Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bizim hakikat dediğimiz şey artık bir şeylerin açıklanmasından, kusurlu bulunmasından, indirgenmiş çözümlemesinden ibarettir. Oysa bu baskı altında tutulan, teşhirci, itiraflara dayanan her şeyin olduğu gibi gösterildiği bir hakikat anlayışıdır. Burada kutsallığına son verilmeyen, nesnelleştirilmeyen, "aura"sından yoksun bırakılmayan, herkesin gözü önünde olup bitmeyen hiçbir şey gerçek değildir. Bizdeki bir duyarsızlık potlaçıdır; başka bir deyişle biz değerlere ve kendi kendimize karşı duyarsızlaştık.
...uyum sağlayamadığı bir dünyada, güvende hissetmediği bir yerde yaşamak zorundaydı; şefkate ve dinginliğe hasretken kayıtsızlık, duyarsızlık ve gürültüden beslenmek zorundaydı.
Sayfa 194 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
84 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 saatte okudu
Spoiler içerebilir. Kitabın başında seçkin bir kişinin bir gecelik kaçamağını veya yasak aşkını anlatacağını düşünmüştüm . Öncelerde kendine ve zümresine ait insanların yaşantılarını ve davranışlarının analizlerini görüyoruz. Sahip olunan şeylerin artmasının insanda yarattığı duyarsızlık ve bunun farkına varan kişinin ölmüşlük hissi anlatılıyor. Sonunda ise bir suçtan yola çıkarak gerçekleşen bir uyanışın, yeniden hayattan zevk almanın coşkusu yer alıyor. Yazık ki yeniden yaşadığını hisseden kahramanımız bundan bir kaç ay sonra ölüyor. Bu hüzün verici. Sahibinin ağzından yazılmış gercek bir anı yazısının Stefan Zweig tarafından yayına hazırlanmış halidir kitabımız.
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Koridor Yayıncılık · 2020143,7bin okunma
başarsızlık, sorumsuzluk, duyarsızlık filan değil. bizim başıma gelen her şey salt kötülükle açıklanabilir. eşsiz bir kötülük hem de. saf.
80 syf.
6/10 puan verdi
Psikolojik açıdan öyle bir duruma geliriz ki bazen, gözümüz görmez ve kalbimiz hissetmez olur. Kendimize, çevremizdeki her şeye hissizleşiriz. Tüm duygularımıza, kör bir kalbe sahipmişçesine duyarsızlaşırız. Bir "tükenmişlik"tir bu durum bir nevi... Görebileceğimiz her şeyi deneyim ettikten sonra geldiğimiz heyecansız noktadır. Ağır bir
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023143,7bin okunma
Reklam
Bir görüntü, onun kullanılış biçimine, nerede ve ne sıklıkta gösterildiğine bağlı olarak gücünü kaybeder. Televizyonda gösterilen görüntüler, tanımı gereği, er ya da geç bakmaktan bıkılan görüntülerdir. Duyarsızlık veya kayıtsızlık gibi görünen şeyin kökeninde, televizyonun yoğun görüntü bombardımanıyla uyandırmaya ve doyurmaya çalıştığı dikkatimizde oluşan dengesizlikler yatmaktadır. Görüntü oburluğu yüzünden dikkatimizi sürekli olarak bir şeye odaklayamayız, ilgimiz durmadan dağılır ve içeriğe karşı da bayağı kayıtsız hale geliriz. Sürekli görüntü akışı ise herhangi bir görüntünün ayrıcalıklı bir yere oturup, özel bir anlam kazanmasını imkânsızlaştırır.
Okumadan Geç-Me
Eski bir hikayedir anlatayım size.. Derler ki Tanrı, ölümü önce Dağlara vermiş. İlk dağ öldüğünde bütün dağlar ağlamış, feryat figandan dağlar silelenmiș, üzerlerinden kara bulutlar gitmez olmuş. Tanrının merhameti el vermemiş. Ölümü dağlardan alıp taşlara vermiş. İlk taş öldüğünde bütün taşlar ağlamış, üzüntülerinden çatlamışlar, un ufak olmuşlar kum gibi. Tanrının içi buna da el vermemiş. Ölümü taşlardan alıp suya vermiş. İlk dere öldüğünde bütün dereler, çaylar, ırmaklar, denizler, okyanuslar ağlamış. Su cansızlașmıș, o kadar durgun bir hale gelmiş ki her yerde hastalıklar çıkmış. Tanrı bunu suya yapamam demiş. Ölümü sudan alıp insana vermiş. İlk insan öldüğünde dünyanın başka yerlerindeki insanlar gülüp oynuyormuş, eğleniyormuș, umurunda değil gibi davranıyormuș. Tanrı tamam demiş. Ölüm insana yakışır. Bu riyakarlığı ancak ölüm paklar demiş. Bugün Manavgat yanıyor, Balıkesir'e birisi düğün yapıyor, Muğla yanıyor Antalya'dan birisi tatil hikayesi atıyor. Ölüm gerçekten en çok insana yakışıyor. Yoksa bu kadar riyakarlık mahvedecek dünyayı, bu umursamazlık, bu duyarsızlık bu vurdumduymazlık.. Bizi yok edecek olan bunlar.
Ah Yalan Dünya!
Dünya hiçbir şey hissetmeyenlere aittir. ... Kumanda edebilmek için duyarsızlık gerekir. Başkalarını yönetmenin yolu neşeli bir mizaca sahip olmaktır çünkü hüzün, hisleri olanların harcıdır. ... Hissetmeyen yönetir. Sadece kazanmak için gerektiği kadarını düşünen kazanır.
"Benden itaat isteyecek gücünüz var mı? Benim için dünyada her şeyden daha değerli şeyi, neden karanlık bir duyarsızlık mahvetti?"
Reklam
Hangi çeşit olursa olsun (fiziksel, duygusal, psikolojik) şiddet gören çocuklarda üç farklı davranış örüntüsü görülür: Aşırı uyum( karaktersizleşme), hırçınlık/saldırganlık (agresifleşme) ve duyarsızlık (duyarsızlaşma).
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.