Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Binlerce psikolojik ölümlerdir bizi her gün yavaş yavaş fiziksel ölüme doğru götüren. Ölümün yenilmez olduğuna inanmak da bizi öldürür. Onun kaçınılmaz olduğu inancı ise gerçek bir katildir.
"Çocuklar yürüyorlar dünyada," dedi. "Ben bunu anlıyorum işte, dünyada yürüyorlar çocuklar, dünyanın her yerinde, hepsi aynı şeye doğru yürüyor. En temiz yürekliler, dürüstler, zekiler, kötü olan her şeyin üzerine üzerine yürüyorlar yılmadan, yürüyorlar, yalanı güçlü ayaklarının altında ezerek yürüyorlar. Genç, sağlıklı insanlar yenilmez, tükenmez güçlerini yalnızca bir şeye, adalete yöneltmişler. İnsanlığın acılarını, mutsuz dünyanın ezilmişliğini yok etmek için sefere çıkmışlar, çirkinlikleri yok etmek için yürüyorlar... ve yok edecekler o acıları. Biri söylemişti bana, yeni bir güneş doğacak. Ve yapacaklar bunu. 'Parçalanmış yürekleri bir tek yürekte birleştireceğiz,' demişti, birleştirecekler."
Sayfa 422 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geçmişi düşündüğümde -hemen hemen yenilmez zorluklarla dolu olan geleceği düşündüğümde, sevmediğim ve kaytarmak istediğim, ya da tabiatımın kötü yanının kaytarmak istediği onca güç çalışmayı düşündüğümde; bana dönük, hep bana bakan gözleri düşündüğümde- başaramazsam suçun nerede, kimde olduğunu bilecekler, bana ufak tefek serzenişlerde bulunmayacaklar, ama doğru ve erdemli olan -saf altından olan- her konuda denenmiş ve eğitilmiş olduklarından, yalnızca yüzlerindeki anlam neler neler diyecek bana: sana yardımcı olduk, sana ışık verdik -elimizden gelen her şeyi yaptık senin için, gerçekten dürüst bir çaba gösterdin mi? Hak ettiğimiz karşılık nerede?
Nataşa
Aşağı yukarı ilk karşılaşmamızdan beri , bir an önce benim olması için yenilmez bir arzu duyuyordum... Benim olsun,kimseye bakmasın,benden başka kimseyi görmesin istiyordum. Demin Katya çok doğru söyledi,onu acır gibi seviyordum, içimde,hele yalnız kaldığım zaman azap derecesinde zorlu bir arzu uyanıyordu... Onun hep son derece mutlu olmasını isterdim. Yüzüne , yüzündeki o ifadeyi bilirsin ya,heyecan duymadan bakamıyordum; hiç kimsede böyle bir yüz ifadesi yoktur! Gülse buz kesilip tir tir titriyordum; doğru söylüyorum!
Sayfa 335Kitabı okudu
Ihlamur Günlükleri
Cümle kurmak , aile kurmak gibidir bazen . Tek başına da güçlüsündür ama doğru sözcükle yan yana gelirsen ; yenilmez olursun!
Başak BuğdayKitabı okudu
Sevmek tanrılaşmaktır doğru ama Seven yenilmez tanrılığına Yarattığıyla sönen tanrı olmaz Kendine yenilen tanrı yaşamaz Yaratarak tanrılaştıysa insan Yokluklarını her gün aşmasından Sen şimdi bir sevginin kölesisin Yıkılmışlığısın yücelmişliğin
Sayfa 36 - LEYLA İLE MECNUNKitabı okudu
Reklam
Winston’ın nefreti bazen Goldstein’a değil, tam tersine Büyük Birader’e, Parti’ye ve Düşünce Polisi’ne yöneliyor; böyle anlarda gönlü, ekrandaki yalnız, aşağılanan sapkına, bu yalanlar dünyasında gerçeğin ve sağduyunun biricik koruyucusuna kayıyordu. Gel gör ki, çok geçmeden, çevresindeki insanlarla bir oluyor, Goldstein için söylenenlerin hepsinin doğru olduğunu düşünüyordu. Böyle anlarda da, Büyük Birader’e duyduğu gizli nefret hayranlığa dönüşüyor, onu yüceltiyor, Asyalı sürülerin karşısına bir kaya gibi dikilen, yenilmez, korkusuz bir koruyucu olarak görüyordu; Goldstein ise, tüm yalnızlığı ve umarsızlığına, var olup olmadığı bile kuşkulu olmasına karşın, salt sesinin gücüyle uygarlığı ortadan kaldırabilecek, kötücül bir büyücü olup çıkıyordu gözünde.
