Manevi yaşamın zenginliğinden kaynaklanan yumuşak başlılığın, yukarıda bahsettiğimiz yumuşak başlılıktan ayırt edilmesi gerekir. Manevi yaşamı zengin insanlar hem kendi dünyalarında hem de başkalarına karşı şefkatlidirler, içten içe öfke duymazlar.
Bazı insanlar karanlık bir kuyu gibidir, yanında yıllar geçirseniz bile tanıyamazsınız, bazı insanlar ise açık kitap gibidir, daha ilk gördüğünüz anda anlarsınız. onlar kendilerini gizlemeye gerek duymazlar.
Ahmet ÜMİT
"Bazı insanlar karanlık bir kuyu gibidir, yanında yıllar geçirseniz bile tanıyamazsınız, bazı insanlar ise açık kitap gibidir, daha ilk gördüğünüz anda anlarsınız. Onlar kendilerini gizlemeye gerek duymazlar."
"Ağlamak için en uygun zaman ışıkların kapalı olduğu ve dayak yiyen birinin yardım çığlıkları attığı gece saatleri. Dolayısıyla biraz burnunu çeksende seni duymazlar."
Bɑzı insɑnlɑr kɑrɑnlık bir kuyu gibidir, yɑnındɑ yıllɑr geçirseniz bile tɑnıyɑmɑzsınız, bɑzı insɑnlɑr ise ɑçık kitɑp gibidir, dɑhɑ ilk gördüğünüz ɑndɑ ɑnlɑrsınız. onlɑr kendilerini gizlemeye gerek duymɑzlɑr.
Ahmet ÜMİT
Mutluluk tablolarının arkası pek boş değildir. Bunların bazıları, sahte mutluluk tablolarıdır; arkasında gerçek acılar gizler. Bazıları da geç bulunmuş, gerçek mutluluklardır ve arkasında, yine gerçek acılar vardır. Ama gizlenmeye ihtiyaç duymazlar.
Birde ilgisiz tipler vardır. Ne sinemaya, ne müziğe, ne kitap'a, ne dine, ne de bilime ilgisi olanlar. Bomboş yaşarlar bunlar. Yaptıkları şeyi sadece yapmak için yaparlar, nasıl daha güzel yaparım diye hiç düşünmezler. Bir hedefleri, amaçları yoktur bunların yalnızca kendi menfaatlerini, kendi rahatlarını düşünürler, oda düşündüklerinden değildir artık öyle otomat olmuşlardır. Yapılan haksızlıkları, hukuksuzlukları hiç görmez, hiç duymazlar. İşin en acı tarafı ise böylelerinin ülkemizde çok olmalarıdır!!