Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İlkelleşiyoruz...
Dünya bir aptallığa değilse de ahmaklığa gidiyor. Muhayyile ve kavramdan bu denli kopuş ve tikellerle bu denli meşguliyet ilk kez oldu. Önce kendimizi terk ettik, sonra sevdiklerimizi. bu durmayacak. “Şimdi ve burada” nın önemi arttıkça, tikel yağmuru sürdükçe, her şey anlık oldukça, eskime hızlandıkça, zamanı aşanlar ile bağımız kalmayacak. İlkelleşiyoruz bir yanımızla, gelişiyor olsa da bir yanımız.
Sayfa 205 - İz Bırakan Kalemler (İBK) Yayınevi, 1. Baskı, Ekim 2023Kitabı okudu
Reklam
Dünyayı hiç böyle hayal etmemiştik biz! İyiydik, yoksul değildik bu kadar değildik hiç; adam çoktu, zaman çoktu, hayal çok daha çoktuk dünyanın az olduğu zamanlar yeni bir hayal çıkıncaya kadar şehirde yine aynı gözlerle dolup taşardı sinemalar filme gitmezdik ki biz bir hayal seyrederdik! Uçaklar üstümüzden uçuyordu, o kadar Vapurlar dalgacı, trenler kederli oluyordu, hiç kanatlanmazdık ki biz ulaşmak için Ayrılanlar filmin sonunda nasılsa kavuşuyordu! Ulaşmak kolay şimdi kavuşmaksa zor dünya yollara düşmüş herkes gidiyor Nereye? Bir hayal arasa bile vermeden bir filmden diğerine koşturur gibi böyle? Bir şehre gitmezdik ki biz bir hayale giderdik! Gözlerim dolup taşıyorsa yeniden, ne filmin sonu acıklı ne de geri dönüyor şehirlerini ruhu, gözlerinde bir şehrin çocukluğunu gördüm ben, adam gibi biri kadının hayalini paylaşıyordu.
Sayfa 32 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okuyor
Mobbing Bank Diyor ki;
Dijital Peygamberler Pozitif enerjinin yükselen bilinci emperyalizmi telaşlandırdı. Pozitif bilincin yükselmesinin arkasında ki gücü biliyorlar. Emperyalizm ise negatif gücün arkasında yaratanı gösterip kendileri olduğunu gizleyerek toplumları aldatıyorlar. Ülkeyi, dünyayı, kişisel yaşamlarımızı, siyasi ve ekonomik gelişmeleri, tabiat
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda
Kendinin Ağacı
istemeden büyümüş bir ağaçtan bahsediyorum istemeye istemeye büyüyen ağaçlardan toprağı güneşi ve suyu istemeden ve kuşu ve rüzgârı bazı yerleri hiç olmayan bir ağaç bazı yerleri olması gerektiğinden fazla
Everest
Reklam
Karanlık Duvarlar I.
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar Biz bunun için mi geldik.
Sayfa 50
Kadın: "Hayatım bu dünya nereye gidiyor böyle? Hiç iyi şeyler hissetmiyorum valla..." Erkek: "Dünya bir yere gitmiyor, sadece kendi etrafında dönüyor. Gezegenlerin kendi etraflarında dönmesini sağlayan şey her bir gezegenin kendine ait manyetik alanıdır. Ancak bu manyetik alan kendi ekseni etrafında dönebilmesi için tek başına bir işe yaramaz. Dönüşün sağlanabilmesi için kendisinden daha güçlü bir manyetik alana ihtiyaç vardır. Bu manyetik alanda Güneş'in manyetik alanıdır. Merkür, Venüs, Dünya ve Mars gezegenlerinin manyetik alanları zayıftır. O yüzden kendi etraflarındaki dönüş hızları düşüktür. Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanları güçlüdür. O yüzden kendi etraflarındaki dönüş hızları yüksektir.
Hayallerim nerede diye zaman zaman kendime sorar ve kafamı sallayarak yıllar ne kadar hızlı uçup gidiyor derim sonra yeniden bunca yıl ne yaptın diye kendi kendime sorarım hayatının en iyi senelerini nereye gömdün yaşadın mı yoksa yaşamadın mı Bak kendi kendime derim ki bak Dünya nasıl da gitgide soğuyor yıllar geçecek ve önce hüzünlü bir yalnızlık sonra da bastonlu titrek bir yaşlılık ondan da sonra kimsesizlik ve keder...
Sayfa 36 - Kapra yayınlarıKitabı okudu
Dünya nereye gidiyor böyle? İnsanlar nereye gidiyor?
Sayfa 166
Reklam
KAN PORTAKALI Doktor konuşuyor. İlk tümcelerden sonrasını duymuyorum artık. Adamın dudaklarına odaklanmış gözlerim, annemin korku bulamacı bir renge boyanmış yüzüneyse hiç bakamıyorum. “Akciğerin sol lobunda portakal büyüklüğünde kitle...” Portakal büyüklüğünde... Kan portakalı mı? Portakal bahçelerindeki tüm portakallardan nefret ediyorum o
"İnsanların çoğu, beşikten mezara kadar tüm ömürlerini dünya nereye gidiyor ve bizi nasıl bir gelecek bekliyor sorularına hiç vakit ayırmadan geçiriyorlar.."
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
İki gözüm evlâdım! Bu dil fâciası, nereye gidiyor, biliyor musunuz? Nesebi belli olmayan şu uydurma kelimelerle, lisan o kadar bozulacaktır ki, artık onunla ne eser yazılabilir, ne de tercüme yapılabilir. Yani Türkçe, Türk'ün dili olmaktan çıkar. Zira dinî, ilmî, edebî, hukukî, felsefî ve fennî ıstılahlara bir anda karşılık bulmak, kabil
Sayfa 137Kitabı okudu
713 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.