Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Öyküden alınacak ders?"
. "Öykülerden ille de ders almak gerektiğini kim söyledi size? Ama şimdi düşünüyorum da, bu öyküden alınacak ders şudur belki de: Bazen insanın bir şeyi kanıtlamak için ölmesi gerekir."
Şu anki yaşadığımız devir de pek fırsat vermiyor sanki...
Benim idealim savaş kahramanı olmak değildi, ben daha mütevazı bir amaç seçmiştim: Bir öğretmen olmak istiyordum. Candan istediğim şey öğretmen olmaktı. Ama, beyaz tebeşir ve cetvel yerine, elime asker tüfeği almak zorunda kaldım. Bunun sorumlusu da ben değilim. Yaşadığımız devir böyle istedi. Çocuklara bir defa bile ders vermek nasip olmadı bana.
Reklam
Alimlerin kıymetinin bilinmeyişi çok zoruma gidiyo gerçekten
Bunların başında Buharî’nin hocası Muhammed b. Yahyâ ez-Zühlî gelmektedir. Çünkü Buhârî memleketine dönünce oradaki muhaddislerin ders meclisleri boşalmış, herkes Buhârî’nin meclisine katılmaya başlamıştır. Hatta Müslim, Zühlî’den yazdığı hadisleri geri göndermiştir. Zühlî bunun üzerine Buhârî’ye karşı halkı kışkırtıp Buhâra’dan ayrılmaya zorlamıştır. Buharî komşu şehirlere gitmek üzere yola çıktığını haber alan Zühlî, o bölgenin yani Horasan’ın genel valisi olan kendi kabilesinden Hâlid b. Ahmed ez-Zühlî’ye mektup yazarak Buharî’yi karalamıştır. Tarihte idareciler kendi güçlerine alternatif oluşturan ve halk üzerinde nüfuz sahibi olan kişilerden her zaman rahatsız olmuşlardır. Çünkü siyaset iktidarı paylaşmaktan hoşlanmaz. İdareciler halk üzerinde etkisi güçlü olan ilim adamlarının bu gücünden rahatsız olduklarında genellikle bunlara doğrudan cephe almak yerine dolaylı yöntemlerle etkisiz hale getirmeye çalışırlar. İşte mihne olayında da bu faktörün önemli etkisi olmuştur. Horasan Valisi Zühlî de Buhârî’nin devlet adamlarına mesafeli durduğunu, onların ayaklarına gitmeyi ilmin onuruna ve vakarına aykırı gördüğünü bildiğinden onu bu duyarlı noktasından vurmak istemiş ve sarayına gelerek kendisine hadis okutmasını istemiştir. Buhârî’nin bu isteği reddetmesi üzerine onun ehl-i sünnete aykırı görüşler savunduğu gerekçesiyle ülkesini terk etmesini istemiştir. Buharî Semerkant’a gitmek üzere yola çıkmış, Hartenk denilen kasabada bu olayların verdiği üzüntüdsn dolayı hastalanıp vefat etmiştir.
Başarıya ulaşmak için yenilgileri kabul etmek, onlardan ders almak lazımdır, gerçi bu çok güç bir şeydir. "Güliver Cüceler Memleketinde"nin yazarı Swift'in dediği gibi: "Tecrübe okulunda öğrenim ücreti yüksektir, ama akılsızlara bir şeyler öğretebilen başka okul da yoktur.”
Sayfa 269Kitabı okudu
cepheye giden maysalbek, ölmeden önce annesine yazdığı son mektup...
"... Görüyorsun ya anacığım, zaman geçince benim doğru hareket etigimi daha kolay anlıyorsun. Evet anam, emin olmalısın ki oğlun şerefli davrandı. Her şeye rağmen, yüreğimin tâ içinin içinde, pek açığa vuramadığım şu düşünceler hep kalacaktır: Ah küçüğüm, sevgili oğlum, bu dünyayı kendi isteğinle nasıl bırakıp gidersin? Ben seni bunun için
Sayfa 93 - ÖtükenKitabı okudu
Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı'ndan hemen sonra söylediği şu sözler, tarihten ders almak isteyenlerin kulağına küpe olmalıdır: "Devrimin kanunu mevcut kanunların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki cereyanı boğmadıkça başladığımız devrim bir an bile durmayacaktır. Bizim devrimizden sonra da bu böyle olacaktır."
Reklam
“Şeytan onu görse, böyle gülümseyebilmek için ders almak isterdi.”
Tarih ders almak için vardı, unutmak ve hatırlamamak için değil.
Sayfa 332 - Limos YayınlarıKitabı okudu
"Sahaflık ustalık isteyen bir iştir. Öyle herkesin harcı değildi sahaf olmak... Bilgi ister, sezgi ister, en önemlisi de aşk ister. O devirde sahafa gidip sahafla vakit geçirmek, onunla konuşmak, kitaplarını tanımak ve okumak özel ders almak kadar kıymetli bir şeydi. Hayatımda silinmez izler bırakan pek çok yazarı ve eşsiz eserlerini o eski sahaf dükkânlarında tanıdım ben."
Yapılan hatalardan ders almak ve büyümektir yaşamak.
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.