Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Çalıkuşu

Çalıkuşu
@calikusununkitabi
İçinde yaşanılan an, geleceği kemiren geçmiştir.
80 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çocukken okuduğum ilk kitaptı. Tekrar görünce rafta duygulandım. Beni de bir gün kargaların götüreceğine çok inanmıştım. Ama bu tabiki çocuk aklımda kaldı. Ve o kargalar hiç gelmedi okuyun ve hatta küçük çocuklarınız,kardeşleriniz varsa okutturun...
Ulduz ve Kargalar
Ulduz ve KargalarSamed Behrengi · Nilüfer Yayıncılık · 2008905 okunma
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
·
7 saatte okudu
Her balık yememde artık seni hatırlayacağım. Küçük kara balığın, çevresindeki baskılara, tutucu düşüncelere karşı, denize, özgürlüğe, yeni yerlere ulaşma hedefi ve bu hedef i için verdiği çabası anlatılmış. Karşılaştığı zorluklara karşı direnerek yaşamı pahasına amacına ulaşması ve bunu korkmadan yapması etkili kılmış minik balığı :( Susmamalı, bize dayatılan ama altı boş düşünceleri kabullenmemeli, sürekli araştırma halinde olmalıyız. Keşke sonunda ne olduğunu bilseydik. Şahsen ben balığın bedenen öldüğünü düşünüyorum. Çünkü özgür ruhluları kabullenmez kimse. Ölselerde hep yaşar onlar bir yerlerde. Sevdim, okunmaya kesinlikle değer..
Küçük Kara Balık
Küçük Kara BalıkSamed Behrengi · Can Yayınları · 202331bin okunma
68 syf.
10/10 puan verdi
Uzun zamandan sonra masal okumak geldi içimden. Belki de bir gün kendi hayatımın da masal gibi olacağına olan inancımdan. Sevginin her şeyi yeneceğine ve insanı insan yapacağına olan gücünden bahsetmiş. Anlatıp heyecan kaçırmak istemem.. "Güneş doğarken, havuzun yanındaki nar ağacından iki beyaz güvercin havalanıp güneşe doğru uçmuşlar." diye sonlanır masalımız.. Belki de yeni masallara uçmuşlardır, kim bilir...
Samed Behrengi
Samed Behrengi
Sevgi Masalı
Sevgi MasalıSamed Behrengi · Kırmızı Kedi Çocuk · 20132,281 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
72 syf.
2/10 puan verdi
Şiirden beklediğim hazzı pek alabildiğimi söyleyemeyeceğim. Sanırım ben şiirler de o eşsiz ve hisse dokunan benzetmeleri seviyorum. Bana pek hitap etmedi maalesef. Ama önyargı oluşmasın lütfen. Sonuçta zevkler farklıdır.
Grapon Kâğıtları
Grapon KâğıtlarıDidem Madak · Metis Yayıncılık · 201214,1bin okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Yazarın okuduğum ilk kitabı olan Yabancı, üslup bakımından gayet açık, sade ve akıcı. Kitabın en başında yer alan; "Albert Camus için yaşam, insan yaşamı, bir saçma, bir anlamsız, bir akıl-dışı, bir mantık-dışı yaşamdır.Ölümle biten yaşam saçmadır, evet. Bunda kuşku yok. Ama, yaşam ölümle bitiyor diye, kapayacak mıyız gözümüzü, yüreğimizin kapılarını bu yaşanası dünyanın güzelliklerine, bunlar yanında insanların acılarına, çaresizliklerine?" paragrafı insanı düşünmeye sevk ediyor. Kitabın etkileyen kısımlarından biri de karakterin idama götürülmeden önce annesini düşünmesi. Cenazesinde düşünmediği annesini kendi cenazesinde düşünmesi çok üzücü. Bu kitap varoluşçuluğun önemli bir kavramı olan saçma kavramı ele alınmış. Olaylar altında saçma kavramı incelenmiş. Kitapta sürekli dünyanın boş ve manasız olduğu vurgulanmıştır. Okunmaya değer, tavsiye ederim.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2012111,7bin okunma
Reklam
94 syf.
7/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Sıradan bir kitap değil Martı Jonathan Livingston. Toplumla insan arasında meydana gelen çatışmaları simgesel olarak dile getirmiş. Martı Jonathan Livingston bir insanı simgeliyor. Onu gruptan, martı sürüsünden atanlar ise toplumu... Gelecekte ne yapmamız gerektiğini ya da her ne yapmak istiyorsak bu gücü yalnızca kendimizde bulabileceğimize değinmiş. Okunmaya değer, tavsiye edilir :))
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Say Yayınları · 199367,2bin okunma
96 syf.
