Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Moğol işgalinin sarsıntısının dinmesinden iki yüz yıl sonra Selçuk İmparatorluğu'nun mirasının küçük ve orta boy güçlerinden bir tanesi olan ve konum olarak en batıda, Bursa'da bulunan Osmanlı, kuzeydoğuya, Avrupa'ya doğru gösterdiği ilerlemeyle dikkat çekiyordu. Zaman içinde büyük bir imparatorluk haline gelen bu devlet, 1299 yı lında Osman (Arapçada Uthman) Bey tarafından ve Orta Asya kökenli olduklarını unutmayan ama kendilerini asıl olarak Müslüman, yani İbrahim ve İshak'ın kabul ettikleri Tanrı'nın son peygamberinin takipçileri ve kendilerini egemen hanedana sadık Osmanlılar olarak tanıtan Türkler tarafından kurulmuştu.
Sayfa 21 - Turkuvaz KitapçılıkKitabı okuyor
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Reklam
Şehzade Cem, bilhassa Karamanoğlu Kasım Bey'in telkin etmesiyle harekete geçip, Karaman, Varsak ve Turgutlu boylarından askerlerle İnegöl üzerinden Bursa taraflarına geldi. Bursa'da bulunan hazineye el koymakla kalmayıp Bursa halkından da hayli mal topladı. Üzerine gönderilen Ayas Paşa komutasındaki kuvvetleri bozguna uğratan Şehzade Cem, adına hutbe okutup, sikke kestirdi. Kardeşi Bayezid'in Üsküdar tarafına geçtiğini haber alan Cem, zaman kazanmak için Halası Selçuk Sultan'ı, Mevlana Ayas, Şükrullahoğlu Ahmed Çelebi'yle birlikte sultanın huzuruna gönderdi. Selçuk Sultan, Bayezid'e meseleyi açıp Rumeli vilayetinin Bayezid'in ve Anadolu vilayetinin Şehzade Cem'in olmasının aradaki husumeti sonlandıracağı yönünde teklifte bulundu. Bayezid bu teklifi kabul etmedi. Cem arzu ettiği cevabı alamayınca, Gedik Nasuh'u İznik tarafına gönderip, kendisi de Yenişehir Ovası'na doğru harekete geçti.
Sayfa 97 - SELENGE YAYINLARIKitabı okudu
Tespitler ilginç , 2015 yılında çıkmış bir kitap
Kardeşlerim, şimdi size anlatacaklarım çok mühimdir. Biliyorsunuz ki ahir zamandayız. Vakit yaklaşıyor, tarihler artık yeniden yazılacak, yeryüzünde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Zor günler geliyor buna sabredebilirsek onun ardından akla hayale gelmeyen güzel hatta çok güzel günler gelecek. Yeryüzünde bir tek mutsuz, fakir insan kalmayacak.
Sayfa 217 - Marcel
Çocukluk: Sıkıntılar İçinde Bir Memur Ailesi Bizim yaşlarımızda, çocuk yaşta, en çok giyilen şey, cızlavet lastikler vardı. Başka türlü ayakkabı falan alamazdık. Ama amcam bize zaman zaman bayramda ayakkabı alırdı. Doktor amcam... Zaten elini öperdik amcamın bayramlarda. 5 lira, 2,5 lira falan para verirdi. Onları da getirir koşa koşa annemize
6 Mayıs 1352'de imzalanan bir barış antlaşmasından sonra
Osmanlılar, Cenevizlilerin yardımı sayesinde istedikleri zaman boğazlardan emniyetli bir geçiş imkânı kazanmışken buna karşılık Cenevizliler de Osmanlıların Pera'yı korumasını sağlamış ve Osmanlı mülkünde ticari imtiyazlara kavuşmuşlardı. Bu işbirliğinin ilk örneği 1352 yılında Süleyman'ın kardeşi Halil'in kumandasındaki Osmanlı kuvvetlerinin Trakya'daki Rum topraklarına akın yapmak için Ceneviz gemileriyle Boğaziçi'nde karşıya geçirildikleri zaman görülmüştü. Pera ile Bursa (Brusa) arasındaki ticari bağlar her iki şehrin gelişmesi için oldukça yararlı olacaktı. Bursa kısa sürede İran'dan ipek getiren kervanların son durağı olacaktı ve ipek ticareti Pera'nın yenilenen refahının kaynaklarından biriydi. Buna karşılık Pera başta Yakındoğu'da çok revaçta olan kıymetli yünlüler olmak üzere Batı mallarını edinmek için Osmanlıların yeni bir pazarı haline gelecekti..
