Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ÇOCUK NE YAŞIYORSA ONU ÖĞRENİR
Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse, Kınama ve ayıplamayı öğrenir. Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse, Kavga etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa, Sıkılıp utanmayı öğrenir. Eğer bir çocuk sürekli utanç duygusuyla eğitilmişse, Kendini suçlamayı öğrenir. Eğer bir çocuk hoşgörüyle yetiştirilmişse, Sabırlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk desteklenip yüreklendirilmişse, Kendine güven duymayı öğrenir. Eğer bir çocuk övülmüş ve beğenilmişse, Takdir etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk hakkına saygı gösterilerek büyütülmüşse, Adil olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk güven ortamı içinde yetişmişse, İnançlı olmayı öğrenir. Eğer bir çocuk kabul ve onay görmüşse, Kendini sevmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk aile içinde dostluk ve arkadaşlık görmüşse, Bu dünyada mutlu olmayı öğrenir
Aşktan, sevgiden, dostluktan da önce gelmeliydi güven ve sadakat. Çünkü hiç kimse güvenmediği bir insanı sevemez, saygı duyamaz ve hayatına alamazdı. Dostluk da aşk da duyulan güven sayesinde inşa edilebilirdi ancak.
Sayfa 89 - EphesusKitabı okudu
Reklam
İnsan hayatının olmazsa olmazı dostluktur. Şüphe yok ki insan ancak dostlaryla ayakta kalır. Hayatın anlamı da budur. Dostunuz yoksa bedbahtsınız demektir. Dağılıp gidersiniz. Hatta hayattaki varliğınız bile sorgulanır. Hayattaki en hos seylerden biri insanların özgür ve samimi bir dostluk kurmalarıdır. Bunun için güven ön plandadır. Birine güvenmek ve de birlikte gülebilmeniz gerekir. Demek ki evvela birlikte gülebileceğiniz insanları arayıp bulmanız icap etmektedir. Devamı zaten sabır, emek ve özenle kendiliginden gelir.
Duyguların Formülü
Sevgiyi tahterevalliye benzetirsek, ağırlık güven tarafında olduğu zaman korku, korku tarafında olduğu zaman da güven aşağıdadır. Bu sebeple korku içinde olan bir insana sevgi vermek, ondaki güven duygusunu artırır. Eğer korkunun içinde öfke varsa, saldırganlık gelişir. Eğer üzüntü varsa, kaçınma ve düşmanlık ortaya çıkar. Sevgi, umut, iyimserlik ve kabul edilmeyle birleştiğinde dostluk oluşur. Yani korku düşmanlığı, güvende dostluğu ortaya çıkarır. İnsanın hayata bakışında ve sosyal ilişkilerinde etkili olan şey, dostluk ya da düşmanlık hislerinin değişkenliğidir. Umut, güven ve üzüntü bir arada olursa acıma duygusu ve empati meydana gelir. Bunun neticesinde kişi karşı tarafa şefkat beslemeye başlar ki bu da dostluğu artırıcı bir etkiye sahiptir. Nefret, "korku, üzüntü, öfke ve tiksinti" karışımı bir histir. Nefrette bencillik ve kıskançlık varsa sonuçta sargı saldırganlık ortaya çıkar. Nefret, korku ve tükenme birlikte hissedilirse kaçınma oluşur. Bu sebeple pek çok olumsuz duygunun kaynağı olan korku mutlaka kontrol edilmelidir.
Sayfa 254Kitabı okudu
O an anlamışlardı, huzur ile kaygı iç içeydi burada. Ve çok daha fazlası vardı görecekleri; savaş ile barış, özgürlük ile esaret, iyi ile kötü, zulüm ile lütuf, dostluk ile düşmanlık. Nice zıtlıkları bağrına basmıştı bu topraklar.
Hiç şüphesiz, dostluk ya da yakınlığımızın âdeta benzersiz ve tek oluşu, özel ve çok itinalı davranışlar ister. Ama bu cehennem kıvılcımı, hasta ve bencil "püflemeler"le böyle ikide bir sönmek tehlikesi geçirecek mi? Bence ve benim yönümden bu imkansız. Sana da güven ve sevgim, gerçekten, matematiğin değil, şiirin diliyle SONSUZ...
