Önemli ya da önemsiz, bizim için gerekli ya da gereksiz tüm yaşananları biliyoruz, ilgili ya da ilgisiz tartışmalara, anketlere ve birtakım sözüm ona araştırmalara katılıyoruz, çok kıymetli yorumlarımızı yapıyoruz, derecelendiriyoruz, notlar veriyoruz, yayınlıyoruz, beğeniyoruz ve tabii ki paylaşıyoruz. Navigasyona bakmadan işten eve gidemiyoruz. Mahalledeki pidecinin netteki yorum ve puanlarına bakmadan kaşarlı yumurtalı kıymalı pide siparişi veremiyoruz. Kalmayı duşündüğümüz otelin hijyen değerlendirme puanı beş üzerinden dört ise bitlenmiş gibi kaşınmaya başlıyoruz daha evimizde oturduğumuz koltukta. Dört duvar arasında aynı evi paylaştığımız eşimizin, çoluğumuzun çocuğumuzun doğum gününü, evlilik yıl dönümümüzü, anneler gününü, babalar gününü, bayramı seyranı sosyal medyadan kutlamaz isek bir yanımız eksik, boynumuz bükük kalıyor. Cümle hayatımız boyunca bir kere olsun tiyatro salonuna adım atmamışız ama sosyal medya hesabımızdan dünya tiyatrolar günü kutlama mesajı yayınlıyoruz. Ve hep bir kaygı ve korkuyla yaşamaya başlıyoruz: Acaba bir şeyleri kaçırıyor muyuz!?
Doğumların qeydiyyata salındığı.rəsmi dəftərlər yox idi; uşaq ancaq məktəb gəldikdə sinif siyahılarına il qeyd ilə yazılırdı. "Kiçik Mustafa balqabaqlar qızarmağa başlayanda doğuldu"- atabir bacısı Məqbulə deyirdi. Atatürkün doğum tarixi ancaq 1936-cı ildə, İngiltərə kralı VIII Edvard Ankaraya ilin hansı günü təbrik mesajı göndərmək olduğunu soruşduqda rəsmi olaraq 1881-ci il 19 may doğum günü kimi qəbul ediləcəkdi.
Bazı gelişimsel aşamaların zamanında gerçekleşmesi Elbette önemli ancak Unutmamak gerekir ki hayat telafi ile beslenir ve sökülüp yeniden örülmenin dinlenip yeniden yürümenin silinip yeniden çizilmenin Ahengi ile rengini bulur.
.
Içimde kaldı cümlelerine bu ifade yani içinde kaldı ifadesi hayat boyu istenilmeyen bir işi en iyi şekilde yapmak
Atatürk’ün doğum tarihi 1936 yılında, İngiltere kralı VIII. Edward Ankara’ya senenin hangi günü kutlama mesajı göndermesi gerektiğini sorduğunda, resmen 19 Mayıs 1881 olarak kayda geçirilecektir.
Bedeniniz gelişmeye, zihniniz olgunlaşmaya başladıkça, siz de mesajınızı iletmek için semboller kullanmaya başlarsınız. Nasıl kuşlar kuşları, kediler kedileri anlarsa, insanlar da insanları semboloji sayesinde anlarlar. Bir issiz adada doğup tek başınıza yaşasaydınız bile, belki on yıl sürerdi ama eninde sonunda gördüğünüz her şeye bir ad verir, sadece kendi kendinize de olsa bir mesajı iletmek için bulduğunuz o dili kullanırdınız. Neden böyle yapardınız.Bunu anlamak kolay, nedeni insanların çok akıllı olmalan değil. Biz insanların bir dil yaratmak, kendimize göre bir semboloji icat etmek üzere programlanmış olduğumuzdandır.
Gazetenin yanı sıra, televizyon, radyo, dergiler ve kitaplar da artık, sanki her sözüne güvenilen bir dost ya da bir tanıdık gibi, bizi etkisi altında tutan medya araçları olarak toplumsal yaşantıdaki yerlerini almışlardır. Böylece, kitle iletişim araçlarının, mesajların inandırıcılığını destekleyen kalite faktörü olarak nasıl işlediklerini görmüş olduk.
