Tabi o zaman soruyorsun kendine: Nerede şimdi o hayallerin? Kafanı iki yana sallayıp, " Yıllar nasıl da uçup gidiyor!" diyorsun.
Yine soruyorsun: Nasıl geçirdin o yıllarını? En güzel zamanlarını nereye gömdün? O yılları yaşadın mı yaşamadın mı,?
Sayfa 29 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Kaçık adam- Öğle öncesi aydınlığında bir fener yakan, pazar yerinde koşarken durmadan "Tanrıyı arıyorum! Tanrıyı arıyorum!" diye bağıran kaçık adamı duymadınız mı? Oradakilerin çoğu tanrıya inanmayanlar olduğu için onun böyle davranması büyük bir kahkahanın patlamasına yol açtı, onu kışkırttılar ."Ne, yolunu mu şaşırmış?" diye
Biz cenneti de gördük cehennemi de...
Daha dün gibi aklımda çocukluğum.
Yediğimiz ekmek de içtiğimiz su da tertemizdi.
Havada gül kokusu vardı o zamanlar.
Ne zaman ki bizi terk etti peygamberleri
başka olsa da o güzel insanlar...
Ne zaman ki çocuklar süngülendi ve ben
kör olası gözlerimle gördüm,
Ne zaman ki sürüldük o Diyar-ı Jar ülkesinden
dilini bilmediğim bu yaban ellere...
İşte o zaman başladı bizim için cehennem.
Şimdi bu yanası İstanbul’da beton duvarlar arasında
kimse duymaz sesimi.
Bazen çıkıyorum şu Kartal’ın tepesine,
Ay’la konuşuyorum.
Ne yapayım ki?
Soruyorum ona:
Ey Asme! Nereye gidiyor bu dünya?
(1938’de 14 yaşında Dersim’den Elazığ’a bir yatılı okula götürülen, 1997’de hayatını kaybeden Dünya Ana’nın mezar taşındaki sözler.)
Sayfa 108 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Alçaklar dedi, bu zenginlerin hepsi alçak heriflerdir! Fakirleri bekletmekten zevk alırlar. Ah, elime bir fırsat geçse, hiç acımadan derilerini yüzerdim! Bizim gibi fukaraya üç beş paçavra ile bir iki çift ayakkabı, üç beş günlük ekmek parası verirler de; Papaza, kiliseye gelince kesenin ağzını açarlar. Neden? Tanrı'yı memnun etmek için… Dünya'yı kazandıkları gibi, cenneti de kazanmak isterler. Bize niçin para vermezler, bilir misiniz? O parayla içki alacağımızı, kumar oynayacağımızı düşünürler. Ah, alçaklar! Ah, hırsızlar! Evet, zenginlerin tümü hırsızdırlar… Hırsız olmayan, zengin olamaz… Onlar çalınca adı “ticaret”, biz çalınca “hırsızlık” olur… Hükumet adamları onları korur; neden? Çünkü kendileri de hırsızdırlar. Topladıkları vergiler, kestikleri cezalar nereye gidiyor? Hazineye mi? Hayır! Hükümet adamlarının cebine…
İnsanların çoğu, beşikten mezara kadar tüm ömürlerini dünya nereye gidiyor ve bizi nasıl bir gelecek bekliyor sorularına hiç vakit ayırmadan geçiriyor.