Güzel bir sabaha Merhaba..
Tek kelimeyle kitaba düştüm. Kitabı yüzümde kocaman bir tebessüm, yüreğimde sevgi pıtırcıklarıyla okudum. Kitabı okurken Sabahattin Beyciğimin çok sevgili olan Aliyesine olan o saf sevgisini tüm samimiyetiyle ve gerçekliğiyle size hissettiriyor.
"Sonra öyle 'Ben resimdeki gibi güzel değilim' diye yazma. Sen benim için her halinle güzelsin. Seni her halinle seveceğimden bir an bile şüphe etmeni istemem.." şu sözdeki içtenlik..
O kadar içli yazılmış mektuplar kii o "Aliye'ciğim" deyişi Sabahattin Beyciğimin sesiyle kulaklarımda çınladı. Sabahattin Beyciğimin, Aliyesine duyduğu sevgisi o kadar içten, samimi, yürekten ki birbirlerine olan sevgilerine özenmemek, düşmemek mümkün değil. Yazılanlar gerçekten o kadar yürekten yazılmış ki sizi de içine alıyor. Cici kızı Filiz'e olan ilgi ve sevgisini de unutmamak lazım tabii..Var ol yüreği güzel adamm..
Samimiyetiyle, sıcaklığıyla, şefkatiyle yüreğinizi okşayan bir kitap. Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar..
Darağacında Üç Fidan ile tanıyoruz. Peki ya Ataol Behramoğlu'nu tanımayan var mı? Kim tanımaz dediğinizi duyar gibiyim. Ben de öyle düşünmüştüm. İşte Nihat Behram, Ataol Behramoğlu'nun küçük kardeşi. Biz her ne kadar Nihat Behram'ı yazdığı anı kitaplarıyla tanımış olsak da, aslında o da abisi Ataol Behramoğlu gibi sıkı bir şairdir.
Bazı kitaplar
SABAHATTİN ALİ VE "KUYUCAKLI YUSUF"A DAİR YÜREĞİMDEN GEÇENLER
Ben zaman zaman bazı kitapları bir an evvel alıp okumak için sabırsızlanırım. Öyle ki kargo beklemeyi bile göze alamam, hemen dışarı çıkıp evime en yakın kitapçıya koşup kitabı alır ve okumaya başlarım. Böyle koştuğum kitaplarda genelde pek yanılmam. O kitabı okumaya nasıl
"Bir gece yatıyorduk, uyandırdı bizi. Ben gidiyorum arkadaşlar, dedi. O gün Durmuş Ağa horoz için azarlamış onu, bir güzel de dövmüş sonra. Buna içerlemiş çocuk. O gece gitti. Giderken de dedi ki: Ben, dedi, bir gün bu Yenice'ye döneceğim, diyar diyar gezeceğim, iyi bir horoz bulup alacağım, dedi. Horoz alacakmış da Durmuş Ağa'nın horozunu
Sen istediğin kadar "Ben güzel değilim" diye yaz, benim için dünyanın en güzel ve sevgili kadınısın.
Önce sevgilisi sonra evlendiği kadın olan Aliye...
Kitap eşine ve kızına yazdığı mektuplardan oluşuyor. Her mektubunda sevdiği kadına kendinden çok onu sevdiğini o kadar güzel hissettirmiş ki kitabı bitirdiğim de acaba bende beni böyle deli dolu seven birini bulabilecek miyim diye düşünmeden edemedim. Okumanızı tavsiye ederim bence herkesin kütüphanesinde olmalı. Şimdiden iyi okumalar dilerim.
Sevgili 1k ailesi bugün itibariyle 'Farklı Türleri Keşfet' etkinliğimiz başlamış bulunmaktadır.
* Bu iletinin altına yaptığımız okumalardan bize kalan okuma deneyimlerini, alıntı, yorum ve incelemeleri paylaşabilirsiniz.
* Etkinliğe katılmak, etkinlikle ilgili soru sormak ve katılımcı ile tür listesini takip etmek için LÜTFEN
Refet, Türk edebiyatında yer alan ilk kadın öğretmen başkarakterdir. Türkçenin ilk kadın romancısı Fatma Aliye'nin kaleminden çocukluktan genç kadınlığa, elindeki tek sermayesi aklı olan, yoksul bir kızın öğretmen okulundan mezun olarak tek başına ayakları üzerinde durma hikâyesini okuruz, demiş günümüz Türkçesine çeviren sevgili Senem
Ve ikinci Ayfer Tunç romanı üst üste okuduğum. İlkinden (
Kapak Kızı) doğmuş bu kitap, Ayfer Tunç oyun oynamayı böyle şeyler denemeyi seviyor . İlk kitapta isyankarlığı dışında hakkında fazla bir şey öğrenemediğimiz Şebnem kendini anlatıyor burada. (İlk kitabı okumayanlar ne yazık ki kahramanımızın ismini
.
Türk klasiklerini sevenler el kaldırsın
Kitap incelemesine geçmeden önce kitabın yazarı olan Fatma Aliye hakkında biraz bilgi edinelim.
Fatma Aliye Hanım bu coğrafyada, kadın hak ve özgürlükleri konusunda düşünen, çözüm üreten, Türkçe'nin ilk kadın yazarı olarak kabul edilmiştir. Yazdıklarıyla kadınlara temel hak ve özgürlüklerini bilmeleri,
Önce sevgili olduğu sonra ise evlendiği kadın Aliye.. Tam 13 yıl boyunca yazıştıkları mektuplardan oluşan bir kitap.
Güzel adamlar güzel sever derler ya Sabahattin Ali bu sözün ete kemiğe bürünmüş hali. Sabahattin Ali, Aliye Ali'yi o kadar güzel, o kadar temiz, o kadar masum, o kadar saf bir sevgiyle sevmiş ki bunu mektuplarında ki o naif kelime ve cümlelerden anlayabilirsiniz. Sabahattin Ali, Aliye hanımı incitmekten hep korkmuş ve hep onu mutlu etmek için çabalamıştır. Aşklarının meyvesi olan Filiz Ali'ye Ruhum Filiz diye hitap eden bir adamın kızına olan sevgisinden bahsedemiyorum bile.. :)
Günümüzde hani var ya aşkı cinsellikten, paradan, arabadan, kariyerden ibaret sanan insanlar hah onlar okusun, okusun da aşk ne demek görsünler..
Yüreği güzel tüm kadınlarımızın Sabahattin Ali gibi eşleri olması dileğimle. Çok amin!!! :))
Ah be adam, ahh be güzel yüreklim.. Yerin bende o kadar ayrı o kadar çok seviyorum ki seni..