Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ne kadar doğru bir tespit! Biri tarafından çok sevilmek kişiliğimizi etkiler,adeta kaderimizi değiştirir. Bambaşka biri oluruz o aşk,sevgi sayesinde. Hiç sevilmeden bu dünyadan göç edenler için ise ne büyük kayıp!
Sayfa 106Kitabı okudu
640 syf.
·
Puan vermedi
Yıkımın eşiğinde bir toplum
Üç İstanbul, Adnan karakteriyle bize 25 yıl içerisinde 3 farklı dönemi sunuyor. Bir insanın 25 yıl gibi bir sürede 3 farklı hayat yaşaması ancak bizlere has bir şey olsa gerekir. 2.Abdülhamit dönemiyle başladığımız yolculukta Adnan muhalif bir gazeteci olarak yer alır. Ancak yaşadığı her şeyi ''tesadüf'' eseri denk gelen şeyler
Üç İstanbul
Üç İstanbulMithat Cemal Kuntay · Everest Yayınları · 20232,423 okunma
Reklam
600 syf.
10/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
"Bir şeyin daha güzel olabilmesi için önce yıkılması gerekebilir"
Çok satan ve herkesin diline pelesenk olmus kitaplara ön yargiyla yaklaşsam da bu
Fi
Fi
beni gerçekten derinden etkilemeyi basarmistir. Gerçi derinden etkilenme konusu da biraz karışık bence. içinde bulundugu ruh hali, yaşanmışlıkları ve aslinda o anda ihtiyac duydugumuz şeylere göre bazen kitaplar çok sarabiliyor ya da bazen zorlasak da ilerlemeyebiliyorlar.. seriye devam Çok begendigim bir alıntı yapiyorum:
Fi
Fi
"Savaşçı ruhun, amacını gölgelemesin. iyi savaşçılar savaşlarını güçsüzlüklerinden degil, ne için savaştıklarini unutup, savaşın kendisini amaç yaptiklarinda kaybederler. Bir savaşa başladıysan nerede bitirmen gerektigini en başından hesaplaman lazim. Zafer bazen, kazanmak için son darbeyi vurmamak olabilir. Zafer gibi gözüken şey ancak cok sonra farkina varabilecegin bir yenilginin başlangıcı'da olabilir." acayip dogru bir tespit.. tebrik ediyorum
Akilah Azra Kohen
Akilah Azra Kohen
can-i gönülden....
Fi
FiAkilah Azra Kohen · Destek Yayınları · 201419,2bin okunma
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
✓İşe yürüyerek gidin ya da her gün en az 20 dakikalık yürüyüşe çıkın. ✓Asansör yerine ayaklarınızı kullanın. Bu duruşunuz, kaslarınız ve solunum sisteminiz için iyidir. ✓Sosyal etkinliklere veya serbest zaman etkinliklerine katılın. Böylece televizyon önünde çok fazla zaman geçirmezsiniz. ✓Abur cuburunuzu meyve ile değiştirin. Böylece atıştırmak için daha az istek duyarsınız ve sisteminizde daha fazla besleyici unsur olur. ✓Doğru miktarda uyuyun. 7 ile 9 saat iyidir, bundan fazlası sizi uyuşuk yapar. ✓Çocuklarla veya evcil hayvanlarla oynayın ya da bir spor takımına girin. Bu vücudunuzu güçlendirmekle kalmaz, aynı zamanda hem zihni uyandırır hem de kendinize duyduğunuz saygıyı arttırır. ✓Zararlı alışkanlıkları tespit etmek ve bunları daha pozitif olanlarla değiştirmek için günlük rutininizin bilincinde olun.
Çok doğru bir tespit...
Kadınların %80’inin, erkeklerin göz hapsinde bulunmaktan rahatsız olduğu da unutulmamalıdır. Kadın, erkeklerin çoğunlukta olduğu bir yerde, onların göz hapsinde bulunma sebebiyle kendisini özgür hissetmez. Hele kıyafeti ve bedeniyle ilgilenen erkeklerin fazlaca olduğu ortamlardaki kadına "özgür” diyemeyiz.
Reklam
Senin bana anlattığın kitaptaki din ile bunların uyguladıkları din neden bu kadar farklı? "Ruhumuzu yıkamak ve Allah'a yaklaşmak için gittiğimiz camide, neden Allah adına saldırıya uğradık ki?" "Bunun bir çok sebebi var çocuk. En başta geleni de kaynaktan uzaklaşmak, daha doğru bir deyimle kaynaktan sapmak. Hatırlar mısın, bir keresinde İslâm'ın hüküm kaynağı bir zamanlar Kur'an'dı demiştim de, sen de pek anlam verememiştin. Senin de tespit ettiğin gibi, Kur'an, kumaş ve bez parçalarına sarılıp dürüldükten sonra duvara asıldı ve hala orada bekliyor. Kimsenin onu duvardan indirip okumak gibi bir ihtiyacı yok artık. "Peygamberimizin bizi terk etmesinden hemen sonra başlayan bu sapma, giderek bir yozlaşmaya dönüştü ve insanlar Kur'an yerine, Kur'an adına ortaya sürülen bir takım asılsız söz yığınlarına teslim olarak, kaynağı tamamen unuttular.
Sayfa 91
Sınıftaki Atsız: Öğrencileri, Atsız'ın iyi bir hoca olduğunu, derste açıkça propaganda yapmadığını söylüyorlar. 1950-51 ders yılında Haydarpaşa Lisesi'nde talebesi olan Altan Deliorman şöyle diyor: "Devrenin yarısından çoğunu ders vermekle geçirirdi. Anlatır, öğretirdi. Çok da iyi öğretirdi... Yazılı notlarını açıkça okurdu. Kimin
1940'ların Sonları ve Atsız: 1948 sonlarında Atsız, Yeni Sabah gazetesine yazılar da yazmıştır. 03 Ocak 1949'da İsmail Hakkı Yılanlıoğlu'na yazdığı mektupta şöyle diyor: ( Bu mektup, Hacaloğlu'nun Atsız'ın Mektupları kitabında yoktur.) "Ben 15 aydır Yeni Sabah gazetesine yazı yazıyorum. Haftada bir yazı koyuyor ve
229 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
bu kitap bana beni hatirlatiyor. ne kadar dogru bir tespit bilemeyecegim ama bir kitap yazsam ortaya bu veya bu tip bir sey cikarmis gibi hissediyorum. cunku (bence) benim kisiligim fantastik ve absurt komedinin harmanlanmasindan olusuyor ve bu kitap tam olarak fantastik ve absurt komedinin bir harmani bence. ayrica alcatraz'in araya
Alcatraz Kötü Kütüphanecilere Karşı
Alcatraz Kötü Kütüphanecilere KarşıBrandon Sanderson · Akıl Çelen Kitaplar · 2017252 okunma
Reklam
Çok doğru bir tespit.
….insanın yakın zamandaki gelişimi sırasında, davranışlarının payandası olan gelenekler de artık hızla kaybolmaktadır. Ona ne yapması gerektiğini söyleyen hiçbir içgüdü ve nasıl davranması gerektiğini söyleyen hiçbir gelenek kalmadı; hatta bazen ne yapmak istediğini bile bilmiyor. Bunun yerine ya diğerlerinin yaptıklarını (konformizm) ya da diğerlerinin ondan istediklerini (totaliteryanizm) yapmak istiyor.
Sayfa 112Kitabı okudu
192 syf.
7/10 puan verdi
Hata Nerede?
Öncellikle bu tarz kitapları okuyacak okur kitlesi en azından belli bir tarih, coğrafya ve batı ile doğu toplumları sosyolojik yaklaşımlarından bilgi birikimine sahip olmalı ve bu tek taraflı kanalize olmamalı ayrıca objektif düşünebilmeli. İnceleme yapmamayı düşündüm sonuçta profosyonel bir eleştirmen değilim fakat incelemeler ve diğer yorumlarda
Hata Neredeydi?
Hata Neredeydi?Bernard Lewis · Kronik Kitap · 20201,680 okunma
Çocuk küçük yaşlardan başlamak suretiyle Kur'an mektebinde gidip anlamını bilmediği Arapça sesler ezberleyeceğine( İtalyanca bilmeyen bir çocuğa İtalyanca Tommiks ezberletildiğini düşünün- bu onun için hiçbir şey ifade etmeyecektir.) inanıp, inanmayacağına kendisi karar versin. Önce kendisi bir okusun, okuma yazma öğrensin, dil öğrensin, biraz dünyayı tanısın.... Sonra, bütün tabiplerinde hemfikir oldukları, akılcı düşünmeye başlanabildiği, rasyonalitenin tamamlandığını sandığımız dönem olan ön sekiz yaşında yapsın bunu. Yani, çocuk okuma- yazma bilecek, kimya, fizik okumuş olacak, tabiat bilgisi okumuş olacak, dünya hakkında bir kanaati olacak, sonra inanıp inanmamaya karar verecek. " Çocuklara bu hürriyeti vermemiz lazım" diyor ATATÜRK. Bu yüzden dine dayalı eğitimi kaldıralım, çünkü doğru olduğu tespit edilemeyen, hatta yanlış olduğunun pek çok ispatı olan bir sürü şey çocuğa çok erken yaşlarda öğretiliyor ve onun hayatında adeta vazgeçilmez kılınıyor. Benim de böyle birçok dindar bilim adamı arkadaşım var. Bakıyorum hepsi çok küçük yaşlarda şartlanmış. Bundan bir türlü vazgeçemiyorlar.
31 Mart Yerel Seçimleri Bağlamında Marksizmin Tarihsel Doğruluğu Üzerine
Bilindiği gibi “Yüzyılın Felaketi” AKP iktidarı, devlet gücünü bütünüyle elinde tutmasına rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinde ağır bir yenilgi tattı. Bir ABD-İngiltere-İsrail yapımı proje partisi olan AKP, emperyalist efendileri tarafından iktidar koltuğuna oturtulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez bu kadar ölümcül, tedavisi çok zor bir yara almış
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.