Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Unutmak
Oysa öğrenmenin en önemli olanaklarından biridir unutmak. insanın aklının ve kalbinin büyümesinin altın anahtarı. Acı vermez mi? Elbette verir. Özellikle ilk yıllarında. Sonra zaman zaman insanın kirpiklerini nemlendiren bir anıya dönüşür unutulan. Belki bencilce ama çeşitlenmek için gereklidir unutmak. Unuttuğumuz, biz de bir başka yaşantıya dönüşmüşse buna ne kadar unutmak denir.
Unutmak..(;)
Acı vermez mi? Elbette verir. Özellikle ilk yılların­da. Sonra zaman zaman insanın kirpiklerini nemlendiren bir anıya dönüşür unutulan. Daha sonra yeni öğrenilenlerle bize hayatı sevdiren bir simyaya, bir yaşama hazinesine dönü­ şür. Belki bencilce ama çeşitlenmek için gereklidir unutmak. Unuttuğumuz, bizde bir başka yaşantıya dönüşmüşse buna ne kadar unutmak denir, sanırım böyle bir noktadan düşün­mek daha verimli kılar hepimizi. Neşet'ten (Ertaş) bir sözle bitirelim. Şöyle der bir soru üzerine: "Ben bir türküyü plağa, ka­sete okur, sonra unuturum. Gittiğim yerlerde benden hangi türkü­mü isterlerse onu söylerim. Her söylediğimde de o türküyü yeniden öğrenirim. " Üzerinde uzun düşünmeli.
Reklam
Hayat ağılı bir yaraya dönüşmüşse, kesip atabilmeli insan onu kendinden.
İnsanların başından neler geçmişti? Ya gaddarlık ortak bir tutkunluk olup çıkmışsa? Aradan geçen bu sürede ya insan soyu insanlıktan çıkmış ve insanlık dışı, anlayışsız ve karşı durulmaz güçte bir şeye dönüşmüşse?
Mutluluğun Formülü Ne?
"Hayattan beklediğin her bir şey, eğer seni bütünüyle kendisine bağlıyorsa, arzu ve tutku haline dönüşmüşse bir tür "put" olmuştur. İbrahim'in (a.s.) kıssasını biliyorsun. Öyleyse al baltanı eline, arzu ve tutkuya dönüşmüş, seni sen olmaktan çıkaran bütün beklentilerini kır. Bil ki beklentin ne kadar çoksa mutsuzluk sebebin o kadar çoktur. "
Sayfa 153Kitabı okudu
Meselâ Kur'ân, ilâhî hakka dayalı bir monarşiyi ve terimin Batılı anlamıyla bir teokrasiyi reddeder ve kabul etmez. Zira İslâm'da Allah adına konuşmaya ve emretmeye yetkili bir ruhban sınıfı ve bir kilise kurumu mevcut değildir. Hıristiyanlık için olduğu kadar İslâm için de, prensipleriyle, tarihlerinin şu veya bu döneminde alabildikleri şekilleri birbirine karıştırmak yanlış olur. Şayet, hilâfet miras yoluyla geçmeye başlamış, hat- ta hanedanlığa dönüşmüşse, bu, Bizans veya Sâsânî otokrasile- rinin taklit edilmesi yüzündendir.
Reklam
Manevi zenginlik, bolluk bilincidir. Ruhsal zenginliktir. Ateist Aziz Nesin, kitaplarıyla çok kişiyi aydınlattı. Birçok çocuğu okuttu ve onların birey olarak kendi ayakları üzerinde durmasını sağladı. Her insanın tabağında bıraktığı yedi pirinç tanesinin, toplansa dünyadaki açlık sorununa çözüm olacağını söyleyen ve “tutumlu” olmasıyla
Aşkın fırsatlarının değeri bilinmediğinde, kalpte öyle bir delik açılırdı ki o fırsatı değerlendirememiş olmanın ıstırabı hayata yayılır, geri kalan her şeyi zamanla anlamsızlaştırırdı. Anlamsızlık içinde geçen bir hayata dönüşürdü, aşkı kaçırmış ya da feda etmişler için yaşam. Çünkü insanın canı her zaman yarasındaydı ve aşk eğer yaraya dönüşmüşse en büyük yaraydı.
Sayfa 502Kitabı okudu
"Hayat ağılı bir yaraya dönüşmüşse, kesip atabilmeli insan onu kendinden. Yol yakınken çekip gidebilmeli.."
Hayat ağılı bir yaraya dönüşmüşse, kesip atabilmeli insan onu kendinden. Yol yakınken çekip gidebilmeli. Heyhat, gidebilmek cesaret ister, bilirsin. Ben değilim ama sen yeterince yürekliydin. Bir kalemde silip attın beni, ardına bakmadan gittin.
Reklam
İnanılacak hiçbir şey ya da hiç kimse yoksa, kişinin iyiliğe ve adalete olan inancı aptalca bir yanılsamaya dönüşmüşse, hayata tanrı değil şeytan hükmediyorsa, hayat artık nefret doludur ve kişi hayal kırıklığının acısını artık taşıyamaz. Hayatın kötü olduğunu, insanların kötü olduğunu, kendisinin de kötü olduğunu kanıtlamak ister. Hayata inanan, hayatı seven, fakat hayal kırıklığına uğrayan kişi sinik ve yıkıcı birine dönüşecektir.
Yaşım sadece on beşti. Ölümü düşlemek için erken gibi görünüyor değil mi? Oysa değil. Dünyanın nasıl bir yer olduğunu anlamak için lastik misali uzayan yıllara lüzum yok ki... Hayat ağılı bir yaraya dönüşmüşse, kesip atabilmeli insan onu kendinden. Yol yakından çekip gidebilmeli. Heyhat, gidebilmek cesaret ister, bilirsin.
Aşkın fırsatlarının değeri bilinmediğinde, kalpte öyle bir delik açılırdı ki o fırsatı değerlendirememiş olmanın ıstırabı hayata yayılır, geri kalan her şeyi zamanla anlamsızlaştırırdı. Anlamsızlık içinde geçen bir hayata dönüşürdü, aşkı kaçırmış ya da feda etmişler için yaşam. Çünkü insanın canı her zaman yarasındaydı ve aşk eğer yaraya dönüşmüşse en büyük yaraydı.
Sayfa 502Kitabı okudu
Savaşlar her zaman bundan çıkar: tehlikeli sözlerle oynanan bir oyundan, milli hassasiyetin tahrik edilmesinden çıkar; politik cinayetler de öyle; yeryüzünde hiçbir kötülük, hiçbir vahşet insanın korkaklığı kadar çok kana mal olmamıştır. Lyon'da kitle celladına dönüşmüşse, bu onun cumhuriyetçilik tutkusundan değil (o tutku nedir bilmez), sadece korkusundan ılımlı olarak görülüp gözden düşme korkusundandır. Lakin tarihte belirleyici olan, fikirler değil eylemlerdir ve o, kendini o kelimeye karşı bin kere savunsa da adı "Lyon Kasabı" olarak yazılacaktır. Ve ileride giyeceği düklük kisvesi bile ellerindeki kanı örtemeyecektir.
Sayfa 58 - Can Yayınları, 13. Baskı, Haziran 2021Kitabı okudu
699 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.