“Başka bir gezegene, oradaki kayaların yapısını incelemek için araç gönderebilecek kapasiteye sahip bu şizofrenik insanlık, milyonlarca insanın açlıktan ölmesini umursamayabiliyor. Mars’a gitmek, yanı başındaki komşuya gitmekten daha kolay görünüyor.” Demiş Jose Saramago 1998 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldıktan sonraki konuşmasında. Aslında
💐✨
Tüm dünyaya kabul ettireceğiz elbet bir gün..
Lakin artık bizim topraklarımızda kitaplar da çeyizden sayılıyor efenim.. 🤭 Sayıldı yani elhamdülillah
Maşallah demiyi unutmayalım 🫶🏻
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Sizlere benim için son derece önemli, izlediğim zaman bende pek iz bırakan çok değerli, bazılarını çok da bilmediğinizi düşündüğüm, kimisini ders konusu olarak da işlediğimiz, üzerinde analiz yapa yapa ilerlediğimiz birbirinden değerli filmleri, yönetmenleri ile birlikte paylaşmak istiyorum.Ufak tefek fikirlerimi sizlerle paylaşıp, aktarımlar
Oturdum ,
Sırf az önce beynime hücum eden düşünceleri
Daha iyi , daha derin
tekrar etraflıca düşünebilmek için.
Zaten en iyi bildiğim şey
düşünmek değil mi ?
Başka da bir bok bildiğim mi var ?
Bazen o kadar çok kızıyorum ki kendime
Her şeyi böylesine çok düşünmek zorunda mısın?
Ya da böylesine ince?
Hayır biliyorum elime güzel olan,
iyi
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana "bu benim şarkım bak" diye dinlet. Birgün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse seni hatırlasın .
Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünyada bunu illaki birtek sen kullanmayacak son .Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa "acaba
Leyla ile Mecnun...
Sanırım bilmeyen yoktur. Leyla ile Mecnun bir diziydi. Dizinin de hayranı olmak her satırda dizinin müzikleri bile aklımdaydı. Güldürüyor evet hüzünlendirdiği yerler de çok değerli. Kitabı okurken ne kadar özlediğimi fark ettim.
İsmail abi, Mecnun, Yavuz....
Her sayfasında yüzümde bir tebessüm vardı ve sonuna kadar da böyle devat etti. Sanki diziyi sahne sahne çekilmiş gibi tüm okuduklarım hayalimde canladı. Fazlasıyla güldürdü, bölümlerdeki olayları tekrar anmak çok hoş bir detay olarak kaldı. :)
Mecnun'un hayalleri ve yaşadıkları, aklından geçenler ve başından geçenler iç içe örgülenmiş. Bazen gülünç bir olay, komik bir söz okuyorsunuz. Daha yüzünızde gülücük kaybolmadan, felsefi veya derin anlam içeren bir sözü okurken buluyorsunuz kendinizi. Bu eserde tıpkı hayatın kendisi gibi inişli çıkışlı ve çok yönlü.
Eseri güzelleştiren en önemli husus bence anlatımın doğallığı ve karekterleri
Mecnun - Aşık, aylak ve hayalperest
İsmail Abi - Mucit-macit fikirleri, çocuksu hali ve renkli
Aksakallı - Yol gösteren, aklıl veren, umut aşılayan, aşırı iştahlı, bazen aksi, bazen umutsuz, hatta ağzıda bozuk bir dede :D
Erdal - Çay erdal bakkal'da içilir :D Cimri ve fırsatçı
Yavuz - Hırsız :D
Arda, iskender, Nurten, Pakize, Leyla, Zeynep
Bende inandım o gemilerin elbet bir gün geceleğine... (:
Biran önce İsmail Abi'yi tanıyın derim :)
Çok keyif alarak okudum, sizlerinde keyifle okumanızı tavsiye ederim....
Spoiler İçerir .d
Keyifli okumalar :)
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815,6bin okunma
Bu aralar en çok düşündüğüm konulardan birisi bu oldu arkadaşlar.Biz Dünyalık mı yaşıyoruz, yoksa Ahiretlik mi diye? Bunun cevabı aslında çok basit : Çoğumuz dilde Ahiretlik yaşıyoruz.Gönülde ise Dünyalık.Neden mi böyle dedim? Önce iyiliklerimize bakalım.Yaptığımız iyiliğin büyüğü, küçüğü elbet olmaz.İyilik iyiliktir.Ama bir insana 50 liralık
Seyirci kalmayın, yaşama müdahale edin, kendinizi tanıyın ve gardınızı alın. Yaşamı nefes alarak geçirmeyin, yaşamınızda söz sahibi olun.
Yasalar, iktidarlar, politika, komşular, stres, sana hiçbir şey katmayan arkadaş, seni küçük olduğuna inandıran ne varsa kaldırıp çöpe at. Önce kendini küçük gör, bu küçüklüğün içinde bir büyüklüğe
Bu inceleme yer yer SPOILER içerebilir arkadaşlar. Bilginiz olsun...
Bir gün Fransız Şair Louis Aragon kuyuya bir taş atmış ve demiş ki; 'Cemile, dünyanın en güzel aşk hikayesidir.' O taş şimdilik kuyunun dibinde kalsın bir süre... O esnada ben size kısaca başka bir hikayeden bahsedeyim...
Ben askerliğimi 2007 yılında kısa dönem olarak yaptım.
Hepimiz biliyoruz, üçgenin iç açılarının toplamı 180 derece. Peki, hayat üçgeninde iç acılarımızın toplamı kaç derece, bunu biliyor muyuz?
"Osman Yavan"