Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yahudiler
Buradaki Yahudi de her yerde tanıdığımız Yahudi'dir. Sinsi, küstah, zelil, korkak, fakat fırsat düşkünü Yahudi; Yahudi mahallesi her yerde olduğu gibi burada da çı- ğırtkanlığın, gürültünün ve lavsın merkezi... Çarşıdaki dükkânların levhalarını okuyo- ruz. Onda dokuzu bizi sinirlendiren nankör ve kahpe milletin isimlerini taşıyor. Kuvvetli
Sayfa 4
_Türkler, hür ve bağımsızdırlar. Gururları çok yüksektir. Gururludurlar fakat asilzadelik taslamazlar. Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır. Hem sert ve dik başlı hem de yumuşak ve sabırlıdır. Yırtıcılığı İskitlerden, yumuşaklığı da Yunan'dan almışlardır. Fetihçi ve cahil olduklarından bütün uluslara tepeden bakarlar. Aralarında
Reklam
Er Tuğrul, Oğuz oğullarından biridir. Kızıl Buğa oğlu Kaya Alp oğlu Süleymanşah'ın oğludur. Kırk beşinci göbekte Nuh oğlu Yâfes oğlu Kayı Han oğlu Kara Han oğlu Oğuz oğlu Gök Alp ile Nuh'a ulaşan Er Tuğrul, Süleymanşah'ın oğlu, Osman Beğ'in de atasıdır. Şöyle ki: 852 (1449) tarihinde merhum Sultan Murad bu güçsüzü elçilikle
Osmanlı hanedanının kurucusu I. Osman'ın kalıcı bir konuta sahip olup olmadığı belirsizdir. Sultana ait kayda geçmiş ilk konut, Sakarya Vadisi'ndeki Malagina'daydı. Burası bir Bizans piskoposluğunun yeriydi ve ilk üç Osmanlı hükümdarının piskoposun sarayını kullanmış olmaları olasıdır. Bizanslı tutsak din adamı Gregorios Palamas, 1354'te Orhan Bey'le Malagina'da bir araya gelmişti. Gregorios Palamas burayı. Bursa'ya iki günlük uzaklıkta, "dağlarla çevrili bir tepe üzerinde inşa edilmiş... yazın bile havası serin olan bir köy' diye anlatır. Belli ki I. Murad da (1362-1389) burada zaman geçirmiştir: 1387 tarihli Osmanlı-Ceneviz antlaşmasında, "Türkiye'de Mallaine adında, adı geçen beyin yaşadığı küçük bir yerleşim yerinde uygulamaya konmuştur" şeklinde kaydedilmiştir.
Sayfa 172 - Kronik KitapKitabı okudu
Küçük Şebnem henüz 8 yaşındaydı. Bursa'nın bir köyünde ailesiyle birlikte yaşıyordu. Etrafındaki herkes ona büyüyünce ne olacaksın, diye soruyordu. Henüz karar vermemişti ancak bir liste yaparak bu işe koyulmuştu. Annesi gibi ev hanımı olabilirdi mesela. Bütün gün evde temizlik ve yemek yapıyordu. Bu iş ona göre değildi. Babası gibi işçi
Said Paşa'nın İzzet Bey, Süleyman Paşa ve Safiye Hanım adın- da bazı kardeşleri vardır. Bunlardan Izzet Bey, 1871 yılında İstan bul'da dünyaya gelir. Bir dizi görevde bulunduktan sonra 1919 yi- linda Aydın valiliğine atanır. Bir ara Evkaf Nazırı olan İzzet Bey'in arkasında "bes bin Kürdün olduğu söylentisi ortalıkta yayılır.
Reklam
Kurtuluş Savaşı'na katılmak için Kuvayi milliye'den ödenek aldığı halde, bir ara yaşanan olumsuz gelişmelerden kaygılanan Bulgaristan'a giden, bundan ötürü de Cumhuriyet kurulunca Bursa'da Mustafa Kemal Paşa'nın ayağına kapanıp kendini bağışlatan Yahya Kemal olsun, dönemin "harika genci" Behçet Kemal olsun, pek çok öbürleri gibi Çankaya Milletvekili olarak meclisteydi. Bunlar milletvekili seçilmedikleri zaman da büyükelçiliğe atanırdı. El bebe, gül bebedir hepsi. Buna karşılık Türk yazının da tek ve en güzel Kurtuluş Savaşı Destanı'nı yazan Nazım Hikmet yıllarını cezaevlerinde geçirmektedir. Birbirine zıt iki dünya ve sanat görüşünün temsilcileri olarak Yahya Kemal ve Nazım Hikmet şiirleri ile ruhlarıyla her yere girdikleri gibi enstitülere de girdi.
Sayfa 107 - Literatür yay.Kitabı okudu
Din ve Namus Tartışması
Tarih: 10 Temmuz 1923 Yer: Ankara Tren İstasyonu Karabekir, anılarında o gün orada Atatürk'le aralarında din konusunda bir tartışma yaşandığını belirtip şunları anlatmıştır: "Mustafa Kemal Paşa, 'Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkûmdur. Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir olmaya mahkûmdurlar. Böyle kimselerle memleketi
Sayfa 94 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Özal (II)
ANAP, referandumda başarılı bir sonuç almıştı, ancak bu sonucun tamamını partisine kanalize etmesi mümkün değildi. O yüzden, seçimler öncesinde işini sağlama almak ve seçimi garantilemek için, büyük partinin lehine olmak üzere seçim sistemi üzerinde değişikliklere gitti. Bu bağlamda, çoğunluk partisini kayıran üst barajlar (kontenjan) öngörülmüş,
Sayfa 199Kitabı okudu
“Sultan Mehmed-i Râbi” ve “Avcı Mehmed” olarak da bilinir, Sultan İbrahim'in oğludur. (...) 6,5 yaşında tahta çıkmış, saltanatının kırkıncı yılında hal' edilmiştir. Ava düşkünlüğüyle ünlenen IV. Mehmed, padişahlığının yaklaşık 25 yılını İstanbul dışında, çoğunca da Edirne'de geçirdiğinden hükümet işleri de Edirne'de
Sayfa 299 - 19- Sultan IV. MehmedKitabı okudu
116 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.