yayınları, BaharKitabı okuyor
Mobbing Bank Diyor ki;
Türk Dijital Devrimi Aydaa bu nereden çıktı şimdi deneyim Siyonizm sosyal ağlar ile hem para kazanıyor hemde kim ne düşünüyor nereyi nasıl sömürge ederiz bununla ilgili plan ve proje sosyal ağlar üzerinden geliştirip troll piyonlar ile gündem ve algı operasyonu düzenliyor. Aynı zamanda sosyal ağlar gizli istihbarat örgütlerinin yuvalandığı her
Ah'lar Ağacı
Bir ilaç içsem bari diye düşündüm, Biraz kolanya sürünsem, Ferahlasam, pencereyi açsam. Şöyle bir şey yazdım sonra: Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde. Berbattı. Bir şiire böyle başlanmazdı. İç ses, diye söylendim, Ardından Yıldırım Gürses... Aptal Aptal güldüm birde buna. Ayşecik vazoyu kırıyor Ve "tamir et bakalım" diyordu babasına. Yapıştırsam da parçalarını hayatımın Su sızdırıyordu çatlaklarından. Karnıbahar kızartmıyordu asla. Başroldeki kadınlar.
Sayfa 13 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
instagram.com/reel/C5k2Ve3tNQ... 🤣🤣🤣🤣 çok güldüm buna bu ben😂😂😂 🖤🤍🖤🤍🖤🤍🖤🤍🦅🦅🦅🦅🦅 Ben yanarım, takım yanmasın 😁😁🤭🤭🤭
Seni görmemeye dayanamam. Aklım sende kalır. Kalbim sendeyken bir de aklım sende kalırsa, beni deli diye kapatırlar bir yere dedim. Bunu mu istersin dedim. Bunu istemem dedi. Ama ben zaten sadece kalbin bende kalsın diyorum dedi. Güldüm. Hiçbir şey bilmiyorsun aşk hakkında dedim ona. Kalp ve akıl dedikleri, birisi kan pompalayan yumruk büyüklüğündeki et parçası, diğeri de ceviz içine benzeyen bir pembe pelte değil ki dedim. Bunlar birbiriyle savaşmaya yemin etmiş iki düşman, aşk bahçesinden içeriye girince. Birisi sende kalırsa, bu savaşa devam etmek için diğeri de sende kalacak. Mecbur buna.
Sayfa 36 - Dedalus Yayınları
360 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
sadece bir karakteri sevmedigimden bahsediyorum (neden sevmedigim vs yok) onun disinda hic spoiler yok. zaten genel olarak icerikten pek bahsetmiyorum. aslinda bu kitap hakkinda cok soyleyecek bir seyim yok. ayrica agzimi actigim anda
Elif
Elif
tarafindan oldurulmekten inanilmaz korkuyorum. lutfen aileme zarar verme. ben kitaptan bayagi keyif
Lanetli Kral
Lanetli KralHolly Black · Dex Yayınevi · 2020887 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
Herkese merhaba. Ölümcül Tatil'i tam şimdi bitirdim ve koşa koşa incelemesini yazmaya geldim. Kısaca kitabın konusundan bahsedip yorumuma geçeyim. İki kardeşin kısa bir tatil için bir internet sitesinden ev kiralaması ve eve geldiklerinde ev sahibini ölü bulmalarıyla olaylar başlıyor. Öncelikle ben kitabı okurken çok keyif aldım. Sadece
Ölümcül Tatil
Ölümcül TatilTessa Bailey · Martı Yayınları · 2023375 okunma
Reklam
260 syf.
1/10 puan verdi
Cahillik diyor ama egosunu anlatıyor
Kitabın başlığı sadece ilgi çekmek için güzel bulunmuş. Yoksa içeriği tamamen Şengörün egosunu anlatmasıyla dolu. Cahilliği anlatacağım derken kendi terbiyesizliğini öğretmenine "Cahil Karı" diyerek göstermiş. Ve bunu ilkokul çağında güya kendi çocukluğunu överken söylüyor. Daha ilkokulda öğretmenine böyle terbiyesizlik yapandan ne bekleyeceksin. Güya ilkokulda zorunlu din dersinde ezberledigi bir iki kısa süre ile şuanda kendisine karşı çıkan "Âlimlik taslayanlara" hadlerini bildiriyormuş... Buna sadece güldüm geçtim. Ezberlenen iki süreyle "Âlimlik taslayanlara haddini bildirebiliyorsa"!!! Kitabın genelinde İslam'a karşı olan düşmanlığını hep göstermiş. Hep bi yabancı hayranlığını dile getirmiş. Ne Mimar Sinani bıraktı ne onca müslüman bilim adamlarını dile getirdi. Hep bi yabancı seviciligi var. Ve kendi oğlunu karısını babasını amcasını dedesini vs vs. Hep kendi etrafındaki şahıslar güzel akıllı zeki ama bir çember dışarıdakiler hep cahil. Yıldırım Beyazıt'ı aptal görüyormuş... Sebebini bilmiyorum yazmamış... Çok haddinden fazla kendini beğenmişlik var kitapda. Özünde sanki kitap ben böyle güzelim, ben şöyle akıllıyım, ben böyle elitim vs vs ben ben ben demek için yazılmış gibi... Sırf merak ettiğim için okudum ama bunca zaman boşa gitti desem yalan olmaz.
