YouTube kitap kanalımda Posta Kutusundaki Mızıka kitabını okumadan ölebilirsiniz dedim: ytbe.one/cZco9tl4rBs
Sevgili Dost,
BİM'deki reyonlarda nasıl da cesur duruyorsun öyle.
Maske takan insanların alışveriş telaşı arasında insana nasıl bir kalsiyum güveni veriyorsun öyle.
Bize diğer pastörize sütlerle arandaki terörize duygularını
1892’de İngiltere’nin sömürgesi altında olan Afrika’da doğan J.R.R. Tolkien henüz yüksekokula geçmeden dil üzerine kendini çok geliştirmiş. Eski Gal ve Fin dilleri üzerine eğitim görürken, zamanla kendi Elf dilini geliştirir. Düşünebiliyor musunuz kendi dilini yaratmış. 1.Dünya savaşının başlamasının ertesi yılı Tolkien, Oxford Üniversitesinin
“Bu dünyada ne bir insan ne de bir nesne sonsuza dek yaşar. Ama öleceğimiz bilgisi yalnızca bize bahşedilmiştir. Ve bu da dünyadaki en değerli lütuftur.”
(Gorô Miyazaki/Yerdeniz Öyküleri)
Günübirlik Hayatlar, Yalom'un çeşitli terapilerinden derlediği 10 öyküden oluşur. Kitap, adını son öykü olan ‘Günübirlik Hayatlar’ adlı öyküden almıştır.
Bir zamanlar bir adam vardı. Aylarca süren yoğun sohbetlerimiz olmuştu. Her cümlesini merakla dinlerdim. Bilinçaltını görmek için 20 yıl koyabilirdim ortaya. Sohbetlerimizin birinde bana bir soru sordu ve ben sorusuna cevap dahi vermedim. Sorduğu şey ‘ unutulan düşünceler nereye gider? ‘ Bunun üstüne uzun bir süre düşündüm. Sahi nereye gider unuttuğumuz delice tüm düşünceler?
~Elf 🧝🏻♀️
Herkeze selamm geçen günlerde yüzüklerin efendisinin 2. Kitabı olan iki kuleyi incelemiştim.Şimdide kralın dönüşünü inceleyeceğim.İncelememi spoilerlı bir şekilde anlatacağımdan dolayı ,serimizi okumayanlar lütfen bu incelemeyi okumasınlar.
Yüzüklerin Efendisi serisi 3 kitaptan oluşuyor.Aslında asıl hikaye
önce güzel başlayan ve beni heyecanlandıran ama sonrasında eziyete dönüşen bir kitaptı benim için. karakterlerin arasındaki uyum güzeldi ama ben ikiliyi sevemedim. karakterlerin bir çizgisi, bir derinliği yoktu. Eldas bir yandan 'krallar lütfen demez.' derken bir yandan da özür diliyor, kendini sert gösterirken bir bakmışsın yumuşak davranıyor. ve bunun da sadece kıza özel olduğu söyleniliyor ama daha birbirlerini bile tanımıyorken bu klişenin söylenmesi benim hoşuma gitmedi açıkçası, biraz zaman sonra olsaydı belki bu kadar rahatsız etmezdi beni. dünyası basitti, istediğim gibi bir fantastik kitap okuyamadım. olay yoktu hep aynı doğrultuda ilerledi ve öyle de bitti. kitabın sonu da hiç hoşuma gitmedi maalesef, kitabın sonuna geldik seviyorsun işte ne bu inkâr? boş yere ayrıldılar böyle olunca sinirimi bozuyor, çok önemli bir sebep bile yoktu. son sayfalarında bile süründüğüm, sıkıcı, üstünkörü yazılmış ve beni hayal kırıklığına uğratan bir kitap oldu ne yazık ki. ben sevmedim ama sevenleri de çok merak ediyorsanız bir şans verebilirsiniz.
“Beni o gece şatoda öptüğün gibi öp. Bu gündüz düşüne beraber teslim olalım, Eldas.”
“Hayır, seni o gece öptüğüm gibi öpmeyeceğim.
Seni hiç öpmediğim gibi öpeceğim.”
"Üç Yüzük göğün altında yaşayan Elf Kralları'na
Yedisi taştan saraylarında Cüce Hükümdarlar'a,
Dokuz Yüzük Ölümlü İnsanlar'a, ölecekler ne yazık
Bir Yüzük gölgeler içindeki Mordor Diyarı'nda
Kara tahtında oturan Karanlıklar Efendisi 'ne
Hepsine hükmedecek Bir Yüzük, hepsini o bulacak
Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine