"State I call it, where all are drinkers of poison, the good and the bad; state, where all lose themselves, the good and the bad; state, where the slow suicide of everyone is called – 'life.'”
Devlet içinde ya da toplum içinde "sınırsız bir özgürlük" düşünülebilir mi?
Devlet gerçi bir insanı diğerine karşı koruyabilir, ama kendini ölçüsüz bir özgürlükle, sözümona bir dizginsizlikle tehlikeye atamaz.
Böylece devlet "öğretim özgürlüğü" konusunda sadece şunu der: Devletin ya da daha kolay anlaşılır bir ifadeyle- devlet iktidarının istediği biçimde ders veren herkes makbûl sayılır.
Birbiriyle rekabet hâlinde olanlar için de önemli nokta "devletin, öğretimin nasıl olmasını istediğidir".
.
Uyanıp da "Onu seviyorum!" dediğimi hatırlamıyorum hiç. Hayır, o his yavaş yavaş içine işleyip bağımlılığa dönüşmüştü... Artık hayatının her anında kabullenmesi gereken bir bağımlılığa. Nefes almak gibi... Ya da kalp atışları gibi. Bu bir kusur mu?
" Hayatım boyunca kararlaştırmadığım pek çok şeyi yaptım ve kararlaştırdığım pek çok şeyi de yapmadım.Eyleyen o'dur - o her ne ise işte; benim artık görmek istemediğim kadına o gider, üstlerime benim kellemi düşürebilecek bir söz söyler, sigarayı bırakmaya karar verdiğim halde, sigara içmeye devam eder ve bir tiryaki olduğumu, daima böyle kalacağımı kabullenmişken ben, o tutup sigarayı bırakır. Tüm hayatım boyunca düşünceyle eylemi birbirine bağlayan yada bağlamayan bir yapıyı görüyorum. "