Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Hayatı bir dans olarak görüyorum. Dansın bir anlamının ol­ması gerekir mi? Dans edersiniz, çünkü bundan zevk alırsınız."
Reklam
"Sanki tüm hayatımı yanlış bir melodiyle dans ederek geçirmişim gibi."
Sayfa 258Kitabı okudu
222 syf.
10/10 puan verdi
Kitap daha çok okunsun diye amme hizmeti
Yazarın okuduğum ilk kitabı. İki arkadaşın mektuplaşmasıyla başlıyor kitap. Kitabı okumaya başlar başlamaz şahane bir dil ve düşünce dünyası ile karşılaşıyorsunuz. Yazar dili muhteşem kullanıyor ve bir nevi kelimeleri dans ettiriyor diyebiliriz. Tasavvuf büyüklerinden, filozoflardan, fikir adamlarından yapılan alıntılar da çok yerinde ve karakterlerin düşüncelerini destekleyici olmuş. Romana işlenmiş olan cismani ve ruhani aşkın ustaca kurgusu da hayatınızda birçok şeyi sorgulamaya itebilir. İnsanın, ahsen-i takvim yaratılışından sonra esfel-i sâfilîn'e olan yolculuğu çok güzel ortaya konmuş. Doyuramadığımız, sanırım asla doyuramayacağımız arzu ve isteklerimizin esareti altında yaşayışımıza karakterler üzerinden güzel atıflarda bulunmuş yazarımız. Tasavvufi romanların olmazsa olmazı olan nefisle mücadele, hırs, kibir ve kıskançlık temaları bu hikayede de kendilerine önemli bir yer buluyorlar. Kitapta anlamakta zorlanacağımız birçok kelime olsa da sayfanın altındaki dipnotlarda anlamlarının verilmiş olması okuyanı sürekli sözlük aramaktan kurtarmak adına çok faydalı olmuş. Çok okunanlara bakınca gördüğümüz birçok kötü kitap yerine birkaç nesil geriye gidip eski yazarlarımızın düşünce dünyalarına dalmak; yaşayışları, hayata bakışları, dünyayı anlamlandırma çabalarını görmek kendi dünyamızı şekillendirmek için çok faydalı olacaktır diye düşünüyorum.
Yaşayan Ölü
Yaşayan ÖlüSamiha Ayverdi · Kubbealtı Neşriyatı · 2009418 okunma
Doğum günün kutlu Ceren Özdemir :(
Ceren Özdemir balerin öğrencisi en büyük hayali balerin olmak ve en çok sevdiği şey dans etmek. Amaa bir cani tarafından kanatları kırıldı ve hayalleriyle beraber toprağa gömüldü. Malesef ki onu da, Özgecan Aslan, Emine Bulut, Güleda Cankel ve niceleri gibi haberlerde duyduğumuz, bir vahşinin kötü emellerine kurban giden kadınlardan birisi olarak tanıdık. Bugün doğum günü. Eğer bir vahşinin kurbanı olmasaydı bugün evde ailesi ile beraber 21. yaş dönümünü kutluyor olacaktı ama ne yazık ki bir vahşinin kurbanı oldu. Daha bir kaç gün önce bir hemcinsinin yasını tutarken aynı olay başına geldi. 21 yaşına giren Ceren, 'Doğum günümde beni unutmayın, hediye almayın, kutlayın yeter’ demişti. Ama göremedi şimdi tüm Türkiye doğum gününü yas içinde kutluyor. Huzur içinde uyu Melek 🌹🌹 6 Aralık..
Betimleme dedin. Bu alıntı sana özel Bay Yüksel...
