Kapıdaki delikten beni muayene eden, kapının bir metre ötesinde sırtımı döndürüp aralıkta kulağını uzatarak dinleyen sömürge doktorunu da gördüm. Sonra; kolunuzu çıkarın dedi. Kolumu çıkarmak üzereydim ki kendime duydugum saygıyla bunu yapmaktan vazgeçtim. Garip doktora; teşekkür ederim rahatsız olmayın, dedim. "Hiç gereği yok". Yaptığı muayeneyi ciddiye almadığımı anlatacak gücü kendimde bulabildim.