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı Etkiliyor
Senin Cahilliğin Benim Yaşamımı EtkiliyorCelal Şengör · Masa Yayınları · 20232,336 okunma
Büyüdüm ve büyüdükçe kendime hep bir yol buldum, kendime bir umut buldum. Kendimi haritasız, umutsuz bırakmadım. Ücretsiz dans kursları aradım. Ücretli kursları ücretlerini ödemek için okula giderken çalıştım, birikim yaptım. Saçlarımı uzattım. Her şeye rağmen hep güldüm, kağıdımı yırtıp çöpe attıkları gibi beni de atamayacaklardı. Bunu onlara göstermek istedim. Ben bir gün bir karar verdim, önüme çıkan her zorluğa gülüp, kolaylaştırmaya yemin ettim. Kendimi üzmeyeceğime dair kendime bir söz verdim çünkü bu dünyada beni üzmeyecek tek insan bendim. Her birimiz birer kitabız aslında. Girişiyle, gelişmesiyle, sonucuyla, inişleri ve çıkışlarıyla birer kitap gibiyiz. Ben bomboş bir kitap olacaktım çünkü beni buna inandırmaya çalıştılar. Bir kitap değil, üzerine yazılıp çizilen bir defter olacaktı hayatım. Kimse bana inanmazken ben bir anlığına kendime inandım ve kendi hayatımı yeniden yazdım...
Önümde bir sayfa vardı. Ben o sayfada hayatın bana neler getirebileceğini görebiliyordum. Ailem ise önümdeki o sayfayı bomboş görüyordu. Dans etmeyi seviyordum. Geceleri yatağıma girdiğimde kafamdaki her üzüntüyü silip kendimi bir dans sahnesinde hayal ediyordum. Bu benim tutkumdu, bu benim hayalimdi, bu benim hedefimdi. Bazılarımız kırık çocuklar olarak büyütüldük, bir yanımız hep kırıldı. İçimizde bir yer hep hoyratça yere fırlatıldı, üstüne çıkılıp ezildi ve paramparça oldu. Bizim içimizi kırdılar, içimizi paramparça ettiler Tuzla buz ettiler bizi. Bir ylbaşı gecesi oturup hayallerimi yazdığım bir kağıt vardı. Dans etmek istediğimi, kendimi tüm dünyaya göstermek istediğimi, alkışlanmak istediğimi yazmıştım. O kağıdı ertesi gün çöp kutusunda buldum ve buna ağlamam gerekirken güldüm. Yırtılıp çöp kutusuna atılan benim hayallerim değildi, o sadece bir kağıttı. Hayallerim benim içimdeydi. Ondan sonra hayallerimi yazmayı bıraktım. Ondan sonra sadece duygularımı ve hislerimi yazmaya başladm. Geleceği kağıda dökmenin, hayallerimi kafamdan çıkarmamın bir önemi kalmadı. Ben sadece kimsem, neysem, ne hissediyor ne düşünüyorsam onu yazdım.
'hayat'ta üzerine düşünülecek şeyler; montaigne ve monteyn.. :D
bundan 15-16 sene öncesinde köyde olduğum bir gündü.. akşam saatleriydi.. bizim oralarda hayat denilen, evin önünü kaplayan üzeri kapalı, çevresi açık yüksekçe yerde (şu evin girişi gibisine bi' yer; 4.bp.blogspot.com/-hLE3QMeLxcw/V1... ) yeğenim ile birlikte
322 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
2017'de yazdığım incelemem. Serinin tüm kitaplarına inceleme ekledim diye hatırlıyordum ama birkaçını bulamadım. Neyse insanlar kitabı sağlıksız, vahşi vs. bulurken benim serinin son kitaplarını minnoşluktan dolayı eleştirmem sorunsalına çok güldüm. (Alıntıları ben kendim çevirmiştim o yüzden kitapta tam böyle yazmıyor ki ya
Bound by Honor
Bound by HonorCora Reilly · Createspace Independent Publishing Platform · 2014226 okunma
1.289 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.