“Harcayacak parayı bulan çocuk diğer gençlerin bulunduğu yerlere takılır; orada başkalarıyla tanışır, flört eder, evlenir. Hayat çok güzeldir artık, çünkü günümüzde hem kadın hem erkek çalışmaktadır. İki gelir saadettir. Başarılı olduklarını, kendilerini parlak bir gelecek beklediğini hissederler ve bir ev, bir araba, bir televizyon almaya, tatile çıkmaya, çocuk sahibi olmaya karar verirler. Mutluluk kundağını kucaklarına alırlar. Nakit gereksinimi giderek artar. Mutlu çift kariyerlerinin önemli olduğunu’ anlayıp daha sıkı çalışmaya başlar, terfi etmek, zam almak için didinir. Aylıklarına zam alırlar, bu da ikinci bir çocuğu ve daha büyük bir evi gerektirir. Daha çok çalışır, işyerlerine daha bağlı, iyi birer eleman olurlar. Belli dallarda uzman olmak adına yeniden okula yazılırlar ki kazançları artsın. Belki ikinci bir işe girerler. Gelirleri artar; fakat onunla birlikte vergi dilimleri ve yeni aldıkları geniş evlerinin emlak vergisi, sosyal sigorta primleri ve diğer vergiler de... Yüksek rakamlı maaş çeklerini alıp bütün bu paranın nereye gittiğini merak ederler. Kredi kartlarıyla hisse senetleri ve mutfaklarına yiyecek alırlar. Çocuklar beş-altı yaşlarına geldiklerinde onların öğrenim giderlerine ve kendi emeklilik yıllarına yönelik yatırım yapma gereği doğar.