Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kitabı Tekrar Okumama Neden Bir Alıntı..! :)))
O, boyuna soruyordu: – E, daha ne var ne yok bakalım? – “Az pilav, fasulyeli.” İyilik sağlık yani... – Memleketin gidişini nasıl görüyorsun? – Fasulye, suyu bol olsun. – Sen bugün hep mecazlı konuşuyorsun. Partiler hakkında ne düşünüyorsun? – Aşure... Bir aralık, – Bursa’da ne işin var da geldin? dedi. Ben de temiz kalple, kendiliğimden
Evliya Çelebi’ye Babasından Öğüt
Bir gün “Hoş geldin Bursa seyyahı, sefa getirdin” dedi babam. Oysa benim nereye gittiğimi kimse bilmiyordu. Ya da ben öyle zannediyordum. “Babacığım! Bu fakirin Bursa’da olduğunu nereden bildiniz?” deyince babam: – Sen 1050 senesi Muharrem ayında kaybolduğun gece, ben nice etkili dualar okudum. O gece rüyamda seni gördüm. Bursa’da, Emir Sultan
Reklam
Arkadaşımın dostluğuna teşekkür ederek , gidip hemen tığ gibi bir Bursa bıçağı aldım. Doğrusu '' cart! '' diye insanın barsaklarını deşmesi hoş bişey değil. Cesedin muayenesi için morga kaldırılıp , barsaklarda besin adına bişey bulamayan doktorlara mahçup olmak da caba. Ne olursa , olsun bıçak koynumda sevine sevine eve gelirken iki polis üstüme
"Ne 'var olan' ispat gerektirir, ne de 'yokluğuna inanılan'. Her insan anlatmak için yaşar. Anlatmaktan kasıt ise anlaşılmaktır. Doğru ya da yanlış ne fark eder."
Sayfa 170Kitabı okudu
- İslam'ı bilmiyorsunuz, dedi . Sorduk niçin diye ve o anlattı. 0 zaman anladım ki bilmiyor değil yapmıyorduk. Bildiklerimizi uygulamıyorduk. Camide saf olmasını bilmiyorsunuz, dedi ve kendisinin birkaç yıldır öğrendiği, bizimse doğma büyüme bildiğimiz "saf"ı anlattı. Omuzların nasıl birbirine kenetlenmesi gerektiğini, bu konudaki hadis-i şerifleri ve sahabenin nasıl saf oldugunu. Ve ilave etti. Camide birine bu amaçla omuzumu dayadığım zaman benden kaçıyor! Ankara'da, Bursa'da, İstanbul'da hep aynı şeyle karşılaştım.(Sözün burasında Rasim Özdenören söze girdi. -Bir gün dedi, camide, isteyerek değil, kendiliğinden, nedense, tıpkı Muhammed'in anlattığı gibi, omuz omuza, sıkı sıkıya saf tuttuk cemaatle. Tam namaza durulacakken cemaatten birisi "Ne yahu, dedi, şu kadar boş yer varken böyle sıkışıyoruz". Bunun üzerine iki kişi arkadaşı safa geçti. Bizim saf ise aralanarak şeytana yol açtı.)
Bu adam Evliya Çelebi'ydi! Gördüğüm bu adam asırlar önce yaşamış olan Evliya Çelebi'ydi! Akşamki rüya rüya değildi demekki ! Yürüyen bu adam mekanı değil, zamanı değiştiriyordu! Gördüğüm görüntü üç yüz elli yıl öncesine aitti! Gözlerimden biri onun zamanındayken, diğeri günümüzdeydi! Zaman ikiye bölünmüş, iki zaman bir arada yürümeye başlamıştı. Gerçek rüyaya karışmış; hayal, bilinen dünyanın bütün sınırlarını yıkıp geçmişti. İki ayrı zamana bakıyordu gözlerim! Bursa'da iki zaman aynı an'ı yaşıyordu. Bu gördüklerim yalana çok benzeyen bir mucizeydi!
Reklam
Vânî Efendi ve Elinizdeki Kitabın Basılma Macerası
Bazı eserler çok önemli olsa da onlara ulaşmak bazı nedenlerden dolayı çok zor oluyor. Elinizdeki kitap da böyle eserlerden biri. Kitap çok önemli olmakla beraber, yazarının hayatı da bir o kadar önemli. Vânî Mehmed Efendi, Vânî Bistami Efendi'nin oğludur ve Peygamberimizin soyundan olduğu için seyyiddir. Van'ın Hoşâb (şimdi Gürpınar ilçesine
Sayfa 12 - Selenge Yayınları, 3 Mayıs 2020, 1.Baskı, İstanbulKitabı okudu
116 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.