Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1943 yılında Atsız yeniden dergi çıkarmaya teşebbüs eder. Atsız Mecmua'nın devamı olacak olan dergi Türk Sazı adını taşıyacaktır. İmtiyaz, Nejdet Sançar'ın eşi Reşide Sançar adına alınmıştır. Bayilerle anlaşmaları yapılan, Tasvir ve Cumhuriyet gazetelerinde ilanları çıkan dergi 15 Mayıs'ta dağıtıma verilmek üzere 14 Mayıs'ta
Atsız'ın 01 Ağustos 1943'te yazdığı En Sinsi Tehlike adlı broşür de Türkçüleri ve kendisini faşist ve Almancı olarak itham eden En Büyük Tehlike adlı broşüre cevaptır. En Büyük Tehlike, Faris Erkman imzasını taşıyordu ama Reşat Fuat Baraner tarafından yazılmıştı. Atsız'ı ve Türkçüleri, Sovyetler'deki Türkleri esaretten
Reklam
Aralık ayında, başıbozuk kuvvetlerin durumu daha da karıştı. Birçokları yeni orduya geçti; fakat Ethem’in etrafında hâlâ kuvvetli bir kısım bulunuyordu. Miralay Arif, Anadolu İhtilâli hakkındaki hatıralarında bundan epeyce bahseder. Yazdığına göre, Ethem’in üç bin kişilik kuvveti, ayrıca yüz makineli tüfeği ve dört topu varmış. Onların fikir
Connie'ye döndü. Connie, yırtıcı, parlak, keskin bir anlam gördü gözlerinde, sevgi değildi bu. Karşı koyma gücü çözülmüştü. Üzerine garip bir ağırlık çökmüştü. Boyun eğecekti. Başka çıkar yol yoktu. Geçilmesi güç, dikenli ağaçların arasından dalarak, küçük bir açıklığın, ince kuru dallardan bir yığının bulunduğu bir yere geldiler. Adam
Sayfa 107
Kalçalarını kavrayıp tekrar itti. Onun rahmine yaptığı hot akmuda içini dolduran müthiş haz patlamasına bayılıyordu. Ateti kökünden ucuna kadar zonkluyor, kesesinden hiç durma- gelen sıvı yavaş ve kesintisiz bir biçimde dışarı akıyordu. Elleriyle onun kalçalarına bastırırken kendi kalçalarını bir kere daha tutup penisinin başını onun sıkı rahim
Sayfa 46
Mursi'ye karşı harekete geçen Mısır ordusu:
Ordu, Mursi'ye karşı harekete geçmek için bu hayal kırık­lığını kullanmayı başardı. Emekli olmuş üst düzey bir ordu mensubu bana, fi tili ateşieyenin Mursi'nin 15 Haziran 2013'te Kahire Stadyumu'nda, Müslüman Kardeşler hükümetini protes­ to edenlere karşı çok sert ifadelerde bulunan Mohamed Abdel­ Maksoud ve Şiileri öldürme çağrısı yapıp Suriye'deki çatışmaya dair son derece mezhepçi bir dil kullanan Mohamed al-Arifi gibi Selefi din adamlarıyla yan yana konuşması olduğunu söyledi. Mursi, Suriye hükümetiyle ilişkilerin kesileceğini ve aşırılıkçı­ların Mısır'dan bu savaşa gitmesine izin vereceğini ilan ederek tutumunu sürdürdü. Bir hafta sonra, bir çete Büyük Kahire'deki Abu Musailim köyüne girip, Sheikh Hassan Shehata ' nın da için­ de bulunduğu dört Şii'yi linç etti. Şiiler Mısır nüfusunun yüzde birini oluşturuyor. Bu, fitili İhvan tarafından ateşlenen bir nefret savaşıydı ve emekli askere göre, ordu için bardağı taşıran son damlaydı. Ordu zaman kaybetmeden Mursi'ye karşı harekete geçti.
Reklam
Beli ( evet )
Dünyanın cazibeli yüzüne kapılma sakın, aldanma. Çekici bir kadın gibi tüm cazibesini ayaklar altına seren dünyanın peşine düşme. Bu sınanma mekânında elden geldiğince dik ve dirayetli durmalısın ki insan olma rütbesine erebilesin. Ömür, herkese verilmeyen kutlu bir yolculuktur. Geldiğin yeri bil, gideceğin yere hazırlan ve asla kendini kalıcıymış gibi avutma. Dünya bu sonsuz sahra üzerine kurulu bir asma köprüdür. Köprü üzerine ihtişamlı saraylar kurulabilir mi? Dünyanın üzerinden yürüyüp geçmek güzeldir ama kalmak için çabalamak hoş değildir. Lezzeti doyumluk değil, tadımlıktır. Geçici heveslere saplanıp kalmamalı insan. Vakit dar, nefesler sayılı, yol uzun, çile çok, cefa dolu, sefa ertelenmiş... Ucunda ölüm olan bir gidiş ne haz verebilir insan ruhuna? Bu soruya cevap bulamamış ruhlar daima yorgunlardır. Bu perişan dünyada sahibini tanımayan bir insan dünyanın sultanı olsa neye yarar? İnsan sahibini tanımasa ve onu bulmazsa hadiselerin dağlar gibi akıp giden seli içinde boğulur. Eğer Onu bulsa kapısına iltica eder, kudret sahibi Rabbinin azametine dayanır. Ölüm mekânı dünya, bir seyrangâha döner. Kişi ancak öyle rahata erer.
Muhammed Taki Osmani şöyle dedi: "Müsaadenizle size babam Mevlâna Müfti Muhammed Şefi ile alakalı bir şey anlatayım. Kendisi bunu halka açık bir mecliste değil de evimizdeyken anlatmıştı. Dedi ki: 'Ne zaman bir yerden geçerken vaaz eden bir vaiz duysam, çok fazla zamanım olmasa bile en azından kısa bir süre de olsa vaazını dinlemek için oturup kulak veririm. İsterim ki vaazdan istifade edeyim. Allah Teala'nın vaizin kalbine ve diline istifade edebileceğim ve beni amel etmeye sevk edecek bir şeyler koymasını ümit ederim. Babam ki Pakistan Baş Müftisi idi. Derya misali ilmi ve sahip olduğu derin anlayışıyla (tefakkuh) dünya çapında tanınıyor ve dünyanın dört bir tarafından insanlar kendilerine rehberlik etmesi için ona geliyorlardı. Böyle olmasına rağmen faydalı bir şeyler söyler düşüncesiyle belki ilmî anlamda talebesi düzeyinde dahi olmayan sıradan bir vaizi bile dinlemekten çekinmezdi.
Sayfa 161Kitabı okudu
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
Peter Lynch, zamanımızın en iyi yatırımcılarından biridir; bir keresinde şöyle demişti: "Bir işte harikaysanız, 10 defasından 6'sında haklı çıkarsınız." Her daim mükemmel olmanız gereken alanlar var. Örneğin, uçak uçurmak. Sonra, hemen her zaman en azından oldukça iyi olmayı isteyeceğiniz alanlar var. Restoran şefi, diyelim. Yatırım, iş dünyası ve finans bu alanlar gibi değildir. Hem yatırımcılardan hem de girişimcilerden öğrendiğim şeylerden biri, hiç kimsenin her zaman iyi kararlar vermediğidir. En etkileyici insanlar, çoğu kez de uygulamaya koydukları korkunç fikirlerle doludur. Amazon'un CEO'su Jeff Bezos, Fire Phone'un feci lansmanından kısa bir süre sonra şöyle dedi: "Bunun büyük bir başarısızlık olduğunu düşünüyorsanız, şu anda çok daha büyük başarısızlıklar üzerinde çalışıyoruz. Şaka yapmıyorum. Bunlardan bazılarının yanında, Fire Phone küçücük bir darbe gibi kalacak." Bu sözler hezeyan belirtisi ya da sorumsuzluk değildir. Kuyrukların başarıyı nasıl yönlendirdiğini akıllıca kabul etmektir. Böylece her Amazon Prime veya Orange is The New Black'e karşılık 'iş yapmayan' bazı projeler olacağını kesinlikle bilirsiniz.
Reklam
Selvilerin altında “unutulmuş” yatan.
Eve gelirken Nadir Bey’in son olarak yaptığı tabloları düşündüm. Üzerinde kelebekler uçuşan bir gelincik tarlası, arkasında yumuşak eğimli tepeler görünen bir iğdeağacı, yan yana duran iki selvi yapmıştı. Ben en çok gelincik tarlasını beğendim. İnsanın o tarlaya dalıp dalıp güneş altında durmaksızın koşmak geliyordu içinden. Hüzünlü bir adam olan Rüştü Bey selvileri sevdi.Ve “Keşke bir de mezartaşı koysaydınız altına” dedi. Sonra selvilerin altında mezartaşsız yatan unutulmuş bir ölü varmış, o ölü de kendisiymiş gibi üzüntülü üzüntülü içkisini yudumladı.
Sayfa 25
Esirlerin salıverilmesinden sonra Tiflis'te çıkan Kafkas adlı ga­zetede, avulda geçirdikleri esaret günlerinin hikayesi yayınlan­dı. Gazetenin yazdığına göre "ilk akşam, tanışmayla geçti." Bu denli dehşet verici bir akşamı, sosyal kaynaşma çağrışımı yapan bir ifadeyle tarif etmeleri ilginç. Fakat Şamil, daha ilk günden esirlere
Çeçenler'in değeri değişmez olan Tanrısı "Dele" idi. Yıldırım Tanrısı Seli olup, bu Tanrı, Tanrılar arasında büyük rol oynardı. Seli'nin kızı olan Seli Sata bakire kızların koruyucusu idi. Bundan başka Güneş Tanrısı ve annesi de vardır. Fırtınaların annesi olan Ded-sinan da önemli bir Tanrıça idi. Bunun yedi oğlu semaya uçmuş,
Şefkatsiz Çay
Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve demiryolları hakkında söylediklerimize benzer şeyler, sömürgecilik bakiyesi çay ve kriket hakkında da söylenebilir. Baştan itiraf etmeliyim ki ikisine de tutkunum. 1985'te, ABD Kongresi'nde yaptığı bir konuşmada eski Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi, gözlerinin içi parlayarak Amerikan Devrimi ile
267 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.