Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
KAN PORTAKALI Doktor konuşuyor. İlk tümcelerden sonrasını duymuyorum artık. Adamın dudaklarına odaklanmış gözlerim, annemin korku bulamacı bir renge boyanmış yüzüneyse hiç bakamıyorum. “Akciğerin sol lobunda portakal büyüklüğünde kitle...” Portakal büyüklüğünde... Kan portakalı mı? Portakal bahçelerindeki tüm portakallardan nefret ediyorum o
"İnsanların çoğu, beşikten mezara kadar tüm ömürlerini dünya nereye gidiyor ve bizi nasıl bir gelecek bekliyor sorularına hiç vakit ayırmadan geçiriyorlar.."
Reklam
_UYUYORSUN! Rüyadasın. Gece gündüz demeden rüya görüyorsun. Bazen açık bazen de kapalı gözlerle. Hakikat değilsin. Rüya gören bir zihin, hakikati göremez ve hakikati de bir hayale dönüştürür. Gerçekle yüzleşirsen gerçek, hakikate dönüşür; kaçarsan yalanlar içerisinde yaşarsın. Uyan! Uyanık ol. Uyanık olmak hedeftir. Sessizlik içinde düşünerek
İki gözüm evlâdım! Bu dil fâciası, nereye gidiyor, biliyor musunuz? Nesebi belli olmayan şu uydurma kelimelerle, lisan o kadar bozulacaktır ki, artık onunla ne eser yazılabilir, ne de tercüme yapılabilir. Yani Türkçe, Türk'ün dili olmaktan çıkar. Zira dinî, ilmî, edebî, hukukî, felsefî ve fennî ıstılahlara bir anda karşılık bulmak, kabil
Sayfa 137Kitabı okudu
PRAG Dünyayı hiç böyle hayal etmemiştik biz! İyiydik, yoksul değildik bu kadar değildik hiç adam çoktu, zaman çoktu, hayal çok daha çoktuk dünyanın az olduğu zamanlar yeni bir hayal çıkıncaya kadar şehirde yine aynı gözlerle dolup taşardı sinemalar filme gitmezdik ki biz bir hayal seyrederdik! Uçaklar üstümüzden uçuyordu, o kadar vapurlar dalgacı, trenler kederli oluyordu, hiç kanatlanmazdık ki biz ulaşmak için ayrılanlar filmin sonunda nasılsa kavuşuyordu! Ulaşmak kolay şimdi kavuşmaksa zor dünya yollara düşmüş herkes gidiyor... Nereye? Bir hayal arası bile vermeden bir filmden diğerine koşturur gibi böyle? Bir şehre gitmezdik ki biz bir hayale giderdik! Gözlerim dolup taşıyorsa yeniden, ne filmin sonu acıklı ne de geri dönüyor şehirlerin ruhu, gözlerinde bir şehrin çocukluğunu gördüm ben, adam gibi bir kadının hayalini paylaşıyordu... Prag için iki hayal, siyah-beyaz olsun lütfen!
Sayfa 220Kitabı okudu
"İnsanların çoğu, beşikten mezara kadar tüm ömürlerini dünya nereye gidiyor ve bizi nasıl bir gelecek bekliyor sorularına hiç vakit ayırmadan geçiriyorlar.."
Reklam
İnsanların çoğu, beşikten mezara kadar tüm ömürlerini dünya nereye gidiyor ve bizi nasıl bir gelecek bekliyor sorularına hiç vakit ayırmadan geçiriyorlar.
Sayfa 230
Gök üstümüze düşecek. Her şey üstümüze üstümüze geliyor. İçimizde huzursuzluk. Kötü bir şeyler mi olacak? Ne olacak? Ötesi, berisi yok. Şu an var. An var, şimdi var. Havayı tutamamak gibi o da tutulmuyor. Gidiyor. Nereye? Kalplerimiz dargın. Kavuşuyoruz dediğimizde ayrılıklar. Hazların içi acı dolu. Dünya gaddar. Dünya mekkâr. Bir lezzet veriyor. Bin elem salıyor arkasından. Varsın, olsun. Bize umutsuzluk yakışmaz.
Sayfa 10 - Kapı Yayınları
Hiç mi bir politikacımız şunu okumadı acaba? s. 246-250
- Aynı vakıanın iki yüzü. Biz bir taraftan bir medeniyet ve kültür buhranı içindeyiz; diğer taraftan bir iktisadi reforma ihtiyacımız var. İş hayatına açılmamız lazım. Bunların birini öbürüne tercih edecek vaziyette değiliz. Buna hakkımız da yok. İnsan birdir. Çalıştıkça ve bir şey yarattıkça kendisini bulur, iş mesuliyeti, mesuliyet düşüncesi
Sayfa 246 - ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: SUATKitabı okudu
KARANLIK DUVARLAR
I Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor Bir gürültü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi. Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar Biz bunun için mi geldik?
Sayfa 50 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatamıyor. Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar Biz bunun için mi geldik.
... Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu yollar Gidip gelmelerim bu dar sokaklarda İnsanların koşup dolduğu bu dar yapılarda Bir kısır döngüye girmek için bütün çabalar Biz bunun için mi geldik
717 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.