Bir genç kızı daha dün bir çocuk olarak bırakan kuzeni, okulunu bitirip subay olunca ona yine eskisi gibi neşeyle koşar, omzuna vurmak, elinden çekmek, onunla iskemlelerin, kanepelerin üstüne atlamak ister, bir de yüzüne dikkatle bakınca şaşırır; hayretle irkilir: Kendinin çocuk kaldığını, onunsa artık bir kadın olduğunu anlar. Ne vardı acaba? Bir dram mı olmuştu? Başına bir felaket mi gelmişti? Bütün şehrin bildiği bir olay mı çıkmıştı? Hayır; ne annesinin, ne teyzesinin, ne amcasının, ne dadısının, ne hizmetçisinin bir şeyden haberi vardır. Zaten bir şey olacak kadar vakit geçmemiştir. Bir iki defa dans etmiştir, başı ağrımıştır ve gece uyuyamamıştır, işte o kadar. Bunlar gelip geçmiştir, fakat kızın yüzünde yeni bir ifade belirmiştir. İnsana artık başka türlü bakar, kahkahayla gülmez, armudu soymadan ağzına atmaz, okulda şu oldu, bu oldu demez... Halbuki o da kuzeni gibi okulu yeni bitirmiştir.
Reklam
Boğazları görünmeyen eller ve lekeler sarmıştır. Artık yazık..! Hiç yaşamadığından nice çocuk mıknatısı. Usum siler denir yüreğim yitirdiğinde kulluğunu. Şimdi pembe umutlu bir ihtimal: usum yazar için. Çünkü dans, kırmızı yaşam ve içleştirdiği ak ölüm..
Sanki tüm hayatım boyunca, yanlış melodiyle dans etmiş gibiyim.
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Boşunaydı aklımın yön vermesi dümene, Fırtına çabasını bıraktı pusulasız, Ruhum dans ediyordu, sanki bir yaşlı tekne, Gudubet bir denizde yelkensiz ve kıyışız!
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hasrete bulanmış aşk kokusunu aldım her sayfasında . Derin bir özlem, yorgun bir bekleyiş ve hiç bıkmadan usanmadan bir arayışın içinde olan bir ruh çıktı karşıma. Kelimeler satırlarların arasında ahenkle dans ediyordu sanki, çıkart at kelimeyi buradan çok kaba duruyor ya da buralarda bir eksiklik var denilebilecek cinsten hiçbir kusura ilişmedi gözlerim. İki kelebeğin hikayesi anlatılmaktadır. Bu "kelebek" bana şem û pervane'yi anımsattı. Klasikleşen mazmunlar arasında olan kelebeğin güncellenmiş ve aşk tadında sunulmuş önümüze. Pervane acı çektiği halde gün ışığına kadar şem'in etrafında dönmüyor mu? Mum erir kelebek yanarak ölür. Sabah olunca şem ile Pervane hemhal olduğunu görürüz. Aşk bu değilim zaten acı çekerek, değişerek , dönüşerek bir maddeye sığabilmek. Kanadı kırık iki kelebek gördüm, acı içinde kıvranan, bir kabuğun içine sığdırılmaya çalışılan iki kadın . Çalışan çabalayan hayat denen ateşin içinde yanarak hayatta kalmayı başaran iki güçlü kadın. Bütün güzelliklerini ve acılarını zihnimde kurgulayinca hissettim bu iki biçare kelebeği. Sade ve abartısız bir inanç ve bütün güzellikleri secde edebilecek bir iman gördüm her satırında. Bilmediğim, tanımadığım, görmediğim bir insanın iç dünyasına yolculuk etmek ve dahada önemlisi dokunduğu, ismimi zikrettiği bir kitabın tadına bakmak, bu serüveni yaşamanın hazzı tarifsiz. Minnettarım yüreğini papatyalara adayan güzel insan. HİRAİZERDÜŞ
Topla Yüreğini Gidelim Buradan
Topla Yüreğini Gidelim Buradan
Topla Yüreğini Gidelim Buradan
Topla Yüreğini Gidelim BuradanHiraiZerdüş · Kanes Yayınları · 2019198 okunma
Çok bağlandım ona. Yüreğimdeki sevgisi gitgide büyümekte.
Sayfa 110Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.