Hruşçov konuşmasının pek çok yerinde, büyük bir memnuniyetsizlikle, Stalin'de kolektif çalışma anlayışının olmadığını dile getiriyor ve kolektif yönetim ilkesini çiğnemesinden yakınıyor. ''Kapalı oturum''da (20.Kongre) yaptığı bu tür açıklamalardan bir örnek:
''Yönetimde ve çalışmada kolektiviteye tahammül edemeyen, yaptıklarına sadece karşı
Edgar Marsalla adlı çocuk cart diye yellenmez mi! Böyle, kilisenin ortalık yerinde filan, bu çok ayıp bir şeydi, ama felaket gülünçtü. Ah Marsalla, ah! Herif neredeyse çatıyı havaya uçuracaktı.
“Ama güzel karim ne alaka… Sen bu kariye bakma… Ben senun uzerune cül koklar miyim?” derken Aişe ağlamaklı bir sesle “Zaten ben kisirim. Bak bebem de olmayi…” diye ağlamaya başlamıştı. “İsteduğun culi, papatyayi, dikeni koklarsin…”
“Haydaa, ne alakasi var?” dedi Sacit üzülerek. “Bu kari eve duşen el bombası cibi yeminle… Emriye değil, felaket!”