Vladimir Sorokin, çağdaş Rus yazarlarından.Tipi, karlar içinde geçen bir yol romanı.
Doktor Platon İlyiç Garin, tam anlamıyla gizemli bir salgını önlemek için (elinde aşı vardır), salgının odağı Dolgoye köyüne ulaşmak zorundadır.Kızakçı Perhuşa ile birlikte karlar içinde yola düşer.
Romanın başlangıcında, hikâyenin zamanının 19. yüzyıl olduğunu düşünüyoruz.En azından çizilen atmosfer böyle hissettiriyor.Ta ki minyatür atlardan bahsedinceye kadar.Romanın bir bölümünde de kızakları, bir devin burun deliğine çarpıyor.İlerleyen sayfalarda, postmodern bir anlatı, bir distopik bir anlatı olduğunu keşfediyoruz.
Teknoloji devri sonrası, teknoloji kalıntılarının, minyatür atların yanı sıra üç katlı ev büyüklüğünde büyük atların, semaver boyunda küçük insanların, devlerin olduğu bir dünya, Doktor Platon İlyiç Garin'in dünyası.
Kar fırtınasını nedeniyle sığındığı, Vitaminder adlı Kazakların yaşadığı köy hayli ilginç.Vitaminderler, diş macunu tüpüne su karıştırarak keçe çadırlar kurabiliyor, ayrıca narkotik "küreler, küpler" üretiyorlar.
Tipi, merak içinde okuduğum, atmosferini çok yoğun hissettiğim bir kitap oldu.Şaşırtıcıydı.