Sana ben ezelden yandım, lan Bi' çağır hele, daha bu yerde durmam O kara göze, kaşa ben ki kurban Taşıyor umudum aşkımdan.. ~ youtu.be/-O22D3EV6G0?si=...
Tüm yaşamını kendini başkalarına adadığın, hiç bencil olmadığın inancıyla geçirdin. Başka hiçbir şey, kendini beğenmişliği, kişinin benliğine duyduğu sevgiden pekâlâ bağımsız olduğu ve kendini daima cömertçe komşularına adamış olduğu yönündeki böylesi bir içsel tanıklık kadar yoğun besleyemez. Ne var ki başkalarınaymış gibi gözüken tüm bu adanmışlık, gerçekte senin kendine olan adanmışlığın. Kendine olan sevgin daimî bir kendini kutlama noktasına ulaşıyor ki bu sevgiden bağımsızmış gibi hissediyorsun; tüm duyarlılığın, kendinle daha az tatmin olmayasın diye; tüm vicdanî çekingenliklerinin kökünde bu var. Seni bu kadar istekli ve duyarlı yapan şey, “Ben”. Hem Tanrı’nın hem de insanların senden daima memnun olmalarını istiyorsun ve Tanrı’yla olan tüm ilişkilerinde kendinden memnun olmak istiyorsun.
Reklam
Bomba bir haber
Neee krallık part 2 mi zaten sonunda bosluk bıraktı bende aşırı heycanlıyım bir kitap karakteri olsaydım oda roy Opgard olurdu ben o kitapta kendimi gordum elbet herkesin de böyle bir durumu olmustur evet bakalım carl opgard gercekleri oğrenicek mi ya da bu durumda kan mı dökülecek clay opgard macerası sona mı ericek mi ? Hepsi ve daha fazlası 10 ekim de :)
Derdim Başka
Sanma ki derdim güneşten ötürü; Ne çıkar bahar geldiyse? Bademler çiçek açtıysa? Ucunda ölüm yok ya. Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten Güneşle gelecek ölümden? Ben ki her nisan bir yaş daha genç, Her bahar biraz daha âşığım; Korkar mıyım? Ah, dostum, derdim başka...
Hikaye /Aşk
Bak sana bir hikâye anlatayım, belki daha kolay anlarsın. Bir gün bir erkek kırlangıç Süleyman Peygamber'in tapınağının üstünde sevdiği dişi kırlangıca aşkını ilan etmiş. Raslantı bu ya, Süleyman Peygamber de o sırada tapınaktaymış. Kırlangıcın sesini işitmiş, kulak kesilmiş. Erkek kırlangıç dişisine şöyle diyormuş: 'Senin aşkın beni öylesine sardı ki, eğer şu kubbeyi Süleyman'ın üzerine yık desen, hiç tereddütsüz yıkardım.' Bu sözleri duyan Süleyman Aleyhisselam öfkelenmiş, kırlangıcı derhal yanına çağırmış. Ona demiş ki: 'Açıkla bakalım, az önce senden duyduğum o sözler neydi?' Kuş cesurca yanıtlamış soruyu: 'Ey Süleyman! Beni cezalandırmak için acele etme. Çünkü âşıklar öyle bir dille konuşur ki, o dili ancak deliler anlar. Doğru, senin işittiğin sözlerin hepsini ben söyledim. Doğru bu tapınağı Süleyman Peygamber'in başına yıkarım dedim. Ama ben o kuşa âşığım. Ve âşıkların yolu, kanunu, ahlakı yoktur. Onların tek yolu vardır: Aşk. Onların tek yasası vardır: Aşk. Onların tek ahlakı vardır: Aşk. Onlar sadece aşkın diliyle konuşurlar, ilim ve aklın dili, aşkın bu renkli dilinin yanında sönmüş bir ateş gibi cansız kalır.' İşte böyle demiş kırlangıç Süleyman'a. Ve Süleyman Peygamber de bağışlamış onu. Çünkü aşkta kötülük, artık kötülük değil; iyilikse artık iyilik değildir. Bir tek hakikat kalmıştır ortalıkta; mucizeleri gerçek kılacak mutlak aşk."
5/10 puan verdi
İlk kitap ile neredeyse aynı frekansta. Bu da kitabı oldukça sıkıcı yapmış. Serinin ikinci kitabında insan daha farklı şeyler bekliyor ama kitap bunu veremiyor.
Gerisayım Kenti
Gerisayım KentiBen H. Winters · İthaki Yayınları · 202028 okunma
Reklam
Ömrüm boyunca kendimi hep düşmeden ayakta tutmaya çalışmıştım.Hayat beni ne kadar iterse itsin ben ısrarlı bir güçle hep ayakta kalmıştım.Oysa şimdi ruhum hâlâ o enkazın altında,o enkazın en derinindeyim,en dibindeyim.Kimsenin daha önce düşmediği kadar dipteyim ve buradan nasıl çıkacağımı bilmiyorum.
