Alışma bana ne yapacağım belli
olmaz!
Bugün varım yarın birden yok olurum.
Dokunma bana, kapanmamış yaralarla doluyum.
Canımı acıtma, bir yara da sen açma!
Sevme beni, yoğun duygularımda
kaybolursun tutuşursun.
İsteme beni, yasaklarla boğuşursun,
engellerle doluyum.
Çözmeye çalışma sakın,
seninle karışır iyice kördüğüm olurum...
Anlama beni, ben kendimi bilirim,
ben böyle mutluyum...
Aşkı yaşatmamı isteme asla,
ben aşka yıllardır inanmıyorum...
Güveniyorsan kendine, inandır aşkın varlığına...
Sonucunda öyle bir aşk yaşatırım ki!
Vazgeçemezsin tutkun olurum.
Yıkabilirsen duvarlarımı, sakın bırakma beni.
Tüm tutkularım ve gücümün arkasında
Hâlâ minik bir çoçuğum.
Büyütemezsen kaybolurum...
•
❝
—Öyleyse sana göre kimse mutlu değil, öyle mi?
Bazıları mutlu görünüyor ama açıkça bu konu üzerinde fazla düşünmüyorlar. Diğerleri planlar yapıyor: Bir kocam, yuvam, iki çocuğum, şehir dışında bir evim olacak. Bunlara sahip olmak için uğraşırken matadora bakan boğa gibiler: İçgüdüsel tepkiler veriyorlar, hedefin nerede olduğu hakkında hiçbir fikirleri yokken aptalca hareket ediyorlar. Araba alıyorlar, bazen bir Ferrari'leri bile oluyor ve yaşamın anlamının bu olduğunu düşünüyorlar ve asla bunu sorgulamıyorlar. Oysa ruhlarında taşıdıklarını bile bilmedikleri keder, gözlerinden okunuyor.
Sen mutlu musun?
❞
•
Belki de haklılar. Onlar yetişkin ama ben
çocuğum.
Benim hiçbir şey bilmediğimi sanıyorlar. Hiçbir şeye üzülmediğimi, işimin gücümün yaramazlık olduğunu sanıyorlar.
Bir gün onlara çok yanıldıklarını göstereceğim. Bunun için okumam lazım. Okuyacağım, sınıf birincisi, hatta okul birincisi olacağım.
Üniversiteye de giderim. Hepsinin ağzı açık kalır. Görür onlar.. Hani hep bana "Sen kime çektin?" diye çemkirip duruyorlar ya..
İşte o gün sıraya girecekler, Bana çektin. "Aynı bensin, bana çok benziyorsun" diyecekler.
Bugün "Bıktım senden!'' diyenler, o gün benim için ağlayacaklar.. Göreceksin..
Şimdilik hoşçakal defterim.
Bunlarla vakit kaybedemem, çok işim var, daha büyüyüp adam olacağım.