Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sana ben anlatırdım Şarkıların dilini, Sen burada, sen burada olsaydın, Gelirdi kulağına, Unuttukça mutluyum, Mutluyum unuttukça Derdi bir ses, sıcacık.. Ama ben mutluluğa İçimden inansaydım.
Sayfa 252
Her şarkının götürdüğü yer başka, Hepsi başka başka sinmiş içime. Biri, Büyükdereye götürüyor, Biri on altı yaşımın Kadıköyüne. Kimse sevgimi bilmez şarkısı Eskiden ağlatırdı beni; Şimdi düşündürüyor.
Sayfa 46 - #ŞarkılarKitabı okuyor
Reklam
Fırtınada kaybolup tsunamiyle kıyıya vuran, çölde çiçek açıp, buzula kök salan iki kişi… nefretle ihtiyacın birleştiği yerde birbirlerinin gözlerinin içindeydiler.
Elinde bütün kapıların anahtarı, Ve unutulmuş bir duvarda, kendi kapısı.. Varamadı. Ora öyle karanlıktı ki. Öldüğünü anlamadı
Sayfa 17 - #KendisiniUnutmuşKitabı okuyor
"Biliyordum, senin yeşerttiğin hiçbir çiçek yaşamaz benim içimde. Bakar ve büyütürsem alıştığım o kuraklığın yerini olur da bir çiçek bahçesi alırsa, bunun adı sadece hayal kırıklığı olur diye koparttım."
Nerdesin? Meğer ne doldurulmaz bir derinlikmiş yokluğun. Kaderde bu sensizlik de varmış. Her insanın yüzünde sana benzeyen bir şey aramak da varmış. Sesini duymak varmış şarkılarda, bütün kitaplarda seni okumak varmış. Meğer ne dayanılmaz bir şeymiş yokluğun. Kağıtlara seni yazmak varmış, renk renk düşünmek varmış seni, çiçek çiçek koklamak varmış. Artık hiç yazmasan da olur hiç gelmesen de.. Meğer ne türlü bir ölümmüş yokluğun.
Sayfa 155
Reklam
Bana göre evlilik, bahar demektir. Nasıl ki baharın gelmesiy­le doğa gözlerini açar ve içinde sakladığı çiçek, böcek, güneş vs. bize sunarsa, işte evlilik de böyle hayatımıza gözlerini aç­tığı anda mutluluk, huzur, güven, saygı, aşk, evlat gibi tüm hayati değerleri bize sunar. Herkesin bir umudu vardır... bir kaybedişi... bir de hikâyesi. Benim hikâyem de 16 yaşında evlenmemle başladı. Henüz lise ikinci sınıfa geçmiştim. Artık tamamen cehennem azabına dönen evimizdeki huzursuzluklardan kurtulmam gerekiyordu. Ama nasıl? O yaştaki bir çocuk için ancak biri­ ne tutunmaktı çözüm. Ben de öyle yaptım ve aile dostumu­zun oğlu ile nişanlandım; ardından okulu bırakıp evlendim. Bu kısmı tasvip etmiyorum fakat o andaki şartlar altın­ da bunu yapmasam daha kötü sonuçlar alacaktım. Evet ev­lendim; çocuk gelin oldum o yaşta! Yığınlarca sorumluluk... Maddi sıkıntılar... Ama bunların hepsini bana unutturan eşi­min sevgisi ve bana verdiği huzurdu. Ben de bunlara karşılık elimden gelen tüm fedakârlığı yapıyordum. Verdiğim bu örnekte küçük kızın evlendiği erkek iyi bir in­san çıkıyor, ama çoğu kez şans herkese bu denli gülmüyor. Genç kız da kendi yaşından umulmadık bir olgunlukla ko­casının sevgisi ve verdiği huzuru görebilmiş ve değerini bil­miş.
Sayfa 19
Biri gelir sorarsa Sana beni sorarsa Gitti der misin Gittiğimi söyler misin Gidiyorum ben sana Benimle gider misin.
Sayfa 248
Yeryüzünde bir iklim, Bir yer var ki sevgilim, Düşündüğüm orası. Bir ayva gibi olgun, Sert ve mayhoş havası, Tam mizacına uygun. Orda hiç işlenmemiş,
Sayfa 103Kitabı okudu
Evlilik ilişkisi bir bahçedir. Çiçek de yetiştirebilirsin, diken de!
Sayfa 15
Reklam
"İlaç alıyorum. Uyutuluyorum. Arkadaşlarım beni görmeye geliyor. Kimi çiçek, kimi meyve getiriyor. Sonra onlar kentin yaşamına dönüyor. Ben hastanenin sonsuz yalnızlığına..."
Sayfa 39 - YkyKitabı okudu
Sana her zaman söylüyorum senin yüzünde gülmek var Bakınca bir yaşama ordusu çıkıyor aydınlığa Bir çiçek geliyorsun yer altı çevresinden Bir kartal gidiyorsun çıplağın ayaklarla Şimdi bir pembeyi kovuşturuyor Omzundan yukarıya üç polis Deli ediyor onları saçlarında Bir karanfil çok Bir karanfil azala azala.
Sular mı anladı Dağlar mı sezdi Yoksa birdenbire bir çiçek mi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.