Çok sık banyo yapmak da mikroplara ve hastalığa karşı hayli etkili olduğu düşünülen
bir yöntem. Ancak işin gerçeği biraz farklı.
Derimizin en dış tabakası ölü deri hücrelerinden oluşur. Bu bölüm, altta bulunan
canlı deri hücrelerini bir kalkan gibi korur ve kötü bakterilerin alt tabakaya ulaşmasını engeller. Ancak çok kısa aralıklarla, sıcak su ve sert lifler yoluyla ölü hücreleri yok
etmek, kötü bakterilere alt tabakaya gitmeleri için bir yol açar. Neyse ki derimiz
kendini yenileyebilir ve bir süre sonra dış tabaka tekrar oluşur. Ancak çok sık banyo yaptığınızda deriye kendini yenilemesi için
yeterli zaman vermemiş olursunuz. Bu da genellikle cildin kurumasına ve
tahriş olmasına yol açar.
Pan-milliyetçilik
Dr. Yüksel Hoş Independent Türkçe için yazdı
Salı 5 Nisan 2022
"Jeopolitik". Bu kelimeyi sıklıkla duymaktasınızdır.
Hatta bunu bir de jeostrateji ile birlikte künyesine yazanlar vardır ki ben en çok onları severim.
Severimden kastım beni çok eğlendirmeleri. Son 10 senedir mizah dergisi almıyorum. Sebebi de bunları
Bir insanı insan yapabilmek için evvela o insanın iç dünyası oluşturulmalı, ona bilgisayara verilen bilgiler gibi hak, adalet, sevgi, saygı, yardım, doğruculuk, temizlik, çalışma inanç gibi toplumda dengeli, insanca yaşamanın şartları verilmeli.
CORONA VİRÜS HAKKINDA...
İnsanlığın geçmişinden bugüne adı bilinen veya yeni keşfedilen bulaşıcı-salgın hastalıklarla ilgili olarak bir Müslüman için bilinmesi ve izlenmesi zorunlu kuralları şöyle özetleyebiliriz:
1- Sorunu imanımız açısından ele aldığımızda şöyle bir düşünce ana çizgimizi oluşturmalıdır:
Veba, kolera, ebola, sars, corona
Mikrop deyince genelde birçok kişinin aklına maruz kalmak istemediğimiz, “aman
bizden uzak dursun” dediğimiz, hasta eden korkutucu küçük mikroorganizmalar gelir.
Çevremizdeki mikropları azaltmak hatta eğer mümkünse yok etmek için âdeta bir savaş
veririz. Bu savaştaki en önemli silahımız ise hummalı temizlikler sırasında ya da aldığımız hijyenik
Zaman benim için su akıp gidiyor, hiçbir şeye yetişemiyorum diyorsanız artık beynimizi yönetmenin, zamanı dengeli kullanabilmenin vakti gelmiş demektir. Bu kitap zaman yönetimi için tam bir rehber niteliğinde. Kitabın yalın bir anlatımı var. Sayfa olarak az olmasına rağmen altını çizerek, notlar alarak ve uygulayarak okuduğum için uzun bir zamanda
İnsan açısından ilişkinin ne kadar kritik ve yaşamsal bir değere sahip olduğu üzerine gerçekleştirilen önemli bir araştırma var.
Rene Spitz, 1940'larda yetiştirme yurtlarında büyüyen bebekler üzerinde bir gözlem yaptı.
II. Dünya Savaşı sırasında ailesini kaybetmiş ve devlet koruması altına girmiş binlerce bebek yetiştirme yurtlarına alınmış. Bebeklerin bütün bakımları ve temel ihtiyaçları düzenli ve dengeli şekilde karşılanmış. Karınları doyurulmuş, temizlenmişler, sıhhi bir ortamda hastalıklarından yalıtılmış olarak büyütülmeye çalışmışlar. Ancak bir zaman sonra beslenme, temizlik, uyku gibi tüm temel ihtiyaçları karşılandığı halde bebekler arasında ölümler gerçekleşmeye başlamış.
Bu beklenmedik nedensiz ölümlerin, anne sevgisi alamamak tan kaynaklandığı tespit edilmiş sonra. Yani bir bebek için güven duyduğu sevgi nesnesinin (annenin) olmayışı ölümle eşdeğer..
sevilmemesinin Hayati ihtiyaçları giderildiği halde insanın ızdırap verici bir deneyime dönüştüğü inkar edilemez bir gerçektir.
Avusturya’da 4 kişi, Almanya’da 2 kişi 2010 yılının Ocak ayında yedikleri peynir nedeniyle hayatlarını kaybetti. Bunun üzerine o markaya ait
bütün ürünler tüm Avrupa’da toplatıldı, market raflarından kaldırıldı. 6 kişinin ölümüne neden olan peynire Listeria bakterisi bulaşmıştı.
Teknoloji ve bilim büyük bir hızla gelişiyor olsa da maalesef gıda kaynaklı hastalıklar bir halk sağlığı sorunu olarak hâlâ sıklıkla karşımıza çıkıyor.
Gıda güvencesi ve gıda güvenliği tüm dünyada en çok önemsenen konulardan. Sağlıklı bir şekilde yaşamımızı sürdürebilmek, dengeli
beslenebilmek için yeterli ve kaliteli gıdaya erişebilmek “gıda güvencesi” olarak biliniyor. “Gıda güvenliği” ise gıdanın ham madde aşamasından
başlayarak işlenme, depolanma, dağıtım gibi aşamalardan geçtikten sonra tüketiciye ulaşana kadar geçen süreçte, gerekli temizlik ve
sağlık tedbirleriyle korunması ve gıdalarda hastalıklara neden olacak etkenlerin bulunmaması olarak tanımlanıyor.
Hz. Peygamber’in
sünnetinde, onun
nübüvvetinin
ispatı anlamına
da gelebilecek
olan koruyucu
hekimlik; temizlik,
dengeli beslenme,
ibadetler ve
ruh sağlığı gibi
temel unsurları
kapsamaktadır.
Temel güven duygusunun oluşumunda annenin dengeli ve kararlı tutumu büyük önem taşır. Bunun temelleri ise, bebeklik döneminde beslenme, uyku ve temizlik ihtiyaçlarının belirli bir düzen içinde karşılanmasıyla atılır.