Sevgili Virginia, seni anlıyor, duygularını paylaşıyor ve yanında olduğumu en başından bildirmek istiyorum!
Sevgili Virginia, belki de her şeye rağmen bugünleri görseydin, bir 100 yıl sonra bazı şeylerin daha da değiştiğini ve geliştiğini görecektin. Bu gelişmişliğin yanında zorbalıkları da görecektin… Bundan Dört Yüz Yıl geriye gittiğimizde,
Eser için söylenecek o kadar çok söz var ki incelememi yazarken yazılarımı toparlamak için günlerimi vermem gerekti.
Bu eseri uzun bir tren yolcuğu gibi düşünün, koltuğunuza oturmuş pencerenize yansıyan manzarayı izliyorsunuz. Yolculuğunuz içerisinde birçok durak olacak, her durağınızda ayrı bir yer görecek ayrı bir duygu yaşayacak ayrı birşeyler
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Merhabalardan bir demet. ≈)
Öncelikle şu fes konusunu bitirelim, şöyle ki:
Fes takmak, 2'nci Mahmut döneminde zorunlu hale getirilmişti. O tarihte, dinciler ayaklanmıştı, fes'in gavurun icadı olduğunu söylüyorlardı. Hatta bu yüzden, 2. Mahmut'a gavur padişah diyorlardı. Oysa, fes'in kökeni Batı değildi, Kuzey Afrika'ydı,
İnsanlık tarihinin evrensel kederinin adıdır sefalet.
Bu sefaletin destanı sayılan ölümsüz eser Sefiller, romantizm akımının öncülerinden olan Fransız yazar Victor Hugo tarafından, 1862 yılında armağan edilmiştir dünya edebiyatına.
İtalyan yayıncıya yazdığı mektupta Sefiller için şöyle diyor Victor Hugo: " Tüm halklar tarafından okunur mu
İlk satırından son satıra kadar iliklerime kadar hissederek okuduğum bir kitap daha... Başka türlü inceleme yazamıyorum galiba kitaplara.
İçime dokundu her söz, her cümle...
Aysel'le birlikte yaşadım hayatını satır satır...
Melankolinin dibine battım battım çıktım...
Neden bu kadar etkilendim bilmiyorum. Bir kadın yazdığı, bir kadın yaşadığı için
♥︎Milli Takım Kaptanı Eda Erdem de daha sonra sosyal medyadan bir mesaj yayınladı
"Mustafa Kemal Atatürk’ün emaneti, Cumhuriyetimizin 100. yılında bu şampiyonluk; zorluklar karşısında dimdik duran, güçlü ve azimli Türk kadınlarına armağan olsun."
♥︎EBRAR KARAKURT: Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.
Bunu söyleyen de bir KADIN!…
Kendi adına konuşsun bence :)) Ben bir Cumhuriyet Kadını olarak üzerime alınmadım . Kendisi artık nasıl bir hayat yaşıyorsa !…
Hiçbir karanlığın perdeleyemeyeceği ışığını sonsuza dek yansıtmaya devam edecek bir hayat... Çocukluk ve ilk gençlik yıllarından, Nadire Hanım’ın vefatına kadar, kendisine hem anne hem baba olan biricik annesinden tüm gücünü alarak başlamıştı zorluklarla geçecek olan hayatına Bahriye. Milli Mücadele yıllarında doğmuş, Gazi Paşa’nın devrimlerine
Züleyha kısmen İstanbul entelleri arasında yetişmiş daha sonra babasının yanına, Anadolu'daki evinde yaşayamaya başlamış bir kız.
Züleyha Osmanlıdan sonra Cumhuriyet döneminin medeni ve çağdaş Türk kadınının profilini oluşturur.
Züleyha içinde bulunduğu sosyal yapıya aykırı bir kişilikten ziyade o güne kadar kadına çizilmiş sınırları aşan,
+ Dışa bağımlı mıyız?
- Yok canım! Ne bağımlılığı? Onlar bize bağımlı. Bizimkisi dudak tiryakiliği.
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Çocuklarınızı Padişahçı değil Milliyetçi yetiştiriniz.
/Başbuğ Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Bu millet
(İncelemeyi yazmadan önce kitabın aklımda kalan bölümleri dışında bazı yerleri tekrar gözden geçirdim ve buradaki incelemelerin tamamını okudum. Çamur atanlar hemen hemen aynı çıkarımlarla birbirlerini tekrar etmişler.)
Yazmaya 14 yaşında başlayan Şule Yüksel Şenler, bazı arkadaşlarının etkisiyle namaza başlayan abisi Üzeyir Şenler'in