Gecenin sesleri
Ama Pontifex Maximus, ömür boyu diktatör, ilahi savaşçı, yenilmez tanrı, bir kadının rüyasını ciddiye alamazdı. Jül Sezar onu eliyle kenara itti ve Roma Senatosu'na doğru ölümüne yürüdü.
Sayfa 15 - Yapı Kredi Yayınları
• Mike Tyson; Aynaya baktığımda yüzümde o küçük lekeleri görüyorum. 'Vay canına. Bu, son kullanma tarihimin çok yakın olduğu anlamına geliyor, çok yakında' diyorum. • Para benim için önemli değil. İnsanlara her zaman söylüyorum. Paranın onları mutlu edeceğini düşünüyorlar. Bu yanlış. Çok paran olduğunda yenilmez olduğuna inanıyorsun bu doğru değil.
Dünyanın hangi en yenilmez çekiciliği Yükseltiyor beni Tanrı’ya doğru Desteğe insandan alan İnsanın haline ne yazık!
Reklam
Dünyanın hangi en yenilmez çekiciliği Yükseltiyor beni Tanrı'ya doğru? Desteğini insandan alan İnsanın haline ne yazık
Dünyanın hangi en yenilmez çekiciliği Yükseltiyor beni Tanrı'ya doğru? Desteğini insandan alan İnsanın haline ne yazık! Corneille~
Size soruyorum, nasıl oluyor da, haz erdemden ayrılamıyor? Bunun sebebi tüm iyi şeylerin çıkış noktasının erdem köklerinden doğmuş olması mı? Oysa bunlar birbirinden ayrılamıyor olsaydı, tatlı olup da ahlaken doğru olmayan bazı şeyleri ve ahlaken ziyadesiyle doğru olup da acılara katlanılması gereken bazı zor durumları görmememiz gerekirdi. O halde bu durumda hazzın en rezil yaşama daldığına, buna karşılık erdemin kötü yaşama izin vermediğine dikkat et, insanlar haz olmadan zavallı duruma düşmez, aksine hazdan dolayı öyle olurlar, haz erdeme karışmazsa bu olmaz, bu yüzden erdem çoğun hazdan yoksundur, ona asla ihtiyaç duymaz. Birbirine benzemeyen, hatta zıt olan şeyleri niçin bir araya getiriyorsunuz? Erdem yüce, soylu, krallara layık, yenilmez ve tükenmez bir şeydir, haz ise bayağı, kölelere layık, zayıf ve güdük bir şeydir, onun durağı ve ocağı genelevler ve meyhanelerdir. Erdemi tapınaklarda, forumda, mecliste, surların önünde dururken, toz içinde ve boyalı, elleri kabuk bağlamış halde bulacaksın, hazzı ise çoğun hamamların, rahatlama salonlarının ve aedilis’ten çekilen yerlerin çevresinde saklanırken ve karanlık bir yer ararken, şarap ve buharla ıslanmış, bir ceset gibi sararmış, boyanmış ve makyaj yapılmış bir halde bulacaksın.
Sayfa 11 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Geri143
659 öğeden 646 ile 659 arasındakiler gösteriliyor.