“Şerefimizi uyurken kaybettik Raymond! “
Fırtına çocukları, Nikolay Ostrovski’nin ikinci romanıdır. Birinci cildinin ölümünden, 22 Aralık 1936’dan birkaç önce bittirdi, yazmayı düşündüğü öteki ciltlerden ancak bazı taslaklar ve başlangıçlar bıraktı. “Ve Çeliğe Su Verildi” nin unutulmaz yazar, bugün Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Rovno
Bir şeyin değerini, onun için feda edebildikleriniz belirler.
Vataniniz için nelerinizi feda edebilirsiniz?
Ateş Geçitleri, vatanları için canlarından bile vazgeçebilenlerin hikâyesidir.
M.Ö. 480. Pers kralı Xerxes, Heredot’a göre 2,6 Milyonluk (1) ordusuyla Yunanistan’ı işgal etmek üzere gelmiştir. Karşısına, henüz savunmaya geçmemiş olan
Abdülhamit gerçekleri!
Sevgili okurlarım, Osmanlı padişahı Abdülhamit için TRT tarafından hazırlatılan dizinin ilk bölümü dün akşam yayınlandı. Birileri yine iyi para kazandı!
Şimdi piyasada Abdülhamit modası var. Osmanlı'nın bu padişahı zorla yüceltilmek isteniyor, adı çeşitli kamu kurumlarına veriliyor. Son olarak İstanbul'daki koskoca GATA
Kızmayın bayan ölüm, olur böyle şeyler, biz insanoğulları hayal kırıklıkları, yılgınlıklar, başarısızlıklar konusunda tecrübeliyizdir ve böylesi olaylar karşısında bile ümitsizliğe kapılmayız, eski günleri hatırlayın, birçoklarımızı gençliğimizin baharında acımadan, merhamet etmeden alıp götürürdünüz, ya da bugünü düşünün, aynı taş kalbinizle,
Dikkat spoiler içerir!
Sait Faik, benim okurken kendimi mutlu hissettiğim hayatın kendisini ya da şöyle ifade etmem gerekirse hayatta yaşanan çoğu durumun habercisi olarak görüyorum onun kitaplarını.
Sait Faik'tan okuduğum ikinci kitap. Bu kitabında da olduğu gibi Adalarda seyahat edip balıkçılarla birlikte balık tutuyoruz. Bana göre bir yazarı
Yıkıntıların Hüznü: Tanpınar ve Yahya Kemal Kenar Mahallelerde
Tanpınar ile Yahya Kemal İstanbul'un ücra, uzak ve fakir semtlerine birlikte uzun yürüyüşlere çıkarlardı. İkinci Dünya Savaşı sırasında Tanpınar bir kere tek başına gene aynı yerlerde, “Kocamustafapaşa ile surlar arasındaki o geniş ve fakir semtlerde” dolaşırken bu yürüyüşlerin
Kadınlarla alışverişimiz ne kadar az olursa, o kadar iyidir.
Kadınlar ''gerekli kötü'' bile değildir; hayat onlarsız daha güvenli ve rahat olur. Erkekler kadınların güzelliğindeki tuzağı gördüler mi, üretimin saçma güldürüsü sona erdi demektir.
Aklın gelişmesi, üretim istemini zayıflatır ve engeller, böylece soyu kurutmayı başarır. Tedirgin istemin çılgınca trajedisinin daha güzel bir sonu olamazdı; yenilgi bir mücadeleye, yeni bir yenilgiye bir defa daha açılsın? Bu kuru gürültü, insanı sadece acıklı bir sona götürecek olan bu sonsuz acı, daha ne kadar bizi aldatacak? İstemin karşısına çıkıp ne zaman meydan okuyacağız, ona hayatın sevimliliğinin bir yalan olduğunu ve en büyük nitemin ölüm olduğunu ne zaman söyleyeceğiz?..''
~ Arthur Schopenhauer
Buradan anladığım kadarıyla, Biyolojik/Fizyolojik bir guduye kapılıp, en ufacık zevki teşkil edecek, akıl ile karar veremediğimiz o an öyle cezbediyor ki, o hata bir yılan gibi bize sokulduğunun farkına varamayıp, onun meyvesini getiriyoruz. Ve bu, mankafa halimiz açısından, hiç tolere veya taviz vermeden, etmeksizin övünç duyuyoruz. Özütü bakımından, Dünya ve bunun ne kadar aldatıcı olduğunun farkına varmamız gerek diyor.
~ Schopenhauer hazretleri.
Bir kitap bir okuru ancak bu kadar aglatabilir ..kitabın bir çoğu yerinde yok artık dedim yani her geçtiğim yeni bölümde herhalde bundan fazlasını yasamamistir dedikçe daha agiriyla karşılaştım..bir babanın sisteme yenilip çocuğuna verebileceği en büyük zarar azmini torpulemektir ...kitabın var karakteri gibi kitaba dahil olan herkes bir tür psikolojik ve sosyolojik yenilgi yaşamış ..baba sorumsuz, diş geçiren ,anne caresiz dert ceken,cocuklarsa cocuk sifatina uymayan öyle bir oyuncakla oynuyor ki adı kader..gerçekten çok acı..bu kitabın biyografik bir kitap olduğunu düşündükçe yazarini kutluyor ellerinden ,açılarından en önemlisi de yıllarca utandigi şark cibanindan öpüyorum. .muhteşem bir çaresizlik te çare olma örneği ..tavsiye ederim..
Gazap Üzümleri'ni ikinci okuyuşum. İlk okumam 13-14 yaşlarında idi, kitap çok kasvetli gelmişti ve çok sıkılmıştım. O kadar ki bir daha yıllarca Steinbeck okumadım.
Ebru Ince ve https://1000kitap.com/horsemanjr'nın birlikte yaptıkları etkinlik vesilesiyle ikinci kez okumak nasip oldu. :))
https://1000kitap.com/horsemanjr'nın