Her kadın okunmayı bekleyen bir kitaptır aslında.
Hangi türde yazıldığı bilinmez bu kitabın, zaten hangi türden okumak istersen o tadı alırsın okumayı bilirsen eğer!
Her kitabı olduğu gibi, kadının satır aralarını da iyi okuman lazım çünkü o kitaptaki asıl keyif o satır aralarındaki detaylardır.
Dokunman gerekir o eşsiz kitaba, en mahrem sayfalarını sana açar, ama istediğini verip tüm ilgini sadece o kitaba verirsen.
Ezber bozucu metinleri okumaya başladığın an kadın da kitap gibi esir alır seni, aklına ve tüm hücrelerine hükmederek hem de.
Bazı kadınlar, kitaplar gibi başyapıttır her kelimesi vurur seni derinden, her cümlesi susturuculu silah gibidir, dumanı tütmez, ateşi çıkmaz ama öldürür seni hiç acımadan...
Bir görselden, bir metin nasıl çıkar denemesi yapıldı :)
Hukuk fakültesinde bir öğretim görevlisi derse girer ve bir öğrenciye adını sorar, öğrenci “Ali” diye cevap verir. Öğretmen bir anda,
“Defol bu sınıftan, bir daha asla dersime gelme” der.
Bütün öğrenciler şaşkınlık içindedir, neye uğradığı şaşıran Ali de sınıfı terk eder.
Herkes ne olduğunu anlamak için beklemektedir hiç birinden tek bir ses
Bu incelemeyi okuyun çünkü ağır incittiniz yüreğimi!
Bir kitaba başlamadan önce o kitabı okuyanların düşüncelerini merak eder, kitabın sayfasına girer bakarım. Nitekim bu kitap için de öyle yaptım. Öyle güzel düşünce ve alıntılar vardı ki hemen okumaya başladım eseri. Ama o da ne! Okuduktan sonra fark ettim ki kitaba ait diye paylaşılan
Çocukluğumun geçtiği mahalleye çok çok uzun yıllar sonra tekrar gitmek nasip oldu.Oturdugumuz sokak çıkmaz sokaktı.O sokağın başına geldiğimde sanki bütün hatıralarım iyisiyle kötüsüyle yavaş yavaş zihnimde canlanmaya başladı.Epeyce bir zaman sokağın başında kalakaldım.O beton sokakta oradan oraya koşan çocukların kendim olduğu günler tekrar
Yeni doğan her çocuk, tanrının insandan umudunu kesmediğinin kanıtıdır diyen yazarımızın bu düşüncesine paralel olarak; her çocuk insanlığın kurtuluşu için yeni bir umuttur diye düşünürüm çoğu zaman. Hal böyleyken biz yetişkinler içimizdeki çocuğu ya öldürürüz ya da ruhumuzdaki odalardan birine kilitleyerek, onu orada tutuklu bırakırız.
Seyirci kalmayın, yaşama müdahale edin, kendinizi tanıyın ve gardınızı alın. Yaşamı nefes alarak geçirmeyin, yaşamınızda söz sahibi olun.
Yasalar, iktidarlar, politika, komşular, stres, sana hiçbir şey katmayan arkadaş, seni küçük olduğuna inandıran ne varsa kaldırıp çöpe at. Önce kendini küçük gör, bu küçüklüğün içinde bir büyüklüğe