Hadi itiraf edin!
Hepiniz en az bir defa ölmeyi düşünmüşsünüzdür hayatta.
Kim bilir, belki buna kalkışan, kıyısından dönenler de vardır aranızda!
Geçenlerde bir haber gördüm, "Dünyanın en mutlu ülkesinde intiharlar neden artıyor?" Farklı zaman diliminde ise ülkemize dair bir haber gördüm: "İntihar oranlarında artış %50'lere
Selamün aleyküm Ya Kitap ehli
İnsan inandığı gibi yaşamalı öyle değil mi? ya da biraz devrikleştirirsek inandığını yaşayana insan denir...
Bir sorumluluğunuz var, kısıtlı süreniz, dönüşü olmayan.
Elinizden geleni yapınca mesrur olacağınız ama gayretinizi esirgediğiniz de ise en bedbaht hâle düşeceğiniz...
Peki ya menfaatlere gelelim, sevgiyi
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CrgXw0utE9i
Nasıl yani? Artık herkesin okuduğu Stefan Zweig'ı ve Satranç kitabını hayatımda ilk kez mi okudum?!
Bu incelemenin altına yazılan her yoruma karşılık olarak her yaşa uygun harika kitaplar önerdim.
….yolculuğun senindir…”Hayat bir öğrenmeler manzumesidir.”….İnsan ne yapabilir, kendine dair başka ne bulabilir ki? Hem sonsuz bir yaşam hayal edecek kadar romantik olmak hem de hakikaten biraz sonra ölecekmiş gibi dünya ile barışık bir ilişki kurmak.Sonra kurduğun ilişkide egemenlik peşinde koşmamak. Bu
dünyanın sonsuz sahibiymiş gibi güçlü bir tahayyül ve tasavvurla yaşamak.” Bu dünya benim,” demek.” Bu bizim dünyamız…. Ona aşkla bakmalıyız.
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nasıl başlangıç yapabileceğinizden bahsedip pek çok kitap önerdim : ytbe.one/d2xQVSEUsUU
"Ben kimim ki, kendi fikrim olsun?"
Sen, küçük adam, bir zamanlar Vitruvius'tun. Mimardın. Fikirlerin vardı aslında. Mesela 3 ilken vardı tasarımlarında kullanmak için : Fayda, kalıcılık ve
Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara… diye başlıyor bu seferki romanımız. Bugüne kadar Azra Kohen'in herhangi bir kitabını okumamıştım ve Aeden benim için bir ilkti diyebilirim. Ne zaman vakit bulup Ankara Olgunlar caddesinde ve diğer kitabevlerinde yenilikler ya da aradıklarım için bakınsam, Fi, Çi, Pi üçlemesini görüyordum. O kırmızı, mavi
Avusturyalı yazar Stefan Zweig (1881-1942), Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu orijinal adıyla Brief einer Unbekannten adlı öyküsünü 1920’li yılların ilk yarısında kaleme almıştır.
Yazarın hayatına yer vermeyeceğim, doğrudan kitabımızın incelemesine geçelim.
Kitabın mektup türündedir. Bir yazarımız var ve ona bir mektup geliyor. Gelen mektup
Yıkıldı yıkılacak bir binanın altında. Yıkıldı yıkılacak bir dünyamız var. Yıkıldı yıkılacak bir neşemiz. Biz diye bir şey var burada, bizim diye bir şey.