Reklam
İnsan ilişkilerinin pek azının uzun ömürlü olduğu bir zamanda, çocuk müstesna bir duygusal eş olarak görülüyor. Önceleri evlilik, hayat arkadaşlığı, dostluk veya ideolojik dayanışmadan beklenen güven, bugün daha çok çocuktan isteniyor. Yalnızlığın yegâne alternatifi, sevme ve sevilme umudu olarak çocuk.
Timaş Yayınları
ÇOCUK NE YAŞIYORSA ONU ÖĞRENİR
Eğer bir çocuk sürekli eleştirilmişse, Kınama ve ayıplamayı öğrenir. Eğer bir çocuk kin ortamında büyümüşse, Kavga etmeyi öğrenir. Eğer bir çocuk alay edilip aşağılanmışsa, Sıkılıp utanmayı öğrenir.
Sayfa 117 - Kronik KitapKitabı okudu
Aşktan, sevgiden, dostluktan da önce gelmeliydi güven ve sadakat. Çünkü kimse güvenmediği bir insanı sevemez, saygı duyamaz ve hayatına alamazdı. Dostluk da, aşk da duyulan güven sayesinde inşa edilebilirdi ancak.
Bu tür arkadaşlıklar olduğunuz, olduğunuzu düşündüğünüz veya olmak istediğiniz kişi olmakta özgür olduğunuz bi alan yaratır. Birbirinizin değişmesine tamamen tanık olabilirsiniz ve kendinizden ne kadar uzaklaşmış olursanız olun, ilişkiniz veya kariyeriniz sizi ne kadar değiştirmiş olursa olsun, sizi gençken tanıyan biriyle bağlantı kurabilmenizin güven verici bir yanı vardır. Eski bir dostluk, dünyada kim olduğunuzu hatırlamanıza yardımcı olan şeylerden biridir ve bu çok değerlidir.
Sayfa 193 - Diana EvansKitabı okudu
Reklam
Eriyen, feryat eden, yardim isteyen İNSANLIK kelimesi. Ve eriyen yok olan GÜVEN kelimesi. Belki fr tamamen yok olacaktı bu güzel kelimeler. Dostluk, iyilik, merhamet, dürüstlük...
Asıl problem ise daha önce hiç var olmaması. Günaydınlar.
"Ama bu insanlara karşı beslediğim güven, onlarla aramdaki tüm dostluk, akrabalık ve birliktelik duygusu içimde ansızın silinip gitmişti."
Güven duygusunu sevmek değil, sevilmek doğurur, ama bu duygu en çok karşılıklı sevgiyle oluşur
Sayfa 132Kitabı okudu
Sadakat … Bir insanın başka bir insanla kurduğu her ilişkinin altında sadakat yatardı . Aşktan, sevgiden, dostluktan da önce gelmeliydi güven ve sadakat . Çünkü hiç kimse güvenmediği bir insanı sevemez, saygı duyamaz ve hayatına alamazdı . Dostluk da aşk da duyulan güven sayesinde inşa edilebilirdi ancak .
Netice itibariyle İslâm, adalet ilkesine aykırı olan, toplumsal huzuru bozan ve hak ihlâline sebebiyet veren iltimas ve adam kayırmayı yasaklamış, görevlendirmelerin adalet ve liyakat ilkesine göre yürütülmesini ve her konuda kul hakkının gözetilmesini istemiştir. Dolayısıyla hak etmediği hâlde yakınlık, dostluk, tanıdık olma, aynı dünya görüşünü paylaşma, aynı ırk, cemaat veya partiden olma gibi ilişkilerden hareketle bir kimseye görev vermek veya bir kimseye menfaat sağlamak, İslâm"ın adalet ve liyakat ilkesine aykırıdır. Bu ilke göz ardı edilip iş, ehli olmayan kimselere tevdi edildiğinde, bu kimseler üstlendikleri işi hakkıyla yürütemeyecekleri için, her şeyin düzeni kısa sürede bozulur, huzursuzluklar başlar, insanlar arasında güven duygusu zayıflar, hak ve adalet beklentisi ortadan kalkar ve neticede toplumsal bozulma meydana gelir.
Sayfa 544Kitabı okudu
753 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.