Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
224 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Seni Kim Öldürdü Virginia?
Bir yazarın dünyasına girebilmek, onun gördüklerini tam anlamıyla görebilmek hiçbir zaman mümkün değildir. Bu gerçek, bir insanın karşısındaki kişiyi tüm çıplaklığı ile göremeyeceği kadar ortadadır. Deneyimlerimiz gösteriyor ki, şu an düşündüğümüz veya hissettiğimiz bir duruma yıllar sonra aynı gözle bakmak mümkün olmayacaktır çünkü o durumu
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İş Bankası Kültür Yayınları · 20215,9bin okunma
Tutsaklar ilk evreden ikincisine geçiyordu. Bu, kişinin bir tür duygu yetimine girdiği nisbi duyarsızlık evresiydi.
Reklam
İsrail, insanlık ve Ortadoğu tarihinde kanlı bir parantez olarak kalacak. Kudüs ahalisini yıldırmak için ortaya koyduğu işgal, tedhiş ve tehcir uygulamaları, yine tarihin sıkıcı sayfalarına gömülüp gidecek. Kudüs'ün ruhuna karşı duyarsızlık noktasında Haçlıları bile geride bırakan militan Siyonizm, bu muazzam şehrin tarihsel serüveninde minik bir çentikten fazlası da olmayacak.
Sayfa 101Kitabı okudu
Fatih hakkındaki bu eseri, onu içinden çıkartan millet olan Türkler de duyarsızlık göstererek ancak 2003’te, yani aradan 50 yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra çevirdiler. Bu bizim için çok büyük noksanlardan biridir.
İsrail, insanlık ve Ortadoğu tarihinde kanlı bir parantez olarak kalacak. Kudüs ahalisini yıldırmak için ortaya koyduğu işgal, tedhiş ve tehcir uygulamaları, yine tarihin sıkıcı sayfalarına gömülüp gidecek. Kudüs’ün ruhuna karşı duyarsızlık noktasında Haçlıları bile geride bırakan militan Siyonizm, bu muazzam şehrin tarihsel serüveninde minik bir çentikten fazlası da olmayacak.
Sayfa 101Kitabı okudu
Belirsizliklerin hikmetleri vardır. İnsanın eceli belirsizdir. Eceli insana bildirilmiş olsaydı, yetmiş yaşında vefat edeceği kesin olan biri, otuzlu kırklı yaşlarına kadar, 'ne de olsa ölüme daha çok var' hissiyatından kurtulamaz ve hayatının ilk yarısı ölüme karşı gaflet ve duyarsızlık içinde geçerdi . Otuz kırk yaşından sonra ise darağacına çıkmakta olan bir idamlık gibi , emdiği süt burnundan gelir ve doğal bir biçimde yaşamını sürdüremezdi.
Reklam
112 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bir insanı öldürmenin ne kadar zor bir şey olduğunu tahmin edemezsin!" Selam, Bu ara fırsat buldukça #gabrielgarcíamárquez in kitaplarını okumaya gayret ediyorum. #kirmizipazartesi gibi kimisini yeniden okurken bazılarını ilk defa okuyacağım. Yazar, işleneceği önceden belli olan bir cinayetten bahsediyor ki hiç kimse bunu engellemek için çaba göstermiyor. Ölecek olan belli öldüren belli ve bu kimsenin umurunda bile değil. Bunu sürekli konuşan insanların tavır ve düşüncelerinden anlıyoruz. Olay bir namus cinayeti olarak vuku bulduğu için de kadın-erkek ilişkilerini ve toplumdaki cinsiyet rollerini, bakış açısını kavrayabiliyoruz yaşananlara dair. Bekaretin adeta kutsanırcasına yaşandığı ve uğruna kan döküldüğü zamanlardan, topraklardan çıkıp geliyor #kitap. Yaşananlar yabancı değil bizim coğrafyaya da. Tepkisizlik mi dersiniz yaşananlara ya da duyarsızlık mı bilemem ama ince bir kitap olmasına rağmen dikkatlice okunması gerekenlerden olduğu kesin. Olayın ahlâki boyutu ya da toplumun adeta insanları yutmak istercesine dedikodu yaparak olayı izlemesi yazarın da karakterleri net olarak anlatması okuru da gerilimin içine sokuyor. Her şey belli ise okurken ne gerilimi diyenler olacaktır o da vicdanın sızısı. Adaleti kendisinin tesis ettigini düşünen insanlar...Ve ah masumiyet. Bazen tetiği bir kişi çeker ama suç görünmez kalabalığındır. " Aşk da öğrenilir."
Kırmızı Pazartesi
Kırmızı PazartesiGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202178,2bin okunma
Nerede Çokluk, Orada Yokluk..
Zira kanda ilgilenilmesi gereken şeker miktarı çok artmıştır. Fakat burada ilginç bir biyolojik fenomen ortaya çıkmaktadır. İnsülinin kanda artması sürekli hale geldiğinde, hücreler artık insülinle ilgilenmemeye başlarlar. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi, bir şeyin miktarı ne kadar artarsa ona karşı o kadar duyarsızlık oluşur. Hücreler insüline karşı büyük bir vefasızlık örneği göstererek artan insülini görmezden gelir ve insülin duyarsızlığı dediğimiz bir durum oluşur. İnsülin duyarsızlığından dolayı kandaki şekerlerin hepsi hücrelere alınamaz. Bunun üzerine şekerin hücrelere alınmadığını gören ve duruma oldukça bozulan pankreas daha çok insülin salgılamaya başlar. Pankreasın bu çabası sadece kısır bir döngü yaratır çünkü hücreler insülini sallamıyorlardır artık. Özetle, hücreler insülin hormonuna karşı duyarsızlaşır ve biz tıp dilinde bunu "insülin direnci" olarak tanımlarız. Pankreas çok fazla çalışır ve azami miktarda insülin üretir ama hücreler bu insülin sinyallerine cevap vermez. Sonuç, "tip-2 diyabet" dediğimiz şeker hastalığıdır. Sistem tümüyle bozulmuştur ve kan şekerini dengede tutabilmek, artık sadece ilaçlarla mümkündür
Duyarsızlık Dersi
"Ben tembel bir öğrenci değilim! Kafam sadece duyarsızlık dersinde çalışmıyor."
1.000 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.