Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Elf

“Fark ettim ki yüzünüzü bütün detaylarıyla hatırlamıyorum. Sadece kafedeki masaların arasındaki yürüyüşünüz, vücudunuzun yapısı, elbiseniz aklımda hâlâ.”
Reklam
“Aşık mı olacağım ben sana?” “Mecbur değilsin.” “Aklımda tutarım.”
İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum. Buna içimdeki şeytan diyordum. Müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun uydurması. İçimizde şeytan yok; içimizde acizlik var, tembellik var, iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey var: Hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Biliyor musun az az yaşıyorsun içimde Oysaki seninle güzel olmak var Örneğin rakı içiyoruz, içimize bir karanfil düşüyor gibi Bir ağaç işliyor tıkır tıkır yanımızda Midemdi aklımdı şu kadarcık kalıyor. Sen o karanfile eğilimlisin, alıp sana veriyorum işte Sen de bir başkasına veriyorsun daha güzel
Ağlamak istemiyorum. Ağlarsam burnum akacak, burnumu çekersem annem ağladığımı bilecek. Uyuyamayacak, uyuyamazsa güçsüz kalacaktım.
Reklam
Öyle zamanlar vardır ki, insan hayat ırmağının akış yönünü değiştiremez.
“İçindeki bütün yıkıntılara, bütün kederlere rağmen başını yere eğmek istemiyordu. Matemini ortaya vurmadan tek başına yüklenecek ve yeni bir hayata doğru yürüyecekti.”
Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki, onu kaybettikten sonra, ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim.
“Size soruyorum, yoldaşlar, bizim hayatımız ne menem bir şeydir? Gelin yüzleşelim, hayatlarımız çok sefil, meşakkatli ve kısa. Doğuyoruz, ancak nefes almaya devam etmemize yetecek kadar yiyecek veriyorlar, elinden iş gelenler güçlerinin son damlasına kadar çalıştırılıyor; artık bir faydamız kalmadığında da iğrenç bir gaddarlıkla katlediliyoruz.”
“Ben sana mecburum bilemezsin Adını mıh gibi aklımda tutuyorum”
Reklam
“Söz veriyorum Nova, tek başına boğulmana izin vermeyeceğim.”
“Kahverengi dallardan pembe çiçekler açtığına göre, ümitsizliğe gerek yok.”
“Öl bebektim diyorsun ama ölümü unutmuşsun, kızım. Ne diyordum sana hep?” “Memento mori.” “Evet, memento mori. Ölümü hatırla, güzel kızım. Ölümü hatırla, çünkü her şeyin sonu sen olacaksın.”
“Yalnız bir şeye dayanmak artık benim için mümkün değil: Her şeyi kafamda yalnız başıma saklayamayacağım. Söylemek, bir şeyler, bir çok şeyler anlatmak istiyorum… Kime?.. Şu koskoca dünyada benim kadar yapayalnız dolaşan bir insan daha var mı acaba? Kime, ne anlatabilirim?”
“Şimdi birimiz buradan çıkacak, Kurtulacak. Çekildiğimiz fotoğrafları bir çerçeveye koyacak, Çerçeveyi duvara asacak, Geçip karşısına bizi izleyecek. Zaman o anda donacak.”
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.