Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tam bir doğum günü mesajı değil mi ya ben çok sevdim :D
Huzur senden yana olsun! Gelişin kutlu olsun, geleceğin kutlu olsun! Gönüllerimiz seni görmekten mutluluk buldu!
Sayfa 107 - anonim yayıncılıkKitabı okudu
Hz. Ali alacağını aldı, duyacağını duydu, müthiş bir heybetle düşmanın ödünü koparacak bir ses tonuyla haykırmaya başladı: "Ben Haydar-ı Kerrârim. Düşmanı yerle bir edenim. Kaleleri deviren, korkakları bitiren, savaşçıları yerlere serenim... " Hz. Ali'nin coşkuyla bu cümleleri söylediğini işiten Efendimiz (s.a.v.) bütün bir
Sayfa 186Kitabı okudu
Reklam
4) Dinler Arası Diyalog
Roma Katolik Kilisesi'nin merkezi Vatikan, Barış için Küresel Dua Günü'nü düzenlediğinde, sorunlu ilişkiler yaşadığı İslam ve Yahudi dinlerinin önderleriyle uzlaşma maksadıyla görüşmek için bir adım attı. 1986'da Yahudiler'le ilişkiyi yenilemek için Roma Katolik Kilisesi adına Papa 2. John Paul, tarihte ilk defa bir Yahudi
Sayfa 190 - YAY YayınlarıKitabı okudu
Basım -Yayım Organlarının Kurulması Bu dönemde fundamentalist düşünceyi yayacak basım yayım ağı oluştu. Bir yandan kitap ve gazeteler çıkarılırken diğer yan­dan basım evleri kuruldu. Bu anlamda Moody'nin Colportage As­sociation adlı kuruluşu büyük hizmetler yaptı. John R. Rice'nin Tanrı'nın Kılıcı (The Sword of The Lord) ve Pazar
- her birimizin içinde gelişmemize katkıda bulunan deneyimleri yaşadığımız bir kuytu vardır. - benim önerim; mesajın tadını çıkarman, sana iyi geleni yudumlaman ve geri kalanı tükürmen dünyanın yasası da bu değil mi zaten. sana iyi gelenleri al gerisini tükür, beynini zehirlemesine izin verme. - maddi nesnelerden ve önyargılardan kurtulmak var
Telefonuma bir kez daha baktım ve gönderilen ya da gelen son mesajın "Selam" olduğunu gördüm. Görünüşe bakılırsa yine boş evimle baş başa kalacaktım. Soktuğumun doğum günü kutlu olsun.
Sayfa 549Kitabı okudu
Reklam
Gelişme ve Ekonomi
Ekonomiye Ahlaki Boyutunu Kazandırarak Gelişmeyi Yönlendirmek Batı tipi ekonomik büyüme, yararlı, yararsız, zararlı veya hatta öldürücü herhangi bir şeyi giderek daha fazla ve giderek daha çabuk üretmekten ibarettir. Islam prensiplerinden hareketle, bir başka gelişme modeli teklif etme ve gerçekleştirme gücümüz olacak mı olmayacak mı? Böyle bir
Sayfa 129 - PınarKitabı okudu
Kuran ve İçeriğinin Oluşumuna Muhatapların Etkisi
Karşılaştığımız hemen her yeni duruma eski birikimimizle yaklaşmamız, her gün hepimizin yaptığı şeydir. Bu durumdan vareste kalmak zordur. Kur'an'a da eskiden beri pek çok şeyi depoladığımız hafızamızla yaklaşıyoruz. Eski hafızamızı yok saymak, silip atmak mümkün değil. Zaten bunu, aklı başında olan hiç kimse de istemez. O halde ne yapmamız lazım? Eskiden beri sürekli dolum yaptığımız hafızamıza yeni katkılar ilave etmek ve eski birikimi bir tasnife tabi tutup, içinden kullanılabilir olanları ayıklamak zorundayız. Bu yeni ilaveler, Kur'an'ı ilk duyan Peygamberimiz'in ve O'nun çağındaki ilk muhatapların zihinlerinde olan ve onların davranışlarına yön veren kabuller, inanışlar ve duyumlar olmalıdır. Zira Kur'an mesajı, benim bugün sahip olduğum hafızayı değil, onların hafızalarını dikkate alan, hesaba katan, olumlu olanlarını tasdik eden, düzeltilmesi gerekenleri ise tashih eden niteliktedir. Dolayısıyla Kur'an mesajının bir konuya değinmesi, bir kavramı, ismi kullanması bütünüyle onu doğrulaması, olumlu bulmasına hamledilemez. Kur'an neden bir isme, bir duruma, bir konuya atıf yapmış, değinmiş ve gündemine almıştır? Bu sorunun kestirme cevabı şudur: Muhataplarının zihni o konuya yabancı değildir de ondan. Bu durum, mesajın ilk muhatap(lar)ının zihninde böyle bir ismin, kavramın olduğu ve bu yüzden vahyin atfına mazhar olduğuyla açıklanabilir.