Şunu bir kere daha anladım ben insanların kalbini kırmamak için çabalarken onlar benim kalbimi kırmak için can atıyormuş.
Yürüyeceğim pis pis sırıtarak ve edepsizce, yürüyeceğim yetişkin çocuklar evreninde, ayakkabılarım çamur içinde ve bin yıllık küfürlerimle geçmişe, ben mükemmeliniz değilim ve kusursuzunuz da olmayacağım inadına! Yürüyeceğim gözlerim çingene pembesi, saçlarım fosforlu ve bileklerim jilet kesiği. ağzımın kenarında kan ,gözlerimin altı siyah ve
816 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
Yaklaşık 9-10 yıl önce liseye gittiğim zamanlarda dizisini izlemiştim. Dizisinin ana hatlarini hatırlasam da detaylarını hatırlamıyorum tekrar izleyeceğim. Öncelikle şunu söylemeliyim ki bu kitap 815 sayfa olması nedeniyle yaklaşık iki yılı geçkin bir süredir elimde. Kitap hediye geldiği için 200 küsür sayfasını okuduktan sonra bir köşeye atmıştım
22/11/63
22/11/63Stephen King · Altın Kitaplar · 20212,953 okunma
Reklam
206 syf.
·
Puan vermedi
"Bakın, biz psikopatlardan oluşan bir aile değiliz. Bazılırımız iyi, bazılarımız kötü ve bazılarımız da yalnızca şanssız. Ben hangisiyim? Henüz bunu çözemedim. ... Ben birini öldürdüm mi? Evet öldürdüm. Kimdi o? Haydi başlayalım." Ernest Cunningham, her şeyden habersiz abisinin çağırdığı yere gider ve karşılaştığı manzara karşısında neye uğradığını şaşırır. Karşısında bir ceset ve çantayla para vardır. Abisi ise her ne kadar onu öldürenin kendisi olmadığını söylese de olanlar olmuştur ve her şey bu olayla başlar. Daha sonra abisi Michael cezaevinden çıkacağı için tüm aile, Sky Lounge Mountain dağ evinde toplanır, amaç uzun zaman sonra tüm ailenin bir araya gelnesidir ancak geçmişte yaşanan olaylar, Cunningham ailesinin peşini bırakmaz ve bir seri katille kovalamaca oynarlar. Kitap kompleks bir şekilde kaleme alınmış. Kitabın başında, aralarında Agatha Christie'nin de bulunduğu Dedektif Kulübü kuralları kalem kalem alınmış ve yazar buna dayanarak tüm kitabı ele alacağını göstermiş. Olay örgüsünde her ne kadar olaylara dışarıdan baksak da yazar ara ara kendini hissettirerek dipnotlar vermiş ve samimi bir üslup havası oluşmuş. Açıkçası, kitabın isminden hareketler her aile ferdinin bir cinayet işlediğini düşünmüştüm ama bunların hepsi fiili olarak değilmiş, şayet yazar da buna değinmiş kitabın sonlarına doğru. Kurgu olarak güzel olsa da çok aman aman heyecan yaratan, şok geçirdiğim bir kitap olmadı ne yazık ki. Daha şaşırtıcı bir sonla bitmesini beklerken düğüm söker gibi tüm olaylar art arda çözüldü ve bitti.
Ailemdeki Herkes Birini Öldürdü
Ailemdeki Herkes Birini ÖldürdüBenjamin Stevenson · Altın Kitaplar Yayınevi · 03 okunma
156 syf.
5/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Ne kadar alçak bir veletsin sen noboru ya kitabın devamı olsa keşke daha ne olabilirdi acaba. Biraz havada kalmış bence kitap. Çok fazla metafor var ya da ben anlayamadım. Okurken kendimi gerçekten Japonya’da hissettim ama karakterleri bilemedim…
Denizi Yitiren Denizci
Denizi Yitiren DenizciYukio Mişima · Can Yayınları · 20172,539 okunma
"Ya Rabbi! Bütün yapmış olduğum günahlardan ben pişmanım. Keşke yapmasaydım. İnşallah bir daha ben yapmayacağım."
Bu dürüst adam bazen “Suç çok üzüntü verici bir şeydir Madame, “ deme alışkanlığına sahipti, “dürüst bir insanın gönüllü olarak tüm tevazu ve erdem sınırlarını aşabilmesi çok yüksek derecede olasılık dışıdır, ben bu tür suçları bir kişiye atfetme kararını, ancak en ileri derecede tiksintiyle alırım. Kusurun varlığından şüphelenirken dikkatli olun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.