10/10 puan verdi
·
5 saatte okudu
Neden her defasında bu kadar üzüyorsun beni Küçük Prens :( Küçücük bir çocuğun gözünden paranın, mevkinin dünyada değer verilen her şeyin aslında ne kadar değersiz olduğunu anlatmaya çalışmış yazar. Küçük Prens ise bütün bu değersiz varlıkları ardında bırakarak, yeni insanlar tanımak için gelse de çölde yorgun düşerek, geldiği yere, -ondan milyonlarca olsa da- kendi yetiştirip üstüne titrediği için ona ait olan gülüne dönüyor. İnsan kendini bazen gerçekten yalnız hissediyor. Ve böyle hissettiğim anlarda sanırım aklıma Küçük Prens’in şu sözleri gelecek; “Çölü güzelleştiren bir yerlerde bir kuyu saklıyor olmasıdır.” Okunması şiddetle tavsiye edilir...
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020235bin okunma
67 syf.
8/10 puan verdi
·
36 saatte okudu
Zaten böyle bir hayatta yaşayıp, akıl hastası olmamak mümkün değil. Edebiyatın gamlı prensesi Tezer Özlü, çocukluğunu, evliliğini, hastanede geçen yıllarını anlatmış bu kitabında. Yaşadığı buhranlı günleri, klinik zamanlarını anlatmış ve hatta tedavi görürken kaleme almış. Kitabın en belirgin özelliği aşırı içten ve doğal oluşu bence. Baskıcı ailesinden bıkan , yaşadığı hayattan kurtulmak isteyen , kardeşi ve kuzenleriyle yaşadığı çarpık cinsel ilişkilerini büyük bir cesaretle yazmış. Kitabı okuduğum zaman yine nefret ettiğim, her şeye sebep olan o kelime döndü durdu başımda : Baskı, baskı baskı... Kaç kadın, kaç çocuk, kaç erkek, kaç insan bu baskı yüzünden psikolojisini bozdu bilinmez. Resmen insana verilmiş imtihan gibi. İnsanı özlerinden koparan hiçbir şey değil sadece baskı. İnsan kendi olamadığı yere ait olamaz ki. Neyin zorlaması bu? Yazarın kitabında geçen; "Caddelere çıkmak, doymak bilmediğim sokaklara bakmak, yeni köşeler keşfetmek, yabancı insanları seyretmek, doyumsuz yaşamı gözlerimden yüreğime indirmek istiyorum.” cümlesi bir lüks ya da yanlış değildir. Ama bu cümleyi kurduranlara, ve bu cümleyi okuduğu zaman canının yanmasına sebep olan insanlara yazıklar olsun..
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816,5bin okunma
60 syf.
6/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bazen öyle hayallerin peşine düşeriz ki burnumuzun ucundaki gerçeklerin farkına bile varmayız,” diyor temizlikçi kadın. Ne kadar da güzel bir noktaya değinilmiș. Hayal kurmak ne kadar çok iyi de gelse bizlere, bazen perde indirir insanların gözlerine. Kısacık ama güzel bir öykü.. İçerisinde birçok çizimleri de barındırmakta. Saramago’nun en önemli özelliklerinden biri, nokta ve virgül dışında noktalama işareti kullanmaması. Bu eserine baktığımız da öyle bir anlatım tekniğini kullandığını görmekteyiz. Bilinmeyen adayı keşfetmekle verilmek istenen mesaj insanın kendine olan keşfi aslında. Aslında bilinmeyen bir adayı aramakla kendimizi bulma yolculuğumuz birbirine çok benziyor gibi. Tavsiye ederim :)
Bilinmeyen Adanın Öyküsü
Bilinmeyen Adanın ÖyküsüJosé Saramago · Kırmızıkedi Yayınevi · 200923,2bin okunma
96 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Öncelikle "Hepimiz, Gogol'un Paltosundan geliyoruz." sözünü sıkça duymaktayız. Bu sözü açıklamakla başlamak gerekiyor gibi. Gogol gibi Rus bir yazar olan Dostoyevski'ye ait olan bu söz, Gogol'un kendisinden sonra gelen yazarları etkilediğini anlatmak için kullanılmıștır. Sadece Rus Edebiyatı değil, Türk Edebiyatı'
Palto
PaltoNikolay Gogol · Ayrıntı Yayınları · 201536,9bin okunma
Reklam
224 syf.
7/10 puan verdi
Şimdiki Çocuklar Harika isimli bu eser, iki çocuğun (Ahmet ve Zeynep) birbirlerine gönderdikleri mektuplardan oluşan kitaptır. Türkiye'nin sorunlarını ele alan eleştiriler vardır. Aslında yazar çocuklar üzerinden anlatmıştır bunu. Eleştirdiği konuların bazıları; eğitim sistemi, ezbercilik, okulların sorunları ve aile- çocuk ilişkileridir. Zevkli bir kitaptı. Tavsiye ederim.
Şimdiki Çocuklar Harika
Şimdiki Çocuklar HarikaAziz Nesin · Nesin Yayınevi · 201916,8bin okunma
106 syf.
3/10 puan verdi
·
34 saatte okudu
Anlatım tekniği açısından çok beğendiğimi söyleyemem. Belki de bu tarz kitap daha önce okumadığım için biraz garip gelmiş olması muhtemel. Fakat içerik bakımından bakacak olursak gayet güzel bir konuya değinilmiș. Alman asıllı Tante Rosa (Rosa Teyze)’yı anlatan bu kitap, uzun zaman birçok eleştiriye maruz kalmıș zaten. Tante Rosa’nın Alman bir Katolik olması, alışılmış kadın rolleri gibi davranmaması, eril kodları sorgulaması eleştirilerin önemli bir noktasını oluşturmuștur. "Sevgi Soysal, kadınların yaşadığı kaldığı sorunları, baskıları, ötekileştirmeyi Tante Rosa ile evrensel bir boyuta aktarmıştır." Tante Rosa ataerkil düşüncenin tam karşısında yer almıştır. Kısaca Tante Rosa bir hayata karşı tutumu değil de farkındalık kazanan bir kadın tipini sembolize ettiğini söylenebilir.
Tante Rosa
Tante RosaSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 20193,938 okunma
304 syf.
7/10 puan verdi
Trajikomik bir kitap. Resmen hem düşürdüp hem de acı bir tebessüm bırakıp sonra da güldüren bir eser. Tam bir Çukurova tam bir yoksulluk. Filmini izlerim kafasıyla okumamak saçma olur. Çünkü kitabı okurken gerçekten olayı bir çocuktan dinliyor gibisiniz. Zaten Hiciv ve Mizah gibi akademik dersler için de okutulan kitaplar arasında. Tavsiye ederim.
Zıkkımın Kökü
Zıkkımın KöküMuzaffer İzgü · Bilgi Yayınları · 20201,671 okunma
84 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Saat 22.40, şiir okuma saatim gelmiş fakat korkuyorum artık şiir kitaplarını açmaya. Korkuyorum çünkü içimi parçalıyor. Hissediyorum en derinden. Kendim yaşıyormuș gibi, o acıyı ben çekiyormușum gibi. Bu kitabı gecenin zifiri karanlığında bitirip, kar yağışına daldım. İnanıyorum ben. Bir yerlerde sevdiğini kaybetmiş olduğu halde aşkını hâlâ yaşayan koca yürekli insanların olduğuna inanıyorum. Ölümün bir ayrılık olmadığını bilen insanların olduğuna inanıyorum. Bu his yüklü kitaptan unutamadığım bir cümle kaldı bana; "Seni yalnız bıraktım diye Mezarından bile koşarak geliyorum eve" Muhakkak okunması gerek, ölmeden önce :)
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201612,8bin okunma
111 syf.
5/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
Pulitzer ve Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanan John Steinbeck’in ve Amerikan edebiyatının en başarılı eserlerinden olan bu romanı oldukça akıcı ve dikkat çekici.Roman o dönemin çoğu önyargısını incelemiş: ırkçılık, cinsiyetçilik ve engellilere yönelik önyargıları. Yazar ise bu sorunları insani terimlerle ele alarak dikkat çekmeye çalışmış. Birbirine bağlı olan dostluğun sonu böyle olmamalıydı. Ah Lennie... Zaten bir insanın canını yakan, ya da sonuna sebep olan zaten tanımadıkları değildir. İnsanın canını acıtan canı bildiklerinin ihanetidir. Az sayfa, yoğun duygu.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 2023171,9bin okunma
72 syf.
6/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Satranç
"Bize hiçbir şey yapmadılar. Sadece bizi büsbütün hiçliğin içine yerleştirdiler, çünkü bildiği üzere yeryüzündeki hiçbir şey insan ruhuna hiçlik kadar baskı yapamaz. " Stefan Zweig'e ait kitabı daha iyi anlayabilmek için kitapta yer alan imgelerin ve anlatılmak istenen asıl hikâyenin ne olduğunu kavrayabilmek için yazarın hayatı hakkında da bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Çünkü bu kitap yazarın intihar etmeden önce verdiği son eserdir. Yani intihar öncesi ruh halini en iyi bu kitap anlatır. O dönemlerde Nazi hegemonyasının güçlenmesiyle birlikte çoğu yazar savaş yanlısı eserler verirken, Zweig buna karşı durmuştur. Zaten bundan dolayı da Naziler yaktığı kitapların başında Zweig kitapları gelmiştir. Zweig bu baskı ve karanlık günlerden dolayı ülkesini terkederek Londra'ya gider. Bir zaman sonra da Brezilya'ya giderek burada bir evlilik yapar. Ancak Zweig hâlâ mutsuz ve huzursuzdur. Hitler Almanya ' sının acımasızlığını, şiddetini düşünür durur. İnsanların acıları, onurlarının gururlarının hiçe sayılması, insanların işkence edilerek öldürülmesi, bir ideoloji uğruna çoğu insanın katledilmesi, kibirli bakışlar ona ağır gelir. Ve eşi ile birlikte ilaç alarak intihar ederler. Artık Zweig ve eşi yatak sarılmış bir şekilde ölmüştür. Peki kitabına bu nasıl mı yansıdı ? Satranç tahtası, savaş alanını Czentovic, Nazi acımasızlığını Dr. B. ise; hümanizmi, ve insanların 2.Dünya savaşında yaşadıklarını temsil etmektedir.
Satranç
SatrançStefan Zweig · Can Yayınları · 2019237,3bin okunma