Truls’u Ullevalseter’e çıkan yolda, Ullevalseter’de çok şekerli waffle’ı yerken,Stein’in salonunda yerde oturmuş hayal ettim, ona acıdım çünkü onda da bu eksikti, koşan, gülen, düşen, bağrışan, birbirlerinin alnındaki nemli perçemleri kurulayan,sesleri ve hayat dolu olmaları sinirime giden diğer küçük kayakçılarda olan şu içinden geleni yapma duygusu; onda gördüğüm o çok mesafeli çocuğun aslında kendi çocukluğum olduğu gerçeğiyle çarpıldım.