Sayfa 260-261
Çölde Kaybolmak
Develerden sadece birini görüyorum! Diyor: ve çevreye baktığımızda anlıyoruz ki develerden biri kaybolmuş. Sen kal Zeyd, ben bakayım, diyorum, kendi izlerimi takip ederek geri dönmem zor olmayacaktır. Ve şafak sökerken, kum vadisinin içlerine doğru açılarak tepelerin ardında kaybolan yitik devenin ayak izlerini izleye izleye ilerliyorum. Bir
Sayfa 32 - İnsan Yayınları 22.Baskı
"Çifte vav"
"Bunu sana vermemi rüyamda Hz.Ali efendimiz bildirdi."dedi. Başımı eğdim. Kendi eliyle taktı. Taşın üzerindeki iki vav'ın ne ifade ettiğini sordum. 'Yürek' dedi. "Sadece yürek bilir, ileride öğreneceksin evlat."dedi. O günden sonra bu kolyeyi namazların sırasında boynumdan hiç çıkarmadım. Ben de sana hediye
Reklam
"Aşkın gücü ve zayıflığı; var oluşunun yükünü, anlamını, önemini ve değerini Mutlak Varlığa değil senin gibi bir insana yüklemendendir. Öteki insan, aynasındaki sana ait görüntüleri istediği gibi değiştirerek, senin kendini farklı farklı görmene, farklı farklı algılamana yol açar. Onun aynasındaki görüntüleri kendinle özdeşleştirdiğini, 'bu benim yalnızca görüntüm, kendim değil' yerine; 'bu, benim' dediğini anladığında, seni evirip çevirmeye başlar. Bazen de aynaları geri çekerek seni yok etmeye çalışır. Aynalar seni ele geçirir ve kim olduğunu unutursun. İşte o zaman o kişi sana egemen olur ve sen aşkın cehennemine girersin. Aşk gibi masum bir duygu, cehennemin ateşi olur. Seni unutursa, bırakıp giderse, hoşlanmadığın bir laf söylerse, bir gün telefon etmezse, doğum gününü hatırlamazsa, ilgi beklediğin bir an asık suratla karşında oturursa, mesajın sonuna gülücük işareti eklemeyi unutursa, kendini yok gibi hissedersin. O sırada ya aynadaki görüntün kötüdür ya da aynada görüntü yoktur. Ama sen yok olduğunu sanırsın. Oysa varoluşun hemen yanı başında bütün haşmetiyle durmaktadır. Buna karşın, sen kendinden, varoluşundan sonsuz uzağa düşmüşsündür. Kendini ötekiyle tanımlamaya bağımlı hale gelmişsindir çünkü. Böylece farkına bile varmadan, öteki insanların kölesi haline geliverirsin. "
Sayfa 271Kitabı okudu
Soyu Ehlibeyt 'ten gelen bir seyid birisi vaaz ediyordu. Konuşurken sürekli bana bakıyordu. Tuhafıma gitti. Namazdan sonra camiden çıkarken bana seslendi:" Dur bakalım yolcu." Durdum. Döndüm ona. Boynunda bir kolye vardı. Çıkardı bana uzattı." Bunu sana vermemi rüyamda hazreti Ali efendimiz bildirdi." Dedi. Başımı eğdim.
62 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.