Bunu, yeni bir örnekte, bir dergi haberinde bir kez daha inceleyelim: "Amerikalı bilim adamı profesör Anthony Wyler, uzun yıllar boyunca 4000 kadın üzerinde yaptığı deney ve incelemeler sonucunda, doğum kontrol haplarının, düşük tansiyonlu kadınlar üzerinde kanser olma riskini arttırdığını tespit etmiştir."
Şimdi, bu mesajın güçlendirilmesinde etkili olan faktörlere bir bakalım:
• Dergide yer alması,
• Bir profesörün, hem de Amerika'da yaşayan bir bilim adamının bu araştırmayı yapmış olması,
• Araştırmanın tam 4000 kadın üzerinde ve yıllar boyunca sürdürülmesi.
Bir kitle iletişim aracı, inandırıcılığı çok yüksek olan bir bilim adamı ve onları destekleyen çok sayıdaki kadın denek, bu haberin neredeyse üzerinde hiç düşünülmeden kabul edilmesini sağlayacaktır.
Ekim 1962'de Kamil, Muaz, Faruk Ebu Şakir ve Muhammed Hamza küçük bir "Volkswagen" arabayla İsrail-Suriye sınır bölgesine yola çıktılar. İlk durakları Kuneytra'daki sınır ana karargahıydı. Muaz ve karargahtaki bir subay, Kamil'e bölge haritası üzerinden sahadaki durumu özetledi. Muaz ayrıca Kuneytra'da yapılması
Bedeniniz gelişmeye, zihniniz olgunlaşmaya başladıkça, siz de mesajınızı iletmek için semboller kullanmaya başlarsınız. Nasıl kuşlar kuşları, kediler kedileri anlarsa, insanlar da insanları semboloji sayesinde anlarlar. Bir issiz adada doğup tek başınıza yaşasaydınız bile, belki on yıl sürerdi ama eninde sonunda gördüğünüz her şeye bir ad verir, sadece kendi kendinize de olsa bir mesajı iletmek için bulduğunuz o dili kullanırdınız. Neden böyle yapardınız.Bunu anlamak kolay, nedeni insanların çok akıllı olmalan değil. Biz insanların bir dil yaratmak, kendimize göre bir semboloji icat etmek üzere programlanmış olduğumuzdandır.
( Bilim Aşkı Üzerine Düşünceler. )
_Bu kitap, evreni ve kendimizi keşfetmek üzerinedir.
_BİLİM, bir bilgi bütünlüğünden çok bir düşünme biçimidir. Duyu organlarımızın yetersizligi algılarımızı çarpıtabilir. Bilim deneye dayanır, köhne sabit fikirlere istekte meydan okuyabilmeye, evreni gerçekte oldugu gibi görebilme şeffaflığına yaslar sırtını. Bu
Sanayi devrimini ilk yaşayan ülkelerden biri olan Almanya'da, firmalar genelde istikrarlı ve sürekli bir büyüme modeli sergilemişlerdir. Alman firmalar, yatırım yapmayı düşündükleri ülkede öncelik olarak devletin özel sektöre sunduğu yasaların güvenilirliğini ve karlılığını göz önünde bulundurur.
Alman firmalarının benimsediği iş modeli,
“Doğum günü pastanın bir Snitch şeklinde olduğunu fark ettim,” dedi Scrimgeour Harryʼye. “Neden öyle?”
Hermione alaycı alaycı güldü.
“Ah, tabii ya, Harryʼnin müthiş bir Arayıcı olmasıyla bir ilgisi bulunamaz, o fazla bariz çünkü,” dedi. “Mutlaka kremasının içinde Dumbledoreʼun gizli bir mesajı saklı olmalı!”
"Doğum günü pastanın bir Snitch şeklinde olduğunu fark ettim," dedi Scrimgeour Harry'ye. "Neden öyle?"
Hermione alaycı alaycı güldü.
''Ah, tabii ya, Harry'nin müthiş bir Arayıcı olmasıyla bir ilgisi bulunamaz, o fazla bariz çünkü," dedi. "Mutlaka kremasının içinde Dumbledore'un gizli bir mesajı saklı olmalı!"