Sayfa 17 - Alfa YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Yahudiler
Buradaki Yahudi de her yerde tanıdığımız Yahudi'dir. Sinsi, küstah, zelil, korkak, fakat fırsat düşkünü Yahudi; Yahudi mahallesi her yerde olduğu gibi burada da çı- ğırtkanlığın, gürültünün ve lavsın merkezi... Çarşıdaki dükkânların levhalarını okuyo- ruz. Onda dokuzu bizi sinirlendiren nankör ve kahpe milletin isimlerini taşıyor. Kuvvetli
Sayfa 4
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Er Tuğrul, Oğuz oğullarından biridir. Kızıl Buğa oğlu Kaya Alp oğlu Süleymanşah'ın oğludur. Kırk beşinci göbekte Nuh oğlu Yâfes oğlu Kayı Han oğlu Kara Han oğlu Oğuz oğlu Gök Alp ile Nuh'a ulaşan Er Tuğrul, Süleymanşah'ın oğlu, Osman Beğ'in de atasıdır. Şöyle ki: 852 (1449) tarihinde merhum Sultan Murad bu güçsüzü elçilikle
Osmanlı hanedanının kurucusu I. Osman'ın kalıcı bir konuta sahip olup olmadığı belirsizdir. Sultana ait kayda geçmiş ilk konut, Sakarya Vadisi'ndeki Malagina'daydı. Burası bir Bizans piskoposluğunun yeriydi ve ilk üç Osmanlı hükümdarının piskoposun sarayını kullanmış olmaları olasıdır. Bizanslı tutsak din adamı Gregorios Palamas, 1354'te Orhan Bey'le Malagina'da bir araya gelmişti. Gregorios Palamas burayı. Bursa'ya iki günlük uzaklıkta, "dağlarla çevrili bir tepe üzerinde inşa edilmiş... yazın bile havası serin olan bir köy' diye anlatır. Belli ki I. Murad da (1362-1389) burada zaman geçirmiştir: 1387 tarihli Osmanlı-Ceneviz antlaşmasında, "Türkiye'de Mallaine adında, adı geçen beyin yaşadığı küçük bir yerleşim yerinde uygulamaya konmuştur" şeklinde kaydedilmiştir.
Sayfa 172 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
Küçük Şebnem henüz 8 yaşındaydı. Bursa'nın bir köyünde ailesiyle birlikte yaşıyordu. Etrafındaki herkes ona büyüyünce ne olacaksın, diye soruyordu. Henüz karar vermemişti ancak bir liste yaparak bu işe koyulmuştu. Annesi gibi ev hanımı olabilirdi mesela. Bütün gün evde temizlik ve yemek yapıyordu. Bu iş ona göre değildi. Babası gibi işçi
Said Paşa'nın İzzet Bey, Süleyman Paşa ve Safiye Hanım adın- da bazı kardeşleri vardır. Bunlardan Izzet Bey, 1871 yılında İstan bul'da dünyaya gelir. Bir dizi görevde bulunduktan sonra 1919 yi- linda Aydın valiliğine atanır. Bir ara Evkaf Nazırı olan İzzet Bey'in arkasında "bes bin Kürdün olduğu söylentisi ortalıkta yayılır.
Kurtuluş Savaşı'na katılmak için Kuvayi milliye'den ödenek aldığı halde, bir ara yaşanan olumsuz gelişmelerden kaygılanan Bulgaristan'a giden, bundan ötürü de Cumhuriyet kurulunca Bursa'da Mustafa Kemal Paşa'nın ayağına kapanıp kendini bağışlatan Yahya Kemal olsun, dönemin "harika genci" Behçet Kemal olsun, pek çok öbürleri gibi Çankaya Milletvekili olarak meclisteydi. Bunlar milletvekili seçilmedikleri zaman da büyükelçiliğe atanırdı. El bebe, gül bebedir hepsi. Buna karşılık Türk yazının da tek ve en güzel Kurtuluş Savaşı Destanı'nı yazan Nazım Hikmet yıllarını cezaevlerinde geçirmektedir. Birbirine zıt iki dünya ve sanat görüşünün temsilcileri olarak Yahya Kemal ve Nazım Hikmet şiirleri ile ruhlarıyla her yere girdikleri gibi enstitülere de girdi.
Sayfa 107 - Literatür yay.Kitabı okudu
Din ve Namus Tartışması
Tarih: 10 Temmuz 1923 Yer: Ankara Tren İstasyonu Karabekir, anılarında o gün orada Atatürk'le aralarında din konusunda bir tartışma yaşandığını belirtip şunları anlatmıştır: "Mustafa Kemal Paşa, 'Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkûmdur. Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir olmaya mahkûmdurlar. Böyle kimselerle memleketi
Sayfa 94 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
113 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.